Ben suçluysam Bakan da suçlu

Dünkü duruşmada sanıklardan dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ilginç bir savunma yaptı. “Ortada bir ihmal varsa bu Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Valiliği’ne aittir” diyen Cerrah özetle şunları söyledi:
“Sadece İl Emniyet Müdürü olmam sıfatıyla suçlu görülmem mantıksızdır. Aynı mantıkla İçişleri Bakanı da suçlu olmalıdır. Hatta aynı mantıkla Hrant Dink’in avukatları da koruma talebinde bulunmadıkları gerekçesiyle suçlu görülmelidir. Agos gazetesinde çalışan üç sekreterin de ihmalle yargılanmaları gerekirdi. Çünkü cinayet öncesinde Ogün Samast, gazeteye gelip Hrant Dink ile görüşmek istemiştir. Samast, Dink’i göremeyince iki saat dışarıda beklemiştir. Bu sekreterler, Dink’in tehdit edildiğini bildikleri halde ne polise, ne de Dink’e bilgi vermişlerdir.”
‘Akyürek sakladı’
17 Şubat tarihli “ses getirecek eylem” yazısından ve F4 raporundan haberinin olmadığını savunan Cerrah, dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in bu yazıları kendisinden ve bakanlardan gizlediğini öne sürdü. Savunmasını “Görevimi dürüstçe yerine getiren bir devlet adamı olarak Dink’in öldürülmesinde hiçbir kusurum yoktur. Beraatimi talep ederim” diyerek bitiren Cerrah’ın çapraz sorgusuna geçildi.

Birbirlerini suçladılar

Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
Yılmazer: Cinayetin arkasındaki gücü ortaya çıkarmak için bana ne gibi talimatlar verdiniz?
Cerrah: Benim talimat vermem gerekmez. Sizin şube müdürü olarak bunları hazırlayıp getirmeniz lazım. Talimat vermem. Sizin görevinizdir.
Yılmazer: Herhangi bir talimat vermediği anlaşılıyor. Bunların açığa çıkarılması için ben Başbakanlığa kadar gittim
Cerrah: Şube Müdürü Başbakan’a gidiyor. Kimsin sen? Nasıl gittin Başbakan’a?
Yılmazer: Bu konuya sonra değineceğim. Ben cinayetle ilgili çalışmalar yaptım. Yaptığım çalışmalarla ilgili Cerrah’a açıklama yapmak istedim. Beni dinlemedi. Konuyu kapatmamı istedi.
Cerrah: Emniyet müdürü ağabeyine belden aşağı vuruyor.