Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sevgili takım arkadaşım Senad Ok ile bir araya gelemezsek de, sık sık telefonla iletişim kurar, Fenerbahçe ile merak ettiklerimizi sorgularız. Artı, Ok’un teşhislerine de mütiş güvenir ve saygı duyarım.

Pereira ile ilgili geçmişteki olumsuz düşüncelerimden bir milim sapma yok, o benim gözümde hep tribüne oynayan bir şovmen idi, sonu malum, gitti!

Advocaat’ın kumaşını tartışacak halimiz yok. Tecrübeli, görmediği bir şey kalmamış, sayısız başarıları yaşamış, en önemlisi üst düzeyde futbolcularla çalışmış bir fotoğraftır. Lafı eveleyip-gevelemeden topu Senad Ok arkadaşımıza bırakmak da yarar var:

Haberin Devamı

“En önemli özelliği Pereira gibi inatçı değil. ‘Her şeyi ben bilirim’ demiyor, tam tersi, soruyor, doğruyu bulma adına işi bilenlerle tartışıyor. Müthiş paylaşımcı biri... Tatlı-sert otoriter, futbolcular ona büyük saygı duyuyorlar.”

Ok’un tespitleri böyle... Kaldı ki Senad Ok öyle laf olsun diye bunları söylemez. Dememiz o ki, Advocaat, asla Pereira değil... Fenerbahçe’ye taze soluk getirecek bir teknik adamdır. Araştırmacı ve de paylaşımcı olması çok önemli. Onca tecrübesine karşın ‘Her şeyi ben bilirim’ demiyor, artı deme hakkı da var. Pereira ile onu aynı kantara koymak bile haksızlıktır. Advocaat bu donanımlarıyla Fenerbahçe’ye ve ülke futbolumuza katkı sağlayacağı bir gerçek... Nasıl ki, rahmetli Jupp Derwall ve Sepp Piontek’e saygı duyduysak, Hollandalı hocaya aynı hisleri taşıyorum. Böylesi yabancı teknik adamlara kapımız da, gönlümüz de hep açık olacak.

Bilic gitti, gidecek

Dedik ya takıntılı ya da önyargılı değilim. Lugatımda bu kelimelere asla yer yoktur. Ne var ki, teknik adam ve futbolcuları eleştirme ve de geleceğe dair öngörülerimizi ortaya koyma hakkımızı da kimse elimizden alamaz. Tamam, oldum olası yerliden yanayım, bir oyumu onlardan yana kullanırım, taviz vermem. Ancaak, kaliteli ve ülke futbolumuza katkı yapacak yabancıya da asla karşı değilim, olmadım da...

Şimdi o dönemlerde bizleri eleştiren sevgili dostlara sormak isterim, West Ham’ı çalıştıran o yere göğe sığdıramadığınız Bilic nerede? Premier Ligi’nde 6. haftayı geride bıraktık, West Ham puan cetvelinde 18. sırada, sadece üç puanı var. 15 puan buhar olup uçtu! Bilic, yazılı ve görsel medyanın hedef haline geldi, gitti-gidecek. Hırvat hocayı sevenlere duyurulur!

Haberin Devamı

Türkiye’nin Tarık abisi

Rutkay Aziz, Bülent Kayabaş, Nuri Dikeç... Aziz ve Kayabaş ünlü sanatçılarımız, Dikeç ise bizim meslektaşımız... Bu üç isim geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Tarık Akan’ın en yakın dostları... Tarık Akan, Türkiye’nin unutulmazları arasındaki yerini çoktaaaan aldı. Tarık Akan’ın bilinmeyen yönleri o kadar çok ki, kitaplara sığmaz. Bir de gazeteci-yazar dostumuz, sıkı Fenerbahçeli Nuri Dikeç’den Tarık Akan’ı dinlemekte yarar var:

“Tarık, sadete aktör olarak sevilmedi Türkiye’de... Yüzün üzerinde iç ve dış seyahatlere beraber gittim. Şunu gördüm, Türk halkı beyninde bir takım kahramanlar yaratır, onu gönlünde yaşatır. Tarık öyle bir kişiydi Türk halkı için. Bunu doğuda, batıda, Ege’de gördük, yaşatık. Hatta Avrupa’da bunu gördüm. Herhangi bir aktöre gösterilen sevgi değildi, ona gösterilen... O Tarık abisiydi Türk halkının. Tarık, gizli cömertlerden biridir, bu yönüne çok kimse bilmez. Yeşilcam emektarlarına yaptıklarını ben bilirim. Bunu son gününe kadar sürdürmüştür. Tarık’ın dostluğu coşkuludur, heyecanı yüksektir. Hiç belli etmese de müthiş duygusaldır. Değerlerine karşı saldırı veya eleştiri olduğunda affetmez, gözüpektir. Tarık’ı en çok mutlu eden ve onurlandıran olay, aldığı sayısız sinema ödülleri değil, okulundan yetişen çocukların başarılarıydı, bununla hep gurur duyardı.”

Haberin Devamı

Başın sağolsun hocam

Rıza Çalımbay’ın (Atom Karınca) ben de özel yeri vardır. Bırakın teknik adamlığını, futbolculuğunu, çalışkanlığını bir kenara, adamdır, adam... Onca şöhrete karşı, mütevazı kişiliğiyle içimizden biridir. Dosttur-candır, yardımseverdir. Yaptığı iyilikleri, yardımları bir ben bilirim, bir de Allah...

Babası Bektaş Çalımbay’ı kaybettik. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Bir deyim vardır, halk arasında sıkça kullanılır, ‘armut dibine düşer’... Bektaş baba da sımsıcak bir adamdı. Tıpkı Rıza Hocam gibi... Işıklar içinde uyusun... Çalımbay ailesine de uzun ömür ve sabırlar diliyorum.

Güzel Söz

“Kolumuzu ısırarak saatler yapardık küçükken, sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi...”

Kime ait, kim yazmış bilmiyorum, müthiş hoşuma gitti, siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim.