'Bir Gülümseyle Yaşam Değişir'

Mersin’de sosyal medya üzerinden bir araya gelen gönüllü bir grup insan, Tebessüm Gönüllüleri Grubu’nu kurarak, şiddet gören kadınlara, kanser hastalarına, engellilere, savaş mağdurlarına, kimsesiz çocuklar ve yaşlılarla tüm ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatıyor. Kendilerini ‘Tebessüm Gönüllüsü’ olarak tanımlayan grubun kurucusu Yasemin Birbudak, “Tek isteğim çehrelerde acı değil, tebessüm görmek. Bir gülümseme ile yaşam değişir” dedi.
Mersin çıkışlı Tebessüm Gönüllüleri Grubu, her kesimden ve yaştan insanın insanca yaşaması ve ihtiyaç duyduğu anda bir sıcak ele uzanabilmesi için kurulan bir grup. Tamamen gönüllülerden oluşan ve sayıları her geçen gün artan Tebessüm Gönüllülerinin tek amacı, insanların acılarını tebessüme çevirebilmek. Grup üyeleri, kimi zaman lösemiyi yenenlere maske atma törenleri düzenliyor, kimi zaman palyaço olarak lösemili çocuklara doğum günü sürprizleri hazırlıyor, kimi zaman şiddet mağduru kadınlara omuz veriyor, kimi zaman engellilerin feryadına koşuyor, kimi zaman Türkiye’ye sığınan savaş mağdurlarının elini tutuyor, kimi zaman da kıyafet, kırtasiye, kitap, eşya ve gıda yardımlarıyla ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor.

“TEK İSTEĞİM ÇEHRELERDE ACI DEĞİL, TEBESSÜM GÖRMEK”

Bugüne kadar bireysel çabalarıyla ihtiyaç duyan herkese koşan Mersinli Yasemin Birbudak, ‘Biz ne yapabiliriz?’ diyen gönüllüleri de bu çabaya ortak etmek amacıyla sosyal medya üzerinden ‘Tebessüm Gönüllüleri Grubu’nu kurdu. Bugün Türkiye’nin dört bir yanından üye sayısı 4 bini aşan herkese açık grubun amacını İHA muhabirine anlatan ve “Kaderci değil, tevekkülcüyüm. Üstüme düşeni yapmadan her şeyi Yaradan’a yükleyen olmak istemiyorum” diyen Yasemin Birbudak, tüm gönüllülere de aynı çağrıda bulundu.
Tebessüm Gönüllüleri Grubu’nun, “Yardım nasıl yapılır? Çok para harcanır mı? Biz ne yapabiliriz?” diyen gönüllüleri bir araya getirmeyi hedeflediğini belirten Birbudak, grubun çalışmalarını şöyle anlattı: “Çevremizdeki yakınlarımıza, çöp kenarlarına değil de temiz kullanışmış ikinci el giysi, ayakkabı gibi eşyaları bize verin, ayıklayıp ihtiyaç sahiplerine ulaştıralım diyoruz. Her ay bütçesinden az miktar ayırabilen arkadaşlarımıza erzak, kırtasiye malzemesi, bebek bezi, temiz iç çamaşırları, pijama takımları aldırıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Klima, halı, mobilya gibi belirli işleri yapan işverenlerden ürün sponsorluğu talep ediyoruz. Evini yenileyip eskilerini nereye vereceğini düşünen kişilerle ihtiyaç sahiplerini buluşturuyoruz. Maddi imkanı yok ancak, ‘tebessümlere’ şahit olmak isteyenlerin etkinliklerimize katılıp manevi destek olmalarını talep ediyoruz. Hiçbir şey yapamıyorsanız çevrenizdeki yardıma muhtaç insanları fark edin, bize yönlendirin birlik olup çağrı yapıp yardımcı olalım istiyoruz.”
Bu çalışmaları yaparken yorulduklarını, bazen sevdiklerini, ailelerini, evlerini, kendilerini ihmal ettiklerini dile getiren Birbudak, “Ancak, mutluluğun almakla olmadığını, ‘vermekle’ olduğunu öğrendiğim günden beri mutlu olduğum için bu çalışmaları yapıyorum. Şimdi soruyorum, çok mu zormuş iyilik yapmak, iyiliğe aracı olmak, farkında ve duyarlı olmak? Kesinlikle para toplamıyor, vermiyoruz. Hayır kurumu değiliz. İnsan kalmaya çalışıyoruz ve insanların insanca yaşamalarını istiyoruz. Bireysel gönüllüyüm sadece ve tek isteğim çehrelerde acı değil, tebessüm görmek” diye konuştu.
Bugüne kadar Şiddet Önleme Merkezi, onkoloji hastaları, engelliler, rehabilitasyon merkezleri, savaş mağdurları, kadın sığınma evleri, İŞTAR, sevgi evleri, huzurevleri, hayvan barınağı, belediyeler ve güçlerinin yettiği tüm ihtiyaç sahiplerine uzandıklarını aktaran Birbudak, Mersin’de Büyükşehir Belediyesi’nde işten çıkarılan işçilerin aylarca süren eyleminde sembol olan ve daha sonra yaşamını yitiren, işçilerden Serken Koku’nun 9 yaşındaki lösemi hastası kızı Sudenaz Koku adına Adana’da Sudenaz Koku Anasınıfı açtıklarını söyledi. Birbudak, Kurban Bayramı’nda da Mersin Tıp Fakültesi, Adana Numune ve Acıbadem hastanelerinin onkoloji servisleri ile Mersin Şiddet Önleme Merkezi’nde, gönüllülerle birlikte palyaço olarak bayramlık dağıttıklarını söyledi.

“BİR GÜLÜMSEME İLE YAŞAM DEĞİŞİR”

Birbudak, bir el uzatmak, yardım etmek, sevgiyi paylaşmak, mutluluğa ve bir gülüşe ortak olmak isteyen herkese çağrıda bulunarak, şunları söyledi:
“Kaderci değil, tevekkülcüyüm. Üstüme düşeni yapmadan her şeyi Yaradan’a yükleyen olmak istemiyorum. Hani derler ya ‘önce can sonra canan’, ben yapamadım bir türlü. Neden mi? Çocuklarının cesetlerine sarılan anne babaları düşününce mutlu mesut evladıma sarılabilmek yaktı canımı. Aç çocukları düşündükçe yemeği beğenmeyen evlatlarıma severek yiyecekleri seçenekleri sıralamak, çabalamak yaktı beni. Sağlıksız insanlar karşısında sağlığım üzdü beni. Savaş çığlıklarında kulaklarımın duymaması, gözümün görmemesi bitirdi beni. Başkaları mutsuzken mutlu olabilmek acıttı yüreğimi. Evet, hep inandım, bir gülümseme ile yaşam değişir diye. O yüzden buradayım, tebessüm gönüllüsüyüm, sen neredesin?”