Siyaset Bekir Bozdağ: YPG üniformalı ABD askeri de olsa bizim için hedeftir

Bekir Bozdağ: YPG üniformalı ABD askeri de olsa bizim için hedeftir

04.02.2018 - 10:06 | Son Güncellenme:

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Zeytin Dalı Harekatı'nda şimdiye kadar 932 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Bozdağ ayrıca "YPG üniformalı ABD askeri de olsa hedeftir" dedi.

Bekir Bozdağ: YPG üniformalı ABD askeri de olsa bizim için hedeftir

Başbakan Yardımcısı ve Hükûmet Sözcüsü Bekir Bozdağ,katıldığı bir televizyon programında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye'nin Afrin bölgesindeki terörist yapılanmalara yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı'na ilişkin açıklamada bulundu. Bozdağ, operasyonun başından bu yana etkisiz hâle getirilen terörist sayısının 932'ye yükseldiğini açıkladı.Bozdağ ayrıca, "YPG üniformalı ABD askeri de olsa hedeftir, karşımıza çıkmasın..." ifadelerini kullandı."Eğer Münbiç'ten bunlar çıkmazsa Münbiç'e gireriz, Fırat'ın doğusuna gireriz." Bekir Bozdağ erken seçim iddilarınada çok net bir cevap vererek "AK Parti'nin siyasi geleneğinde erken seçim yoktur" dedi.

Bozdağ, işin başından beri ABD'li yetkililerle çok geniş konuştuklarını, ABD'li yetkililere, "DEAŞ ile mücadeleyi beraber yapalım." dediklerini, karadan da birlikte harekat etmeyi önerdiklerini hatırlattı. ABD'nin bu önerileri kabul etmediğini ve PYD/YPG ile beraber yapacağını söylediğini aktaran Bozdağ, süreçte ABD'li yetkililerin sözlerini tutmadığını, Türkiye'ye verdiği sözlerin tam tersini yaptığını söyledi. Türkiye'nin ise ABD'li yetkililere bugüne kadar "Siz Afrin'den bunları çıkarmazsanız, Afrin'e gireriz, bölgeden bunları çıkarmazsanız Fırat Kalkanı gibi bir harekat başlatırız. Eğer Münbiç'ten bunlar çıkmazsa Münbiç'e gireriz, Fırat'ın doğusuna gireriz." dediğini aktaran Bozdağ, Türkiye'nin ABD'li yetkilileri bugüne kadar hiç aldatmadığını kaydetti.

Bozdağ, "Onun için eğer Münbiç teröristlerden temizlenmezse Türk Silahlı Kuvvetleri bundan sonra elbette milletimizin ve devletimizin bekası için, topraklarımızın bölünmez bütünlüğü için, sınırlarımızın güvenliği için, vatandaşlarımızın güvenliği için ve yanı başımızda bir terör devleti kurulmaması için Türkiye bunu yapmaya mecburdur. Türkiye'nin bu noktada tercihi yoktur. Bizi böylesi adımları atmaya kimse mecbur etmemelidir. Mecbur edince de 'Neden Türkiye bu adımları attı.' diye sorgulamaya hakkı yoktur." diye konuştu.

"ABD'ye terör unsurlarının çekilmesi için bir süre verdik mi?" sorusu üzerine Bozdağ, "şu tarihe kadar, bu tarihe kadar" şeklinde net süre verilmediğini ifade etti. Bozdağ, "Ama biz şunu net söylüyoruz, Zeytin Dalı Harekatı'ndan sonra eğer buralarda bir gelişme olmazsa Türkiye'nin başlatacağı üçüncü harekat bu bölgeye (Münbiç) olacaktır. Bunu net söylüyoruz. Bizim bu noktada kararlılığımızı kimse sınamamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

"ABD İLE KARŞI KARŞIYA GELMEYİ HİÇ İSTEMEYİZ"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Münbiç konusunda ABD ile Türk askerlerinin karşı karşıya gelmesi gibi bir yüksek risk görüyor musunuz?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"ABD'li yetkililer 'Biz Türkiye ile karşı karşıya gelmeyiz.' diye açıklama yaptılar. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. ABD ile Münbiç'te veya Fırat'ın doğusunda veya başka bir yerde karşı karşıya gelmeyi hiç istemeyiz. Ama bu konuda Türkiye'nin gösterdiği hassasiyetin bir benzerini ABD'nin de göstermesi lazım. Eğer ABD'li askerler teröristlerin kıyafetini giyer ve teröristlerin arasında onlardan gözükerek Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı saldırırlarsa hiç tereddütsüz bu noktada bir ayrım yapma şansımız olamaz."

Bozdağ, ABD yönetiminin askerlerine, "Türklerle karşı karşıya gelmeyin, gelmemek için dikkat gösterin, operasyon bölgelerinden uzak durun, eğitim donatım işlerini bırakın, silah yardımı yapmayın." demesi ve bölgelerden uzaklaştırması gerektiğini vurguladı.

Bekir Bozdağ, "Ancak bize karşı bir saldırı olursa bunu yapanlar karşılığını mutlaka görecektir. Ama biz net söylüyoruz, müttefikimiz ABD ile karşı karşıya gelmeyi istemeyiz. Eminim ki onlar da Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile karşı karşıya gelmeyi istemezler. Bizim karşımızda teröristlerle beraber kim silah çekerse o bizim hedefimiz olur." dedi.

KILIÇDAROĞLU'NUN "SURİYE YÖNETİMİ İLE TEMAS" ÇAĞRISI

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Türkiye'nin Suriye yönetimi ile doğrudan irtibata geçmesini istedi. Bu terörle mücadelede yararlı olur.' dedi. Bu mümkün olabilir mi?" sorusuna karşılık da Bozdağ, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgede kalıcı olmadığını, Türkiye'nin Suriye topraklarında gözünün bulunmadığını vurguladı.

Suriye'deki sorununun çözümünün, sadece Türkiye'nin irade ortaya koymasıyla mümkün olmadığına işaret eden Bozdağ, "Çünkü bir tarafında Rusya, bir tarafında İran, bir tarafında ABD, bir tarafında koalisyon güçleri var, bir tarafında Türkiye, bir tarafında Suriye yönetimi var. Dolayısıyla bu sorunun, hem Astana süreci, Soçi süreci hem de Cenevre süreci çerçevesinde ele alınması gerekli. Bizim attığımız adımlar, siyasi çözümü hızlandırma bakımından önemli görevler ifa edecektir." şeklinde konuştu.

Bir başka soru üzerine de Bozdağ, Türkiye'deki Suriyelilerin büyük bölümünün, Afrin bölgesinin temizlenmesinin ardından bölgeye döneceklerini düşündüğünü dile getirdi.

SINIRIN BOŞALTILMASI ÖNGÖRÜLÜYOR MU?

Bozdağ, Türkiye'nin sınır bölgesine yapılan saldırılara karşı sınırın geçici boşaltılması gibi bir tedbir alınıp alınmayacağının sorulması üzerine de saldırılara karşı gerekli tedbirlerin alındığını söyledi.

Türkiye'ye şu ana kadar 90'dan fazla roket atıldığını anımsatan Bozdağ, alanı güvenli hale getirme konusunda çalışmaların devam ettiğini anlattı. Bekir Bozdağ, "Vatandaşlarımızın nakli veya yer değişikliği gibi düşüncemiz ve çalışmamız söz konusu değildir." bilgisini paylaştı.

TSK: 5 HEDEF İMHA EDİLMİŞTİR

"Hava Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen hava harekâtı ile PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütlerine ait sığınak, barınak, mühimmat deposu ve silah mevzii olarak kullanılan 5 hedef imha edilmiştir. Harekâta katılan uçaklar emniyetle üslerine dönmüşlerdir. Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında bölgeden elde edilen bilgilere göre 35 PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütü mensubu etkisiz hale getirilmiştir. Harekâtın başlangıcından itibaren etkisiz hale getirilen terörist sayısı 932 olmuştur." ifadelerini kaydetti.

Çukurambar'daki Vergi Dairesi Başkanlığında meydana gelen patlamada YPG izlerinin bulunmasının ardından bu terör örgütüyle ilişkili unsurların Türkiye'de başka bir terör eylemi hazırlığında olduğu iddiasına ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, Türk Silahı Kuvvetlerinin bölgede terör örgütleriyle mücadele ederken Türkiye'de benzer olayların planlanabileceğini vurguladı.

Türkiye'nin bütün yaşanabilecekleri hesap ettiğini aktaran Bozdağ, "Devlet olarak hem istihbarat birimlerimiz hem güvenlik birimlerimiz teyakkuz halindedir. Türkiye'de PKK, YPG, PYD ve diğer bunların oluşturduğu irili ufaklı terörist yapıların, Türkiye'de eylem kapasitesini ortadan kaldırmak, eylem yapmalarının önüne geçmek için her türlü tedbir alınmıştır." diye konuştu.

Bozdağ, güvenlik güçlerinin geceli gündüzlü bunun mücadelesini verdiğine işaret ederek, "Zaten Türkiye topraklarında PKK terör örgütü planlı eylem yapma kapasitesini epeydir kaybetti. Şimdi vur kaç yapıyor veya bilinmedik kişiler üzerinden bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama bunun da güvenlik güçlerimiz farkındalar ve onun için her türlü tedbir alınıyor, alınmaya da devam edecektir." ifadesini kullandı.

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ

Türkiye ile ABD arasında son zamanlarda yaşanan gelişmelerin iki ülkenin ilişkilerine zarar verip vermediğine ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, Türkiye-ABD ilişkilerinin iyi olmasının iki ülkenin ortak yararına olduğunu bildirdi.

İkili ilişkilerde son zamanlarda bir güven sorunu yaşandığına dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:

"Buradan ABD'li yetkililere şunu söylüyorum; peki, o zaman bir masaya koyun bakayım, bu bölgede kim kaldı elinde? ABD'nin elinde YPG/PYD teröristleri, terör örgütleri, bir de Fetullahçı Terör Örgütü kaldı. Akıllıca bir iş mi? 81 milyonluk Türkiye'yi bir kenara doğru itip, onun yerine teröristlerle, terör örgütleriyle daha yakın işbirliği yapmak ABD'yi bu bölgede güçlendirir mi, yalnızlaştırır mı? Bu, bölgede ABD'nin gelecekte pozisyonunu nereye koyar? Bunu onların düşünmesi lazım. Ama biz şunu görüyoruz ve diyoruz ki, her şeye rağmen ABD-Türkiye ilişkilerinin iyi olması iki ülkenin çıkarınadır. Umarım, onların içerisinde de bu yanlışlıkları gören, eleştiren ve artık Türkiye ile dost olmak zorundayız. Bu teröristleri elimizin tersiyle itip, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle stratejik ortaklığımızı güçlendirmeliyiz diyenler daha etkin olur ve bölgedeki sorunların çözümüne daha büyük katkı sağlamış olurlar."

"16 NİSAN'DA HALK KARAR VERDİ"

Bekir Bozdağ, erken seçim ihtimali olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine ise AK Parti'nin siyasi geleneğinde erken seçim olmadığını bildirdi. Bozdağ, mahalli seçimlerin Mart 2019'da, milletvekilleri seçiminin ise Kasım 2019'da yapılacağına işaret ederek, "Seçimin hangi tarihte olacağına zaten 16 Nisan halk oylamasında halk kararı verdi. Halkın karar verdiği bir seçim tarihini kimse değiştiremez." dedi.

Bozdağ, ittifak çalışmalarına ilişkin de yaptığı açıklamada, çalışmalara AK Parti ve MHP'den 3'er kişinin katıldığını, çalışmalarda son aşamaya gelindiğini hatırlattı.

Bundan sonraki aşamanın, liderlerin bu konudaki çalışmalara onay vermesi, parlamento süreci ve ittifakın yasallaşması olduğunu dile getiren Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin seçim ittifakına ilişkin önümüzdeki günlerde bir görüşme gerçekleştireceği bilgisini verdi.

"CHP'DE YENİ BİR ŞEY YOK"

CHP'nin 36. Olağan Kurultay ile ilgili bir soru üzerine Bozdağ, beşinci kez genel başkan seçilen Kılıçdaroğlu'nu tebrik ederek, hayırlı olsun temennisinde bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı döneminde CHP'de 5'inci kez kurultay yapıldığını hatırlatan Bozdağ, "CHP'de yeni bir şey yok. Eski, tekrar edildi. Öyle gözüküyor ki 2019'da da eskiler tekrar edecektir." ifadesini kullandı.

Kurultay'dan yeni bir CHP'nin çıkmadığını, Kılıçdaroğlu'nun, grup konuşmalarından daha iyi olmayan bir konuşma yaptığını belirten Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yeni proje, yeni söz, yeni hedef, buna dair ben bir şey göremedim işin doğrusu. Ama şu var, gördüğüm kadarıyla Cumhuriyet Halk Partisinde bir liderlik sorunu var. Kongreye giderken üç kişinin aday olacağını açıklaması, ikisinin adaylık için imza bulamaması, birinin yeteri kadar imza alıp seçime girmesi, Sayın Kılıçdaroğlu 790 oy alırken 447 gibi neredeyse onun yarısından fazla oy alması gösteriyor ki Sayın Kılıçdaroğlu hakkında CHP'nin delegelerinin kafası karışık. Onun değişmesini isteyen, ona oy verenlerin yarısından fazla orada delege var. Bu, CHP içindeki tartışmaların bitmediğini, bitmeyeceğini gösteriyor. Hep beraber göreceğiz nasıl olacağını."

Bozdağ, Muharrem İnce'nin seçilmesi durumunda da CHP'de herhangi bir değişikliğin yaşanmayacağına değinerek, "Aynı tas aynı hamam hesabı, isimlerin değişmesi CHP'yi değiştirmez, zihniyetin değişmesi lazım." dedi.

"HDP'NİN GÖRÜŞLERİ CHP'NİN GÖRÜŞLERİYLE YÜZDE 99 ÖRTÜŞÜYOR"

CHP'nin marjinal örgütlerin görüşlerini ortaya koyduğuna dikkati çeken Bozdağ, "DHKP-C'nin, HDP'nin dolayısıyla PKK'nın görüşlerini dillendirmek, marjinal grupların görüşlerini dillendirmek, bu halkta karşılık görmüyor. Buna destek verenler zaten CHP'ye oy veriyor." ifadesini kullandı.

Bozdağ, Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyelerine yönelik gözaltı kararlarından dolayı Türkiye'ye yöneltilen eleştirilere ilişkin de değerlendirmede bulundu.

Kovuşturmaya yönelik eleştirilere itirazı olmadığını, Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu belirten Bozdağ, "Bunlar terör sevicileri. Ben bugüne kadar 'Teröristlerin lehine olmayan bir açıklamalarına neredeyse şahit olmadım.' dersem abartmış olmam. Öyle şey olur mu? Çok net. Bunlar Türk tabiplerini de mühendislerini de temsil edemezler. Zaten vatanını, milletini seven tabipler, mühendislerin hepsi buna karşı. Ben onlardan şunu beklerdim. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri mücadele ediyor. Çanakkale'ye giden tıbbiyeliler gibi. Onlar da desinler ki, 'Bakın askerimizin yaralananı olur, hasta olanı olur. Bizim orada ordumuza desteğimiz olur.' Tabipler Birliği Başkanı çıkıp deseydi ki 'Ben gönüllüler göndereceğim.' Genelkurmay Başkanı'na, Milli Savunma Bakanı'na 'Nereye göndereyim?' deseydi vatanseverlik olurdu. Ama teröristler dara düştü, zora düştü, imha ediliyor, barış istiyor. Teröristlere hürriyet istiyor onlar." diye konuştu.

CHP Kurultayına AK Parti olarak neden temsilci göndermedikleri sorusuna ilişkin Bozdağ, AK Parti'nin CHP'nin tüm kurultaylarına kadar bugüne kadar temsilci gönderdiğini ancak 16 Nisan halk oylamasından sonra yapılan AK Parti Olağanüstü Kongresine CHP'nin davet edilmesine rağmen katılmadığını hatırlattı.

Bozdağ, "Onlar bizim davetimize icabet etmediği için bu kongreye de bizden bir temsilci katılmamış oldu." dedi.

"İHRAÇ VE İADELER GEREK GÖRÜLDÜĞÜNDE DEVAM EDECEK"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bozdağ, bundan sonraki Kanun Hükmünde Kararnamelerin sadece ihraç ve iadelerle ilgili olacağı, diğer düzenlemelerin Mecliste yapılacağı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine ihraç ve iadelerin gerek görüldüğünde bundan sonra da devam edeceğini belirtti.

Bozdağ, yapısal düzenleme gerektiren konulara yönelik ihtiyaçların büyük bir kısmının karşılandığını, yasal ihtiyaç olduğu takdirde yasal düzenlenme içeren KHK'ların çıkartılabileceğini bildirdi.

"BASIN VE İFADE HÜRRİYETİNE ÖNEM VERİYORUZ"

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, Adnan Oktar'ın internet üzerinden yaptığı yayınlar ile ilgili açıklaması hatırlatılarak, bu kanalın kapatılıp kapatılmayacağının sorulması üzerine Bozdağ, internet üzerinden yapılan yayınlarında Radyo Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) herhangi bir denetimi olmadığını söyledi.

TBMM'deki bir torba yasaya bu konuyla ilgili bir düzenleme konulduğunu, internet üzerinden yapılan bütün yayınların RTÜK'ün denetimine alınacağını anlatan Bozdağ, toplum ahlakını bozan veya terör örgütlerince kullanılan bu tip yayınlara yasal müeyyide uygulanacağını, Türk Ceza Kanunu açısından suç oluşturan konularda da yargının da devreye gireceğini vurguladı.

Basın ve ifade hürriyetine önem verdiklerini belirten Bozdağ, düzenlemelerin bu hürriyetleri sınırlamak için değil, basın ve ifade hürriyetinden istifade ederek suç işleyen kişi ve kurumlara yönelik olduğunu kaydetti.