Binlerce çocuğun derdi hayatta kalma ‘savaş’ı

İster Suriye’nin Halep kentinde, isterse de Irak’ın Musul kentinde olsun, binlerce hatta yüzbinlerce çocuğun tek bir mücadelesi var: Hayatta kalma savaşı! Çünkü savaştan kaçarken açlık, sefalet ya da bombalarla hayatlarını kaybedebiliyor, ölümün sınırında yaşamaya çalışıyorlar...
İngiltere merkezli “Çocukları Kurtarın Vakfı” (Save the Children), DAEŞ’ten temizlenmeye çalışılan Musul’da kalan 1.5 milyon nüfusun yarısını çocukların oluşturduğunu vurgularken, bu çocukların, salgın hastalık tehlikesi, açlık ve susuzlukla boğuştuğunu, sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğunu belirtiyor. Vakıf, kentten kaçışlar sırasında DAEŞ tarafından yerleştirilen gizli mayınların ise, sivil ve özellikle de çocuk kayıpları artırdığı ifade ediyor.
Türkiye’ye kaçış
Musul ve çevresindeki bombardımandan kaçanlar, Irak’ın Duhok ve Kayyara kentlerinin yanı sıra Suriye’nin kuzeydoğusuna da yöneliyor. Çocukları Kurtarın Vakfı İletişim ve Medya Koordinatörü Sera Marshall, Milliyet’e yaptığı açıklamada, Irak’taki güvenli bölgelere kurulan kamplarda sadece 60 ila 80 bin kişilik kapasite kaldığını belirtirken, 120 bin kişinin barınabileceği 11 yeni kampın inşasına başlandığını vurguladı.
Marshall, kamplardaki altyapı yetersizliği ve insan akışının, Musul’dan kaçanların rotasını Türkiye’ye çevirebileceğine dikkat çekerken, bu yüzden 100 bin kadar Iraklının Türkiye’ye geçme ihtimalinden de söz ediyor.
Alarm çanları
DAEŞ’in saldırıya geçtiği Kerkük kenti yakınında yer alan Hawija kasabasında sağlık merkezleri sivillerle dolup taşarken, bebekler açlık ve susuzluk yüzünden ölümle mücadele ediyor.
DAEŞ kontrolündeki kentlerden kaçan ve yaşları 5’i geçmeyen çocuklar, yalınayak 100 kilometre yol yürümek zorunda bırakılıyor. Örgüt, 90 binden fazla kişinin kaçışlar sırasında Hawija kasabasına sığınmasını beklerken, yaralarını yeni yeni saran kent, ev sahipliğinin yükü altında eziliyor. Kuruluşun Irak yöneticisi yardımcısı Aram Shakaram, bugünkü koşulları “başlangıç” olarak nitelerken, operasyonun ilerlemesiyle, sivillere yönelik tehdit ve ölümlerin artmasından endişe ettiklerini açıkladı.
Son 10 günde Musul’dan kaçan çoğunluğu kadın ve çocuk 5 bin kişi, Al Hol Kampı’na götürülürken, tuvalet imkanı bulunmayan ve atık deposuna dönüşen kampta salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıya. Örgütün Musul krizinden sorumlu temsilcisi Tarık Kadir de, “Bu aileler, üzerlerindeki kıyafet dışında hiçbir şeyleri olmadan geldi. Önümüzdeki günlerde binlerce kişinin daha akın etmesini bekliyoruz. Koşullar gittikçe kötüleşiyor” ifadesini kullanıyor.
Musul’da kalanlar ise yiyecek, su ve temel tıbbi ihtiyaçlara erişmekte zorlanırken, ağır bombardıman karşısında evlerine sığınaklar inşa ediyor. Save The Children, çoğu ailenin korkudan şehri terk etmediğini, yolların güvenli hale getirilmesi durumunda çıkışların sağlanabileceğini aktardı.
İntihar teşebbüsleri
Suriye’nin Halep kentinde de durum farksız. Sürekli silahların, bombaların patladığı kentte şiddet tırmanırken, ölü sayısı da sürekli artıyor.
“Çocukları Kurtarın Vakfı”, kentte bir ay içerisindeki ölü sayısının, önceki 8 aya oranla 791 arttığını açıklarken, sadece 23 Eylül’den bu yana 136 çocuğun hayatını kaybettiği, 397’sinin yaralandığı belirtiliyor. Bombardıman altındaki kentte, en az 100 bin çocuğun yiyecek, temiz su ve acil tıbbi bakım ihtiyacı olduğu da kaydedildi.
Depresyondalar
“SOS Çocuk Köyü” acil yardım koordinatörü Katarina Ebel, Alman “Passauer Neuen Presse” gazetesine, kentte intihara teşebbüs eden çocuklar bulunduğunu, yaşlarının da 12’yi geçmediğini söyledi. Ebel, “Şu ana dek çocukların kendilerini öldürmelerini önleyebildik. Ancak kentte, ‘Daha fazla çekmektense, ölürüm daha iyi’ diye düşünen binlerce çocuk var” diyor ve ekliyor: “Yaşadıkları derin çaresizlik, onları kendileri ve diğerlerine karşı saldırganlığa sevk ediyor.” dedi.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) de, Suriye’de 1.7 milyon çocuğun yeni eğitim yılında okula gidemediğini, 1.3 milyon çocuğunda da derslere devam edememe riski taşıdığı uyarısında bulundu.