Bedeni Vodafone’da ruhu Avrupa’da

Yine bir milli ara dönüşü ve yine bir mecburi rotasyon... Kadro seçimi konusunda Şenol Güneş’in elinin zayıfladığı bir hafta...

Porto maçı nedeniyle mecburen cuma günü oynayan Beşiktaş, kolay görünümlü zor bir maçta buldu kendini. Şu bir gerçek 10. dakikada kazanılan penaltıyı Quaresma gole çevirse, belki de başka bir oyun kimliğinden bahsedecektik. Ya da o penaltının dönüşünde Negredo topu ağlara gönderse, sadece Beşiktaş’ı değil, Matador’u da yere göğe sığdıramayacaktık.

Penaltıyı geçelim... 31. dakikada müsait pozisyondaki Lens’in yandan auta giden vuruşu da, Beşiktaş adına maçın kilidini açacak bir andı. Okan Buruk’un Teleset Mobilya Akhisar’ı, takım savunması anlamında elinden gelenin en iyisini yaptı. İlk yarının 40. dakikasında Quaresma’nın şutunun, gecenin formda isimlerinden Lukac iki hamlede kurtarınca, Kartal umutlarını ikinci yarıya taşıdı. Karşılaşmanın ikinci 45’ine Şenol Güneş, Cenk-Lens değişikliğiyle başladı. Rakip savunmayı dağıtma anlamında doğru bir hamleydi.

52. dakikada Talisca’nın kafa vuruşunu, yine Lukac kornere çelerek kalesini tehlikeye kapattı. Talisca bu kez 56. dakikada gole çok yaklaştı. Brezilyalı’nın kullandığı serbest vuruş rakip savunmaya çarparak direkten döndü.

64. dakikada ise konuk ekip takım adına tehlikeyi neredeyse Atiba yaratıyordu. Kanadalı’nın şut gibi geri pasını Fabri kurtardı.

79’da Henrique’nin kırmızı kart görmesiyle oyunda baskısını daha da arttıran Beşiktaş, kalan dakikalarda tek kale oynamasına rağmen istediği golü bulamadı.

Eşitlik nerede?