Gündem Bir gafla Berlin Duvarı’nı yıkan adam

Bir gafla Berlin Duvarı’nı yıkan adam

04.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Doğu Almanya’da 9 Kasım 1989’da Komünist Parti Sözcüsü Günther Schabowski’nin basın toplantısında yaptığı bir gaf, Berlin Duvarı’nın yıkımı ile sonuçlandı. Almanya’nın ‘kazara kahramanı’ 1 Kasım günü Batı Berlin topraklarında öldü

Bir gafla Berlin Duvarı’nı yıkan adam

Soğuk Savaş’ın sayılı günlerinin kaldığı Kasım 1989’da Doğu Almanya’daki tek parti yönetimi zor günler geçiriyordu. 13 bin kişi Macaristan ve Çekoslovakya üzerinden kaçmış, yerel seçimlerde hile yapıldığının ortaya çıkması halkın otoriterliğe isyanını körüklemişti. Canlarını bile gözden çıkaran vatandaşların kaçmalarına engel olamayacağını anlayan parti yönetimi, reform kararı aldı. Batı Almanya’ya geçişlere izin verilecek, ancak bu vize başvuruları sonucunda olacaktı. Haberi halka duyurmak Komünist Parti’nin Politbüro Sözcüsü Günther Schabowski’nin göreviydi.

Haberin Devamı

Bir gafla Berlin Duvarı’nı yıkan adam
Gözden kaçan ayrıntı

9 Kasım günü saat 19.00’a gelmekteydi. Gazetecilerin karşısına çıkan Schabowski, cebinden bir kağıt çıkararak Stalinist devletten çıkmak isteyenlere vize verileceğini duyuran kararı okudu. Uluslararası televizyonlar tarafından canlı yayınlanan ve duvarın iki tarafındaki radyolarda aktarılan toplantıda, İtalyan bir gazeteci “Karar ne zamandan itibaren geçerli” diye sordu. Schabowski duraksadı, elindeki kağıdı inceledi. Zamana dair bir detay göremeyince doğaçlama yapmaya karar verdi, biraz tereddütlü de olsa dudaklarından kelimeler döküldü:

“Benim bildiğim kadarıyla... şimdi... şu andan itibaren.” Ancak kağıtta gözden kaçırdığı bir ayrıntı vardı, vize düzenlemesi ertesi sabah yürürlüğe girecekti.

Haberin Devamı

Merkel de Batı’ya koştu

Schabowski’nin sözleri duvarın iki yanında şok dalgası gibi yayıldı. Batı Almanyalı gazeteciler Berlin Duvarı’nın yıkıldığını duyuruyordu. Birkaç saat içinde binlerce Doğu Berlinli kontrol noktalarına yığılmış Batı’ya geçmeyi talep ediyordu. Sınır görevlileri ne yapacaklarını bilemez halde talimat bekliyordu. Kalabalık büyüdükçe büyüdü, insanlar duvara tırmanmaya başladı. Saat gece yarısını vurduğunda sonunda bariyerlerden biri kalktı ve Doğu Almanyalılar tam 28 yıl sonra ilk kez özgürce Batı Berlin’e geçti. O gece heyecanla Batı’ya koşanlar arasında Doğu Almanyalı genç bir kadın olan Angela Merkel de vardı. Bir yıldan az bir süre sonra, 3 Ekim 1990’da ise Batı ve Doğu Almanya tek bir ülke olarak birleşmişti.

Gafı nedeniyle infiale yol açan Schabowski, Almanya’nın birleşme tarihinde kazara da olsa önemli bir yer elde etti. Bu gafı olmasaydı belki de geçişler partinin planladığı şekilde kontrollü yürüyecekti. Şüphesiz duvarın çöküşünü hızlandıran Schabowski, 1 Kasım 2015’te bir dönem Batı Berlin olan topraklarda 86 yaşında hayatını kaybetti. Eşi ölümünü doğrularken, sebebini açıklamadı. Diyabet hastası Schabowski, birkaç kez inme geçirmişti.

‘Kahraman değilim’

Schabowski, 4 Haziran 1929’da, bir tesisatçı ve temizlik görevlisinin oğlu olarak kuzeydoğu kenti Anklam’da dünyaya geldi. Leipzig’deki Karl Marx Üniversitesi’nde gazetecilik okudu, Doğu Almanya’nın sendika gazetesinde stajyer olarak kariyerine başladı. 1978 yılında Komünist Parti’nin gazetesi Neues Deutschland’ın genel yayın yönetmeni olmuştu. 1952’den beri Komünist Parti üyesi olan Schabowski, 1984’te en yüksek birim olan Politbüro’ya atandı.

Haberin Devamı

9 Kasım günü yaşananların ardından Schabowski, Doğu Almanya’nın son komünist lideri Egon Krenz ile birlikte istifa etti. 1997 yılında Berlin’deki bir mahkeme, duvarı geçmeye çalışanları öldürme emrinde parmağı bulunduğu gerekçesiyle Schabowski’yi üç buçuk yıl hapse mahkûm etti. Ahlaki hatasını kabul ettiği ve Doğu Almanya yönetimini kınadığı için cezası azdı. 1999’da yürürlüğe giren cezasını kabullenen Schabowski, sadece bir yıl sonra affedilerek hapisten çıktı. Ömrünün son yıllarını Berlin’de bir bakım evinde geçirdi.

Schabowski, 80 yaşında BBC’ye verdiği röportajda, kazara duvarın yıkılmasını tetiklediğini şu sözlerle kabul etmişti: “Duvarın açılmasını sağlayan bir kahraman olduğumu söyleyemem. Gerçek şu ki, o sırada DDR’yi kurtarmaya çalışıyordum. 9 Kasım günü hâlâ kendini adamış bir komünisttim.”

Yazarlar