Woman's Hour - Rüyadaki Şarkılar

The xx’ten duyduğum ilk şarkı neydi, tam hatırlayamıyorum. 2009 yılıydı, kendi adlarıyla yayımlanan debut albümleriyle tek taraflı sıkı bir dostluk kurmuştum. Ara çalışmalar, EP’ler ve iki no’lu albümde de bağlantıyı koparmadım. Hala da öyleyim. “Güney Londra’dan aklı bulanık birkaç çocuk” diyordu İngiltere merkezli bir gazete onlar için, çıktıkları ilk günlerde. Belki doğru bir tespitti bu, ancak çok değil aylar sonra dünyanın en etkili topluluklarından biri oldukları konuşulacaktı.

Bir süredir dinlediğim Woman’s Hour adlı topluluğun debut stüdyo albümü “Conversations” da The xx'i ilk dinlediğim günlere benzer bir etki bıraktı bende. Rüyadan henüz çıkamamış bir Indiepop bu. The xx var, London Grammar hemen köşede beliriyor. Wild Nothing çok uzak değil. Bir an geliyor, Warpaint’le karşılaşıyorsunuz mesela.

Esasen tek bir alt akımı mecburi istikamet olarak kabul etmiyor “Conversations”. Kendileriyle yapılan bir röportajda da tek müzikal çizgiden ilerlemediklerini bilhassa belirtiyorlar. Ancak öyle ya da böyle ağırlıkta kalan yönler az çok belli burada. Josh Hunnisett kontrolündeki synthesizer büyük sözü söylüyor, William Burgess vokalin bir perde gerisine gitar ataklarını iliştiriyor, bass çıkışlarından sorumlu üye ise Nicolas Graves.

Adını BBC Radio 4’daki bir programdan alan Woman’s Hour’daki vokale ayrıca değinmek gerek. Gitarist William Burgess’ın 25 yaşındaki kardeşi Fiona Burgess, sesiyle ekibe yalnızca basit bir ayırt edicilik sunmuyor, aynı zamanda şarkıların haletiruhiyesini bizzat yansıtıyor.

Final anlarına doğru psychedelic rüzgâra giren Our Love Has No Rhythm, Warpaintvari bir downtempo ile siyaha koşan To the End, henüz ilk basamakta albümün hatlarını fısıldayan Unbroken Sequence ve kapanışın bir öncesinde ‘80’lere uğrayan Reflections, “Conversations”ın ön cephesinde yer alan şarkılardan bazıları. Hemen hepsinde de Fiona’nın diyafram boşluğuna emanetiz. Muhtelif kanallardan yanaşan enstrüman atakları daima onun sesinin bir adım arkasında yer alıp, onu öne çıkarıyorlar. Hani az evvel “rüyadaki bir Indiepop” dedik ya Woman’s Hour için, Fiona’nın uykusu sanki bu.

2011 tarihinde yola çıkan bir gruptan söz ediyoruz. Single ve EP denemeleri bir yana yıl 2014 ve Secretly Canadian tarafından yayımlanan ilk stüdyo albüm vaktini yaşıyorlar şimdilerde. Geçtiğimiz aylarda Kıta Avrupası’nı turladılar, sonbahar itibariyle de Britanya genelinde konserler başlayacak onlar için.

Sonuç olarak Woman’s Hour’un müziğinde hem kendi döneminden destek alan, hem de yıllar öncesinin Fleetwood Mac toprağına uğrayan bir taraf var. “Conversations” bu iki zaman dilimi arasında gidip gelmiyor, o iki yakayı birleştirmeyi deniyor. Ortaya çıkan da dinlemeye değer, merak uyandırıcı ve derin bir kayıt oluyor.


Albümde Yer alan Şarkılar

Haberin Devamı
  1. Unbroken Sequence
  2. Conversations
  3. To the End
  4. Darkest Place
  5. In Stillness We Remain
  6. Our Love Has No Rhythm
  7. Her Ghost
  8. Two Sides of You
  9. Devotion
  10. Reflections
  11. The Day That Needs Defending


Twitter / @BekirzgrAybar
bekirozguraybar@gmail.com

Haberin Devamı