Betül Demir ve VJ Bülent 'kurabiye canavarı' olamaz mı?

'Gönüllerince...'

Söz konusu haberin görseli olarak Betül Demir ve VJ Bülent'in birlikte Instagram'dan attıkları bir story paylaşıldı. İHA'nın haberinde şu ifadeler yer aldı: "İki yakın arkadaşın Kavala kurabiyesine hayran oldukları, bir tek Kavala kurabiyesine hayır diyemedikleri öğrenildi. İkili, Yunanistan'ın şehrine giderek gönüllerince içerisinde badem bulunan Kavala kurabiyesi yedikleri kaydedildi."

Enteresan tınlıyor

İHA kaynaklı haber, e biraz fazla fantastik, birçok anlama gelebilecek kadar uçsuz bucaksız. Bu sabah itibariyle arkadaş ortamlarının, WhatsApp gruplarının 1 numaralı gündem maddesi olmayı başaran haberde kullanılan ifadelerin ciddiyeti de bir hayli enteresan. Biri şarkıcı, diğeri eski bir VJ olan iki insanın 'gönüllerince' Kavala kurabiyesi yemelerinin haber değeri taşıyıp taşımadığı tartışılıyor.

Pozitif düşünelim

"Kavala kurabiyesi derken ne kastediliyor?" ya da "Kavala kurabiyesi dedikleri şey aslında..." gibi konuları tartışmak yerine pozitif düşünmekte yarar var. Binlerce negatifliğin içinde kaybolacakken ve birbirimize bütün gıcıklığımızı sunacakken bir durup düşünmek lazım: Madem ortada fantastik bir haber var, o zaman bizim de düşünce sistemimiz pozitif olmalı.

Hayallere devam

Etki-tepki gibi düşünülmeli. Madem bir haber olarak biz onların gönüllerince Kavala kurabiyesi yediklerini okuyor ve gülüyoruz. O zaman şunun üzerinde duralım: Bir insan Kavala kurabiyesi yemeye bayılamaz mı? Arkadaşını da alıp sınırı geçemez mi? Kurabiye canavarı olamaz mı? Ki ortada Betül Demir'in VJ Bülent'i de yanına alarak "Kavala kurabiyesine bayılıyoruz, her hafta Yunanistan'a gidiyoruz" gibi bir açıklaması da yok. O zaman biz de hayallerimizin üzerine hayaller ekleyelim.

Ya da mesela Tokyo suşisi

Şöyle düşünelim. Betül Demir ve VJ Bülent 'kurabiye canavarı' olamaz mı? Bir insan canı çektiği için Kavala'ya gidip kurabiye yiyebilmeli. Canı Tokyo suşisi çekince uçak biletini alıp saatlerce havada süzüldükten sonra Japonya'ya gidip Tokyo suşisini yiyip sonra tekrar Türkiye'ye dönebilmeli. 'Kurabiye canavarı' olabilmeliyiz zaten. Canımızın istediğini yapabilmeliyiz. Bu hayatta kimse kimsenin yeme-içme zevklerini, alışkanlıklarını sorgulayamaz, küçümseyemez, hafifletemez. Her şey etki ve tepki. Fantastikliğe fantastiklik, ciddiyete ciddiyet. Çok da şe' yapmamak lazım...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr