Gündem ‘Bir ülke dışlanırsa çözümsüzlük sürer’

‘Bir ülke dışlanırsa çözümsüzlük sürer’

12.06.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:

Polis Akademisi’nin hazırladığı raporda “Keşfedilen doğal gaz kaynakları, kıyıdaş ülkeler arasında anlaşmazlıklara neden olmaktadır. Kıyıdaşlardan biri veya birkaçının dışarıya itildiği durumda, çözümsüzlük sürecektir” denildi

‘Bir ülke dışlanırsa çözümsüzlük sürer’

Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgede (MEB) yürütülen hidrokarbon arama faaliyetleri, Polis Akademisi Başkanlığı tarafından hazırlanan “Doğu Akdeniz’den Basra’ya Krizler ve Düzen” raporunda değerlendirildi.

Haberin Devamı

Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgeyi tek taraflı olarak parselleyip uluslararası şirketlere kiralayan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), gerginliği artıracak adımlarına devam ediyor. Türkiye ise bölgede GKRY, ABD ve AB’nin tepkilerine rağmen arama faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye, önümüzdeki günlerde çift gemi ile derin deniz sondaj faaliyetlerine başlayacak.

Fırsatlar ve riskler

Bu kapsamda, “Doğu Akdeniz’den Basra’ya: Krizler ve Düzen” başlıklı III. Uluslararası Güvenlik Sempozyumu’nda, “Bölgenin Ekonomi Politiği ve Enerji Jeopolitiği” başlığıyla Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetleri değerlendirildi. Kıbrıs’ın stratejik önemine istinaden Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının paylaşımında Türkiye dâhil kıyıdaş devletlerin tutumları da uluslararası deniz hukuku açısından incelendi.

Haberin Devamı

Raporda, uluslararası deniz hukuku açısından Türkiye’nin deniz yetki alanları, karasuları, kıta sahanlığı, MEB haklarına yer verildi. Buna göre, Türkiye’nin deniz yetki alanları, karasuları Ege’de 6 mil, Akdeniz ve Karadeniz’de 12 mil olarak tarif edildi.

Kıta sahanlığının kıyı çizgisinden 200 deniz mili uzaklığa, hatta doğal kıta sahanlığının deniz derinliğinin 2 bin 500 metreyi bulduğu izobet çizgisinin 150 deniz mili açığına kadar gidebilen ve üst sınırı her durumda 350 deniz mili olabilen bölge olduğu belirtildi.

Kıta sahanlığı uyarısı

MEB’in de, kıyı devletinin karasuları esas hattından başlamak suretiyle 200 deniz mili açığa kadar gittiği, deniz bölgesinde; su altında, toprak altında ve deniz yatağında kıyı devletine bazı ekonomik haklar veren bölge olduğu belirtildi. Rapora göre; Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı ve bunun üzerinde ilan edebileceği MEB’in yüzölçümünün yaklaşık 145 bin km2 olduğu belirtildi. Yunanistan ve GKRY’nin çabalarının sonuç vermesi halinde Türkiye’nin, bölgedeki kıta sahanlığının 71 bin km2’sini Yunanistan’a; 33 bin km2’sini GKRY’ye bırakacağı, geriye sadece 41 bin km2’lik bir alan kalacağı uyarısı yapıldı.

‘Adadaki siyasi yapı netliğe kavuşmalı’

Haberin Devamı

Raporda yapılan tespitlerden bazıları şöyle sıralandı:

- Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğal gaz kaynakları kıyıdaş ülkeler arasında yetki sınırlandırılması hususunda anlaşmazlıklara neden olmaktadır.

- Kıyıdaş devletlerin biri veya bir kaçının dışarıya itildiği bir durumda, çözümsüzlük sürecektir.

- Bölgede çıkarılan doğal gazın özellikle Avrupa pazarına naklinin LNG ve klasik boru hattı yöntemleri ile olabileceği dikkate alındığında, daha düşük maliyetli olan boru hattı alternatifi için KKTC ve Türkiye’nin topraklarına ihtiyaç bulunmaktadır.

- Sorunun çözümü için öncelikle adadaki siyasi yapının netliğe kavuşması gerekmektedir.

- Keşfedilen doğal gaz kaynaklarının AB ülkelerine ulaştırılması hususunda planlanan boru hatlarının Türkiye ve KKTC’nin üzerinden geçmesi hem ekonomik hem de politik olarak önemlidir.