Organik Paranoya - İyi Türkçe Pop Rock

Vokal Emre Dönmez, gitarda Alp Tiner ile Çağdaş Göktuna, davulda Serkan Çağlar ve bas gitarist Gürkan Bozacı. Son dönemde memleket sınırlarından çıkış alan Rock grupları arasında ismi geçiyor Organik Paranoya'nın. İlk albümünü, birlikteliğini izleyen üçüncü yılda self-titled olarak piyasaya süren ekipten kurucu üyeler Çağdaş&Cumhur Göktuna ile konuştuk.


-3 yıllık bir geçmişi var ekibin. Bilinen tarafı bu tabii. Kuruluş döneminde neler yaşadınız?

Çağdaş Göktuna: 2011, “artık bu işi yapalım” dediğimiz yıldı. Esasen 2000’lerin ilk yıllarına kadar gider bu şarkıların başlangıcı.

Cumhur Göktuna: Çağdaş, 2007’den bu yana reklam müzikleri üzerine çalışıyor. Birtakım albüm aranjelerini de üstlendi. Ben ise söz-beste yıllarca uğraştım. Bizim ilk hocamız Raci Pişmişoğlu’dur mesela. İzmir’deyken de, bir albüm yapmak amacıyla birkaç yapım şirketiyle görüşmek için İstanbul’a geldikten sonra da müzikleydik hep. 2011 ise, Çağdaş’ın az evvel dediği gibi albümü hayata geçirelim, dediğimiz yıldı.

-Albüm süreci nasıl ilerledi?

Cumhur: Aşağı yukarı 2 yıl sürdü albüm çalışması. Eldeki şarkıları gözden geçirdik, düzenlemeler gerekliydi.

Çağdaş: Tabii o süre içinde vokal aradık ayrıca. Cumhur’la iki kurucu üyeyiz. Tüm şarkıların düzenlemeleri bana aittir, abim ise sözleri yazar. Yani proje bizim olduğu için vokal haricindeki diğer elemanlar çok önemli değildi. İyi müzisyen olmaları ve Rock sound’una ayak uydurabilmeleri yeterliydi. Bu nedenle ilk önce vokal arayışlarına yoğunlaştık, bulduktan sonra diğer elemanları eklemeye başladık gruba.

-Peki, vokal keşfi sonrasında da hala diğer elemanların pek önemli konumda olmadığını düşünüyor muydunuz? Çünkü bence bir ekipte özellikle uzun vadedeki uyum için her üyenin eşit önemi vardır.

Cumhur: Doğru tespit. Çünkü biz Rock grubu olduğumuz için, hemen her müzisyen solist kadar önemlidir. İlk başta tek gitarla çıkalım dedik, ama sound olarak daraltacaktı bu bizi. Bir gitar daha ekledik haliyle, sonra davul geldi. Ben bass çalıyordum, ama yapımcı olarak ekipte yer almamın daha verimli olacağını düşünerek bir başka ismi bas gitar için aramaya başladık ve tüm bu süreçlerde en az vokal kadar önemliydi diğer elemanlar, kesinlikle öyle.

Çağdaş: İzmir’den arkadaşlarım hepsi. Alp ve Gürkan mesela. Geldiler, demoları filan dinlettik burada>-Bas gitardan yapımcılığa geçtiğini söyledin az evvel. Bunun sebebi ne?

Cumhur: Bir gözün de dışarıdan bakması gerekiyor diye düşündüm. İlk kayıtları yaptık, ama hemen ardından Gürkan girdi devreye. Albümde o var yani. Çok memnunun o konuda. Ortaya çıkan sonuç şahsen benim hoşuma gitti.

-Her şarkıya ait sözlerin sonunda söz, müzik ve düzenlemelerin kime ait olduğu gibi bilgiler yer alıyor kartonette. Son sayfada toplu bir bildirim tamam da, bir topluluk albümünde üye adlarının bu kadar çok gruptan bağımsız olarak tekrar edilmesi niye?

Çağdaş: Açıkçası bunun özel bir sebebi yok. Biz hatta>Cumhur: Aynen, bilhassa yaptığımız, aman isimler sürekli tekrar edilsin dediğimiz bir konu değil o.

-Aşina olunan bir sorudur kendisi, ancak burada yer açmakta fayda görüyorum. Nedir bu Organik Paranoya?

Cumhur: Evet, tuhaf isimler furyası patladı şu günlerde, ama "Hadi düşünelim pek bilinmeyen bir şey olsun" vs. diye koymadık bu ismi. Hatta Organik Paranoya adlı web sitesini alalı 3-4 yıl oluyor. Çok önceden verilmiş bir karar bu.

Çağdaş: Özellikle ilginç olsun diye konan bir isim değil yani bu. Derin bir anlamı var. Buradan baya bir felsefe üretilebilir mesela. (Gülüşmeler)

Cumhur: Sana bir şey diyeyim mi, ismin ne olduğu bir yere kadar önemlidir. Esas müziğinin ne olduğu mühim. Neye karşılık geldiği yani. Duran Duran örneğin. Adamlar isimle mi başardılar, hayır. Öyle bir tarz ortaya çıkardılar ki, o şarkılar>-Hazır ‘80’lerden bir gruba bulaşmışken, buradan albümünüze gelmek isterim. Bol ’80 etkileşimleri dikkat çekiyor. Hatta geç dönem ‘70’ler. The Police oralarda bir yerlerde mesela. Sizce nerede duruyor bu şarkılar

Çağdaş: Aslında Pop Rock diyebiliriz. Ama Türkiye’de Pop Rock dediğiniz zaman, eldeki arabesk ve dalgalı örneklere baktığınızda yanlış değerlendirilebilir. Dünya standartlarında bir Pop Rock kaydıdır bu.

Cumhur: Şimdi ülkedeki Rock albümlerine bakalım: sololar, finaller, introlar hep aynı. Nakarattaki melodi, şarkının her anına uygulanıyor. Oradaki amaç tıpkı bir reklam kuşağı gibi işlenen melodiyi dinleyicinin aklına kazımak. Ama bir Rock kaydında her bölüm farklı yanaşır. Bir zorunluluk mu, değil tabii, ama geneli öyledir. Bana kalırsa Organik Paranoya da böyle bir Rock tavrına üye. Ana melodiyi tekrar etmez, şarkı içinde şarkıdır mesela.

Çağdaş: Her şeyden ziyade müzik yapmaya çalıştık. Aklımızdaki müziği yansıtmak tek amacımızdı. Sonucun bu yönde olduğunu düşünüyorum.

-Organik Paranoya’nın bundan sonraki hedefleri neler? Hızlıca bir ikinci albüm mü, yoksa yeni stüdyo mesaine zaman tanıyıp bu arada daha fazla sahne arayışı mı?

Cumhur: Hemen ikinci albümü yapmak büyük bir hata olur bence. Bu şarkılara güvenmemek, bu kaydı yok saymak olur. Çok sıkı 10 şarkı var burada. Konserlerle ve yeni kliplerle bu ilk albümü olabildiğince çok insana duyurmak şu anki tek hedefimiz.

Çağdaş: Albüme güveniyoruz, iyi tepkiler alıyoruz. Yıllar sonra dinlenecek bir albümdür bu. Sanırım yapmamız gereken insanlara bu şarkıları ulaştırabilmek.

Albümde Yer Alan Şarkılar
  1. Yollar Bana Düşman
  2. Ya Sev Ya Sevme
  3. Teslim Olmam
  4. Günebakan
  5. Benimle Ol
  6. Kim Var Orda (Paranoya)
  7. Gölgeler Yanar Ardımda
  8. Veda
  9. Her Şey Yolunda
  10. Hadi Korkma


Twitter / @BekirzgrAybar
bekirozguraybar@gmail.com