Siyaset Başkanlık rejim tartışmasıdır

Başkanlık rejim tartışmasıdır

16.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Türkiye ateş yerine dönmüş, bunların bir derdi var. İlla başkanlık olacak. Olmayacak arkadaş. Başkanlık rejim tartışmasıdır’ dedi.

Başkanlık rejim  tartışmasıdır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında konuştu. “Türkiye’nin gerçeklerini anlattıkça onlar kızıyorlar. Onlar kızıyorlar diye susmayacağız. İş kazasında hayatını kaybeden işçilerimizin ailelerine seslenmek isterim. Hukuki anlamda bir açmazla karşı karşıyaysanız iletin, her türlü hukuki desteği size sağlayacağız” diyen CHP lideri, özetle şunları kaydetti:

AİLELERE VERİLMEDİ: ‘Gazze ablukası kalkmadan İsrail ile barışmayacağız’ dediler. Yeri göğü inletenler resmi bir özür mektubu dahi olmadan kabul ettiler. 20 milyon dolara Türkiye’nin itibarını sattılar. 20 milyon dolar, hayatını kaybeden çocukların ailelerine verilmedi.
TBMM BAŞKANLIĞI YAPAMAZ: Devleti yönetmek kolay değildir, bilgi, birikim gerektirir, hukukun üstünlüğüne inanmak gerektirir. Parlamentoya bir kanun geldi, kanunun bir maddesi, üniversitelerde rektör seçimini kaldırıyor. Buna itiraz edildi, AKP bunu geri çekti. Daha sonra KHK ile bu düzenlemeyi yaptılar. İlk sorum TBMM Başkanı’nadır. Eğer bu parlamentonun itibarını koruyacaksanız, bu düzenlemeye karşı önce sizin itiraz etmeniz lazım. Aklını kiraya verenler, geleceği bir kişinin iki dudağı arasında arayanlar, TBMM Başkanlığı yapamazlar.
12 EYLÜL’E DÖNDÜ: Üniversitelerde seçim yapılacak, kaldırdılar. ‘Üniversitelerde insanlar birbirini kötülüyormuş’. Bir yerde olay olduğu zaman tümüyle seçimi mi kaldırmak lazım? Genel seçimlerde olay olduğu zaman genel seçimleri mi kaldıracaksınız? Demokrasiyi yaşatan töreleridir. 12 Eylül’e döndüler, Evren de öyle yapıyordu. Darbe ruhunu içselleştirmiş, darbe ruhunu tahkim eden bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. 12 Eylül dönemine dönerek, seçim yapılması engellendi.
TÜRKİYE KAN KAYBEDER: Demokrasi, özgürlük, kadın erkek eşitliği diyorum, bazılarına hayal gibi geliyor. Türkiye bir süre sonra korkunç bir imaj değişikliğiyle kalır, Türkiye ekonomisi kan kaybeder.
DEVLET ÇÖKMEZDİ: Liyakat sistemi çöktüğü için ülke bu hale geldi. Eğer devlette uzmanlaşan kişileri belli yerlere getirseydiniz, devlet çökmezdi. Onlar ceplerini düşüyorlar, vatandaşı değil. Onlar zalimlerden yana biz mağdurlardan yanayız.
SAF DEĞİLSİNİZ: Siz saf değilsiniz, bir şey söyleyeceğim de burada söylenmez. Bunun faturasını askeri öğrencilere, er ve erbaşlara çıkarıyorlar. Talimatı veren belli, darbe girişiminde bulunan belli. Türkiye’yi bu hale kim getirdiyse onların yargılanması lazım. Devlet mağdurlar yaratmaz.
YARADAN’I ALET EDİYORSUNUZ: Kendi siyasal emellerinize yüce Yaradan’ı alet ediyorsunuz. Bu lafı etmek için
kul hakkı yememek lazım. Zalimden yana tavır almayacağız, zulme karşı susan dilsiz şeytandır.

‘Felakete sürüklerler’

REJİMİ DEĞİŞTİRİYORSUN: Türkiye ateş yerine dönmüş bunların bir derdi var. İlla başkanlık olacak. Olmayacak arkadaş. Çiftçinin, sanayic inin, esnafın, memurun sorunu var, hapishaneler tıka basa, bunların derdiyle uğraşalım, ekonomiyi düzeltelim, vallahi destek oluruz. ‘Biz onları unuttuk, bizim bir adamımız var, ona başkanlık istiyoruz’ diyorlar. İlla başkan olacak. Niye başkan olacak? ‘Bizim aklımız yok, sadece onun aklı var biz ona üst akıl diyoruz’. Aklını kiraya verenler ülkeyi yönetemezler, ülkeyi felaketlere sürüklerler. Başkanlık rejim tartışmasıdır, sen Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini
değiştiriyorsun. Cumhuriyeti diktaya dönüştürmek istiyorsun.

‘Türkiye’yi yönetebilir mi?’
YETMEDİ Mİ?: Bunların bir genel başkan yardımcısı var, ‘Haydi biz saftık bilmiyorduk, ama sen biliyordun onların terör örgütü olduğunu’ diyor. Yargılanmaktan korkmayız. Bu öğrencileri nasıl yetiştirmiş acaba? Sevgili Yasin Aktay, senin partinin önüne 2004’te 25 Ağustos’unda bir belge koydular, orada brifing verdiler, hem MİT Müsteşarlığı hem Genelkurmay Başkanlığı verdi. ‘Amma da büyütmüşsünüz’ demişler. ‘Saftık’ diyorlar. Herkesin gelip kandırdığı
bir adam Türkiye’yi yönetebilir mi?