Böbrek Naklinde Abd, Türkiye'nin Yüzde 70 Daha İlerisinde

Türkiye genelindeki böbrek nakli bağışının yetersiz olduğunu söyleyen Op. Dr. Bekir Voyvoda, “ABD ile ülkemizi bağış oranlarında kıyasladığımızda böbrek nakli ülkemizde yüzde 20’lerde iken ABD’de bu seviye neredeyse yüzde 90’lara gelmektedir” dedi.
Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan Op. Dr. Bekir Voyvoda, Türkiye’deki böbrek nakli bağışının ABD’deki bağışın yüzde 70 daha gerisinde kaldığını dile getirdi. Türkiye’deki organ bağışının yetersiz olduğunu dile getiren Op. Dr. Bekir Voyvoda, “Ülkemizde kronik böbrek yetmezliği hasta havuzu her geçen gün artmakta.Fakat doğru orantıyla baktığımız zaman böbrek nakli maalesef yapamamaktayız. Bunun en büyük nedeni organ naklinde bağışın yetersiz olmasıdır. Bu noktada yapılması gereken en büyük iş bütün fertlere düşmektedir. Beyin ölümü tanısı almış hasta ailelerinin bağışta bulunması bu havuzu azaltacaktır” dedi.

“Türkiye böbrek nakli bağışında ABD’nin yüzde 70 daha gerisinde”
Böbrek naklinde ABD’nin Türkiye’den yüzde 70 daha ilerisinde olduğunu dile getiren Op. Dr. Bekir Voyvoda, “ Muhakkak ki organlarımızı yaşamımızı sürdürürken bağışlamamız önemli. Kişinin tercihine kalmıştır. Şöyle bir veri vermek paylaşmakta fayda var. Özellikle ABD ile ülkemizi bağış oranlarında kıyasladığımızda kadavradan böbrek nakli ülkemizde yüzde 20’lerde iken ABD’de bu seviye neredeyse yüzde 90’lara gelmektedir. Bu sonucun çıkmasında organ bağışındaki sayının az olması yatıyor” diye konuştu.

“Kadavra nakilde istediğimiz düzeyde değiliz”
Kadavra nakilde istedikleri düzeyde nakilin yapılmadığını belirten Kocaeli İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mürsel Durmaz, “Normalde organ bağışında Türkiye aslında kötü bir yerde değil. Böbrek naklinde dünyada üçüncü sıradayız. Ancak burada dünya’dan kadavradan nakil ön plandayken, ülkemizde akrabaların kendi arasında ya da çapraz nakil şeklinde oluyor. Bu süreçte olması gereken kadavradan nakildir. Bu konuda maalesef istediğimiz düzeyde değiliz” ifadelerini kullandı.

“70 bine yakın insanın organ beklediğini tahmin ediyoruz”
Türkiye genelinde 70 bin’e yakın insanın organ beklediğini belirten Durmaz , “Organ koordinasyon merkezlerine kayıtta bulunan yaklaşık 30 bin’e yakın hastamız var. Kabaca hesap ettiğimizde 70 bin’e yakın insanın organ beklediğini tahmin ediyoruz. Gayri resmi rakam bu. Bunu da şu yüzden söylüyorum. 60 bin’e yakın diyalize giren hasta var. Kocaeli’nde ise muhtelif merkezlerde toplam bin 600 civarında hastamız diyalize giriyor. Yani topladığımızda gerçekten 70 bin rakamı mantıksız bir rakam değil. Bu acı bir durum. Baktığınız zaman 70 bin nüfusa sahip iller var” diye konuştu.
“Yeterli sayıda sıvı almamak insanları nakil durumuna getirir”
Organ naklini tetikleyen durumlardan bahseden Durmaz, “Yeterli sayıda sıvı almamak. Engellenebilir hastalıkların tespit edilememesi, gereksiz ilaç kullanımı ve diyabetin kontrolsüzlüğü gibi durumlar böbrekleri maalesef nakil durumuna kadar getirmektedir” açıklamasını yaptı.

“İnsanlarımız bağış konusunda empati kursunlar”
İnsanlara bağışta bulunması konusunda çağrıda bulunan Durmaz, “İnsanlarımız hep vermeyi hesap ediyor. Halbuki alıcı kısımda hiç kendini düşünmüyor, empati kurmuyor. Bu çark döndüğünde sigorta şirketlerinin bile aciz kaldığı bir alan, burada yapılan iş tam sigorta aslında. Başkasına iyilik yapıyor gibi görünmekle beraber kendimizi de yaptığımız bir iyilik. Bu çarkı döndürmek içinde bilinçli bir şekilde hareket edelim, bunu insanlarımızın vicdanına sunuyorum” dedi.

“Türkiye’de nakil ihtiyacı en fazla olan organ böbrek”
Türkiye’de nakil ihtiyacı en fazla olan organın böbrek olduğunu dile getiren Durmaz, “Nakilde bekleyen hasta grubunun yüzde 90’nı böbrek olduğunu yani bu grubun çoğunlukla böbrek hastası biliyoruz. Ancak tabi ki de yeterli sayıda bağışlayan olmadığı için sadece akrabadan ve doku uyumundan gerçekleşiyor. Bu grubu akrabalarla sınırladığımız zaman bu insanların da şansı azalıyor. Uygun böbrek bulunamıyor. Yani özetlersek böbrek hastaları en büyük mağdur. İkinci sırada karaciğer yetmezliği, karaciğer nakillerine ihtiyaç duyan hasta grubu var, üçüncü olarak ta sadece kadavradan mümkün olan akciğer ve kalp yer alıyor” diyerek sözlerini tamamladı.