Cadde ‘Başrol hissini bilmiyorum’

‘Başrol hissini bilmiyorum’

06.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

‘Yasak Elma’da başrolde olan Sevda Erginci, “Böyle bir hissin ne olduğunu bilmiyorum. İnsanı uçuruma götürebilir. Uzak durmak gerekiyor” dedi.

‘Başrol hissini bilmiyorum’

Altı yıldır ekrana ara vermeden seyirci karşısına çıkan Sevda Erginci, ‘Yasak Elma’ dizisinde Zeynep karakteriyle adından söz ettiriyor. Farklı türlerdeki projeleri tercih eden oyuncu, “Oyuncu istemezse, rol üzerine yapışmaz. Yerimde saymak istemiyorum” diyor. Erginci’yle projesini, başrol sorumluluğunu ve hayatındaki dönüm noktasını konuştuk.

Haberin Devamı

- Projede sizi çeken ne oldu?

Uzun zamandır Zeynep gibi bir karakteri oynamak istiyordum. Bundan önce ağır drama ve komedi dizilerinde yer almıştım. Daha modern ve tatlı bir kız bekliyordum, cast ve ekip de harikaydı.

- Zeynep size neler öğretti?

Kendimle yüzleşmemi sağladı. Çok benzeyen yönlerimiz var. Güçlü durmaya çalışıyor. Ben de böyleyim.

- Neden farklı türleri tercih ediyorsunuz?

Bu beni besliyor, doyuruyor ve geliştiriyor. Oyuncu istemezse, rol üzerine yapışmaz. Farklı karakterler tercih edip, yerimde saymak istemiyorum. Biraz daha kendimi geliştirmek için, başka bir yönümü ortaya çıkarmak istiyorum.

‘Başrol hissini bilmiyorum’

- Partneriniz Onur Tuna’yla aranızdaki boy farkı çok konuşuldu...

Buna sette çok gülüyoruz. Onur Tuna 1.97, ben ise 1.59 boyundayım. Seyirci sevdi ama...

Haberin Devamı

- Zeynep, kız kardeşi Yıldız’ın (Eda Ece) para ve intikam için evlenmesine tepki gösteriyor. Siz bu duruma nasıl tepki verirdiniz?

Bu konuda Zeynep gibi düşünüyorum. Aşk evliliği olacaksa, kim olursa olsun kabul ederim. Ama ortada para için bir şeyler varsa, Zeynep’ten daha çok tepki veririm.

- Altı yıldır aralıksız ekrandasınız.

Daha gencim, çalışacağım. Belki bu işten sonra istediğim bir şey çıkmayınca ara vereceğim. Her şey akışında gelişiyor.

- Başrolde olmak nasıl bir his?

Böyle bir hissin ne olduğunu bilmiyorum. İyi bir işin içinde olmak, iyi hissettiriyor. Zaten, ‘Başrolüm, ne kadar güzel’ demek insanı uçuruma götürebilir. Oralardan uzak durmak gerekiyor. Güzel bir iş yapıyoruz ve yaptığımız şeylerin mutluluğunu yaşamak gerekiyor.

- Genç oyuncu olarak kısa sürede biten diziler yüzünden geleceğiniz için endişe duyuyor musunuz?

Tabii ki duyuyorum. Son dönemde tam ne olacak dediğimiz an, internette yayınlanmaya başlayan diziler iyi geldi.

- Yoğun set ortamı nasıl geçiyor?

Günde en az fazla 12 saat çalışma kuralımız var. Bu da sektör için umut verici bir şey.

‘Başrol hissini bilmiyorum’

‘Bu dönem iş odaklıyım’

- Hayatınızın dönüm noktasını ne olarak görüyorsunuz?

Tiyatroya başladığım dönem diyebilirim. 16 yaşında tiyatro, 18’imse ise, ‘Koyu Kırmızı’ dizisine dahil oldum. Tiyatro yapmak istiyordum, aklımda hiç ekran yoktu. Daha sonra dizilere girdim. Oyunculuğun her alanını seviyorum.

Haberin Devamı

- Benzetildiğiniz Türkan Şoray’ın, ‘Uzaklarda Arama’ filminde oynamak size neler kazandırdı?

Benzetilmekle gurur duyarım. Onunla çalışıp, deneyimlerine şahit olmak çok önemliydi. Türkan Şoray’ın dünyası çok başka, çalışmak keyifliydi.

- Sokakta rahat yürüyebiliyor musunuz?

Evet, fotoğraf çektirmek isteyenleri geri çevirmiyorum. Eve kapanacak halim yok. Bunlar olacak şeyler.

- Aşk hayatınız nasıl?

Bu dönem iş odaklıyım.