Bir kalpte iki aşk

Hem Mehmet hem Marco aslında. Kendisine iki ismi ile de hitap ediyorum. Türkçe başladığmız sohbeti yakın arkadaşı Fatih Sönmez’in Portekizce tercümanlığı ile sürdürüyoruz. Görünüşü değişmiş. 10 kilo almış ama spora devam ediyor.
O, Rio’da doğmuş bir Brezilyalı, fakat Türk Milli Takımı formasıyla, çocukluğunda hayalini kurduğu Brezilya Milli Takımı’na karşı sahaya çıkmış. Kendine isim koymak gibi insan hayatında ender yaşanacak bir olayı da yaşamış. 3 kızından ikisine Türk isimleri koymuş. Mehmet Aurelio ile Brezilya’daki lüks villasında buluşuyoruz. Kapı komşusunun Ronaldinho olduğunu söylemem site ile ilgili fikir edinmek için yeterlidir sanırım.
Yenilen yemek ve içilen çayların ardından sohbete başlıyoruz...

Kime niyet, kime kısmet

“Rio’luyum. Burada doğdum, büyüdüm. Brezilya’daki birçok aile gibi zorluklarımız oldu. Annem, babam çok çalışırdı. Annem öğretmen, babam ise bir ofiste çalışıyordu. Ben Beşiktaş’ta oynarken babam kalbinde problem yaşadı ve vefat etti. Babamdan hem saha içi hem de saha dışında çok şey öğrendim. Profesyonel olmasa da futbol oynamıştı. Benim bu günlere gelmemde etkili oldu. Salon futbolu ile başladım sonra çim sahaya geçtim. Hayalim hep futbolcu olmaktı ve başardım.”
Aurelio’nun Türkiye’ye gelişi şans eseri gerçekleşmiş. “Bildiğim kadarıyla Özkan Sümer, Vasco de Gama maçına bir oyuncuyu izlemek için geliyor. Ama futbolcu kötü oynuyor. Rakip Olaria’da ben oynuyorum. Beni beğeniyor. Hatta Da Silva da var. Onu da istiyor. Sonra bizi transfer etti. Ben biraz kadere bağlıyorum bu transferi. O maçta iyi oynadık, iyi performans gösterdim ve bizi tercih etti. O sene çok iyi bir sezon geçiriyordum. Çin’den ve Botafogo’dan teklif vardı. Trabzonspor ciddi olduğunu gösterdi ve transferi onlar gerçekleştirdi. Bu transfer kariyerimi tamamen değiştirdi. Trabzonspor’daki ilk yılım çok zordu. Takım olarak da öyle. Aklımdan ayrılmakla ilgili düşünceler geçiyordu. Ama devamında hem takım hem ben toparlandık ve devam ettim. Adapte oldum ve ikinci sezon çok daha rahattım.”
Trabzonspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş formaları giyen Mehmet Aurelio’ya göre Türkiye’nin en büyüğü sarı-lacivertliler...

“Trabzonspor ilk kulübüm olduğu için sevgim var. Fenerbahçe’de ise uzun yıllarım geçti. Toplam 5 sene oynadım. O yüzden Fenerbahçe’yi destekliyorum. Orada oynayan biri olarak söylüyorum, benim düşüncem Fenerbahçe’nin en büyük kulüp olduğu yönünde. Kulübün yapısı olarak camia olarak bana hissetirdiği duygu bu Fenerbahçe’nin. Flamengo ile Fenerbahçe kulüpleri birbirine benziyor. Orada da taraftarın tutkusu aynı.”

‘Terim cesaret gösterdi’
Mehmet Aurelio, Fatih Terim’in kendisini milli takıma davet etmesi ile ilgili süreci de anlatıyor...
“Türk Milli Takımı’ndan davet aldığımda çok mutlu oldum. Fatih Terim ve Oğuz Çetin aradığında çok şaşırmıştım. Birçok eleştiri de olmuştu ama bu işleri yapabilmek için cesaret lazım. Bu da bende vardı. Fatih Terim hocamız çağırdığında iki kez düşünmedim. Davetten sonra kararımı verdim. Başka biri olsaydı beni çağırma cesaretini gösteremeyebilirdi. Terim benim için mükemmel bir hoca. Bu cesareti gösterdi. Onun aldığı bu karar bir anlamda bu tabuyu yıktı. Sevilen ve saygı duyulan bir teknik adam.”
“Brezilya ile Türkiye maç yapsa kimi desteklersin” diye sorduğumuzda ise güzel bir cevap alıyoruz
Mehmet Aurelio’dan:
“Brezilya’da doğdum. Brezilyalıyım. Ancak Türkiye’ye olan tutkum çok fazla. O yüzden orada yaşadıklarımı unutmam mümkün değil. Benim için çok fazla anlam ifade ediyor. İkisine de sevgim var, tutkum var. Brezilya ile Türkiye maç yapsa zor durumda kalırım tabii. Beraberlik olmasını isterim. Çünkü ikisini de seviyorum. İkisi de benim kalbimde. Hangisi tur atlarsa onu desteklemeye devam ederim.”
Eski milli futbolcu, “70 milyonluk Türkiye’den neden bir Aurelio çıkmıyor?” diye sorduğumuzda ise şunları söylüyor: “Cevap vermek çok zor. Mehmet Topal şu anda çok iyi mesela. Ben bunu altyapıya bağlıyorum. Herkes gol atmak istiyor ama futbolda sadece forvet pozisyonu yok. Brezilya’daki temel fark bu.”
Aurelio konu çocuklardan açılınca ayrıca bir erkek çocuğu istediğini belirterek, “Üç tane kızım var. Bir tane de Türk Milli Takımı’nda oynayacak çocuk istiyorum. Yeni bir Aurelio. Allah bilir...” diyor.

‘Ayaklarım titriyordu’

Aurelio, ay-yıldızlı formayı giydiği ilk maçla ilgili bir itirafta da bulundu... “Milli takımla ilk maçım Lüksemburg’a karşıydı. Maçı iyi hatırlıyorum. Çok gergindim, ayaklarım titriyordu. Sonuçta milli takım formasını ilk kez giyiyorsunuz. Bu duygularla maça çıkmıştım ama süre ilerledikçe rahatladım. Ona benzer bir maç daha hatırlıyorum. Almanya’da, Brezilya ile oynadığımız maçtı. Orada da çok gergindim. Çünkü karşıda Brezilya takımı vardı. Böyle maçların başlangıcı zor ve gergin oluyor ama süre ilerledikçe maça kendinizi kaptırıyorsunuz.”
Aurelio’dan, Türk vatandaşlığına geçince kendi seçtiği “Mehmet” isminin hikayesini de dinledik.
Ay-yıldızlı eski oyuncu, “Mehmet isminin bir hikayesi var tabii. Nüfus müdürü ‘hangi ismi istiyorsun’ diye sordu. Kolay telaffuz edilen ve bilinen bir isim olmasını tercih etmiştim. Fenerbahçe’de Mehmet Yozgatlı takım arkadaşımdı. Kendisini hem severdim hem de ismi çok kolay telaffuz ediliyordu. Ayrıca Türkiye’de askerlere ‘Mehmetçik’ denmesi de bu ismin önemini gösteriyordu. İnsanın kendisine isim koyması enteresan bir durum! Zaten Marco ve Mehmet de birbirine yakın isimler. İsmi seçmemde etkili olan detaylar bunlar” ifadelerini kullandı.

‘Sevilla maçları unutulmaz’

Zico döneminde çok pas yapan bir takımdık. Şampiyonlar Ligi’nde sahamızdaki bütün maçları kazanmıştık. Özellikle Sevilla maçları unutulmaz. Real Betis’e gittiğim için pişman değilim. Çünkü La Liga’da oynamak hayalimdi

Mehmet Aurelio unutamadığı maçları genelde Fenerbahçe formasıyla oynamış. Kendisini çok mutlu eden ve üzen maçlar olduğunu dile getiriyor:
“Zico ile çalışmak çok önemliydi benim için. İyi bir ekiptik. Zico’nun da istediği gibi topa sahip olan ve çok pas yapan bir takım olmuştuk. Başarının anahtarı aslında buydu. Unutamadığım maçlar arasında deplasmanda oynadığımız Chelsea maçı ve yine Galatasaray’a Nonda’nın gol attığı ve kaybettiğimiz derbi var. Şampiyonluğu kaybetmiştik. Mutlu ayrıldığımız çok maç oldu. Sevilla maçları mesela. Takım kendine çok güveniyordu iyi de oynuyorduk zaten. Şampiyonlar Ligi’nde kendi sahamızdaki tüm maçları kazanmıştık. Bu da büyük bir başarı. Benim için çok başarılı dönemdi.”

‘İyi ki gitmişim’
Aurelio’ya, Fenerbahçe ile yaşadığı sürpriz ayrılığı ve Real Betis günlerini de sorduk:
“Hayat boyunca çeşitli kararlar alıyoruz doğru ya da yanlış. Belki Fenerbahçe’den ayrılarak Real Betis’e gitmem yanlış gözükebilir ama bence doğrusu buydu. Çünkü La Liga’da oynamak benim rüyamdı. Orada da büyük futbolcularla karşılıklı oynadım. Geriye dönüp baktığımda iyi ki yapmışım diyorum.”

Trabzonspor dönüm noktası
Kariyerine Flamengo kulübünde başlayan Mehmet Aurelio, Ocak 2001’de bedelsiz olarak Olaria’ya geçti. Sadece 7 ay sonra 100 bin euro karşılığında Trabzonspor’a transfer oldu ve bordo-mavili takımda 2 yıl top koşturdu. 2003-2008 döneminde Fenerbahçe formasını giyen Aurelio, Süper Lig’de 3 kez şampiyonluk yaşadı. Ardından bedelsiz olarak Real Betis’e giden tecrübeli futbolcu bir sezon La Liga’da, 1 sezon da İspanya 2. liginde oynadı. 2010’da Beşiktaş’a geldi, 2 sezon forma giydi. 2012’de Brezilya’ya dönen 36 yaşındaki Aurelio geçen sezon Olaria’da futbolu bıraktı.

DİEGO YORUMU
Röportajın sonunda Mehmet Aurelio’dan, Fenerbahçe’nin yeni transferi Diego Ribas’la ilgili görüşlerini aldık: “Güzel takım oldu Fenerbahçe. Bu Fenerbahçe benim oynadığım dönemden farklı. Çünkü forveti çok güçlü. Gelecek sezon için erken ama bence hazır bir takım var ortada. Diego Ribas da bana göre büyük bir transfer.”

Ortanca AylIn en küçüğü Ayla

Dikkatimizi çeken detaylardan biri de Mehmet Aurelio’nun iki kızına Türkçe isimler vermesi oluyor. Hikayeyi Aurelio’dan dinliyoruz: “Mahayla 2004 yılında Türkiye’de doğmuştu. Türk Milli Takımı’nın maçlarını izliyor ve destekliyor. Aylin 2010 yılında doğdu ve Ayla ise Şubat ayında dünyaya geldi. İki kızımıza Türkçe isimler koyduk. Aylin ve Ayla isimlerini çok sevmiştik. Büyük kızım Mahayla’nın Türkiye’de okuldan arkadaşları vardı. İsimleri Aylin ve Ayla idi. Orada yaşadıklarımız unutulmayacak şeyler. Bu, hayatımızda hep var olacak. Şu anda sahip olduğumuz her şeyi Türkiye’ye borçuluyum. Unutamadağım birçok şey olduğu için bu isimler de benim ve bizim hayatımda yer ediyor.”

Evin neşesi
Bahçede yaptığımız röportajın ardından salona geçiyoruz. Türkiye’de oynadığı takımların formalarını çocukları giyiyor, kendisi ise milli formayı sırtına geçiriyor. Minik Ayla biraz zor fotoğraf verse de evin neşesi olan Aylin her karede var! Sürekli fotoğrafının çekilmesini istiyor.

Türk çayı sürprizi

Mehmet Aurelio ile buluşmamızda bizi en çok mutlu eden detaylardan biri ise hasret kaldığımız demli çay oluyor. Brezilya’da sadece poşet çay içiliyor. Aradığımız çayı ise Aurelio ailesinin evinde buluyoruz.
Aurelio’nun eşi Alice, Türkiye’den gelen çayı özenle demliyor. Biz de büyük bir keyifle içiyoruz...

37 maçta 2 gol attı

Mehmet Aurelio, Türk Milli Takımı formasını ilk kez 16 Ağustos 2006 tarihinde Lüksemburg’la deplasmanda oynanan dostluk maçında giydi. İlk kez Fatih Terim’in ay-yıldızlı ekibe çağırdığı başarılı futbolcu, milli formayı toplamda 37 kez taşırken, 2 gol attı. Aurelio, 2008 Avrupa Şampiyonası’nda 4 maçta 90’ar dakika görev yaptı ve elde edilen üçüncülükte önemli pay sahibi oldu.