The Others Başika krizi büyüyor

Başika krizi büyüyor

12.10.2016 - 14:33 | Son Güncellenme:

Başika’daki Türk askeri varlığının durumu, Irak hükümetinin son günlerdeki açıklamaları ile Türkiye – Irak ve ABD arasında siyasi bir krize dönüşmek üzere.

Başika krizi büyüyor


Başika’daki Türk askeri varlığının durumu, Irak hükümetinin son günlerdeki açıklamaları ile Türkiye – Irak ve ABD arasında siyasi bir krize dönüşmek üzere.
Iraklı yöneticiler, 2015 yılı Aralık ayından beri “yerel güçleri eğitim maksadıyla” burada bulunan Türk askerlerinin acilen topraklarını terk etmesini istiyorlar.
Türk askerlerinin Musul’a 20 km uzaklıktaki Başika’ya gelmesi, bölgede ortaya çıkan siyasi ve askeri gelişmelerin bir sonucuydu.
Irak askerleri hiçbir direnç göstermeden ve şehri terk ederek Musul’u 1 Haziran 2014 tarihinde DAEŞ’e terk edince, bölgede fiili yeni bir durum ortaya çıkmıştı.
Yerel güçleri eğitmek amacıyla Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin teklifi ve merkezi Bağdat hükümetinin de onayı ile Türk askerleri buraya çağrıldı ve Başika’ya yerleşti.
Irak yönetimi ilk zamanlar cılız sesle de olsa Başika’ya gelen Türk askerlerine “işgalci” nitelemesi yapmıştı fakat son günlerde koro halinde adeta bir Türkiye düşmanlığı ile mesele farklı bir noktaya geldi.
Her bağımsız devlet gibi elbet Irak’ın da topraklarına sahip çıkma, koruma hak ve sorumluluğu bulunmaktadır.
Fakat Irak’ın 1990 yılından beri yaşadığı süreç ve hatta 2003 işgalinden sonra oluşan tabloda topraklarını koruyacak iç siyasi birliğe ve dirayete sahip olamadığı bilinmektedir.
ABD öncülünde 2003 yılındaki işgal ile daha huzurlu ve mutlu günleri bekleyen Irak, tarihinde çok az rastlanan kaos ve terör bataklığına dönerek üçe bölünmüş durumda.
Türkiye, Irak’ın zor döneminde, terörü temizlemek, Musul’u DAEŞ’ten kurtarmak ve istikrar alanı oluşturmak üzere resmi otoritelerin daveti ile Başika’da bulunmaktadır.
ABD’nin ülkelerini işgaline ses çıkaramayan;
Amerikan askerlerini sevinç gösterileriyle karşılayan;
Ülkelerini yıllarca idare eden Cumhurbaşkanlarını kendi elleriyle Amerikalılara teslim eden ve idam ettiren;
İşgalcilerin ülkelerinde yaptıkları gayr-ı ahlaki uygulama ve davranışları sinelerine çeken;
İşgal güçlerinin müsaadesi ile iktidara gelip, arz-ı endam eden;
Medeniyet ve huzur vaadiyle gelip, ülkelerini üçe bölerek terör bataklığı oluşturan işgalcilere ses çıkaramayan;
Kadın, çocuk ve ihtiyar yüzbinlerce vatandaşının katledilmesi ortamını hazırlayan işgalci güçlere selam duran;
Daha saymakla bitiremeyeceğimiz çok sayıda davranışlara ses çıkarmayan Irak yönetimi her zaman kendisine yardım eli uzatan Türkiye’yi “işgalci” olarak gösteriyor.
Ülkesindeki Amerikan işgaline ses çıkaramayan Irak Başbakanı Haydar İbadi, Türkiye’nin Başika’da asker bulundurmasını “macera” olarak niteliyor ve “bir savaşa dönüşmesinden korktuğunu” belirtiyor
.Irak’ın Ankara büyükelçisi bir adım daha ileri giderek “Türkiye bir adım geri atmazsa tavrımız farklı olur” diyor. Yani bir nevi tehditler savuruyor.
Amerikalıların ülkelerini işgalini çiçeklerle karşılayanlar, Türkiye’nin Başika’daki varlığını “egemenlik ihlali” olarak görüyor.
Aslında herkes çok iyi biliyor ki, Irak yönetimi kendi inisiyatifi ile konuşmuyor ve tavır sergilemiyor.
2003’te Irak’ı işgal eden ABD, kendi politikalarını yürütebilecek yönetimleri iktidara getirmeye gayret ettiler ve bu doğrultuda olanlara hayat hakkı tanıdılar.
Bu nedenle Iraklı yöneticiler, ABD’nin yönlendirmesi ile hareket etmektedirler. Söylemler de ABD’nin direktifleri doğrultusunda sarf edilmektedir.
Nitekim ABD’lilerin Başika’daki Türk askerleri ile ilgili görüşleri, ortaya çıkan manzarayı tamamlamaktadır.
Irak’taki koalisyon ordusunda görevli ABD’li albay, Başika’daki Türk askerlerinin koalisyon güçleri kapsamında olmadığını vurgulayarak, bunu “izinsiz” ve “illegal” olarak tanımlamıştır.
Beyazsaray sözcüsü de Türk askerlerinin muhtemel Musul operasyonunda yer alıp almayacağı konusundaki kararın “Irak hükümetinin yetkisinde” olduğunu söyleyerek, Bağdat’ı işaret etmiştir.
Bağdat yönetimi, ne söyleyeceği önceden hafızasına yüklenmiş, nasıl hareket edeceği belleğine kazınmış bir robot durumundadır.
Başika’daki Türk askeri varlığının buradan uzaklaştırılması ile ilgili görüşler ve düşünceler Irak yönetiminin değil, ABD’nin politikası ve kararıdır.
ABD, Suriye’de olduğu gibi Irak’ta da Türkiye’yi istememektedir.
ABD, hem Irak’ta ve hem de Suriye’de çatışmaları sona erdiren ve çözüm endeksli politikalar yerine, bölgeyi uzun yıllar kaos içinde bırakacak girişimlerden yanadır.
Bu nedenle, bulunduğu yerlere huzur ve güven ortamı getiren Türk askerlerinin varlığı, ABD’nin muhtemel Ortadoğu planlarını bozmaktadır.
Fırat kalkanı harekâtı ile Suriye’deki hesapları altüst olan ABD, muhtemel Musul operasyonu öncesinde Türk askerlinin Irak topraklarını terk etmesini istemektedir.
Ortadoğu’da ABD’nin oyunlarını fark eden Türkiye, Başika’dan ayrılmayacağını kararlılıkla dünyaya duyurmuştur.
Yani Suriye’den sonra Irak’ta da Amerikan planları Türkiye’nin müdahale ve davranışları ile bozulmuş durumda.
ABD’nin sesi konumunda olan Irak yönetiminin tavrı, Irak halkını asla yansıtmamaktadır.
Basra’da yaktırılan Türk bayrağı da, Irak halkının bir tepkisi olarak algılanmamalıdır. Terör örgütlerinin provokasyonudur.
Ortadoğu’daki Stratejik ortakları arasına artık terör örgütleri ve marjinal grupları da katan Amerika, bu politikasında diretirse, Başika krize daha da büyüyebilir