Brüksel zirvesine Türkiye damga vurdu

Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleşen Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları toplantısında gündem Türkiye oldu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin de katıldığı toplantıda, Büyük Britanya’nın AB’den ayrılma kararı ve AB-ABD ilişkilerinin görüşülmesi planlanırken ana gündem maddesi Türkiye haline geldi.
‘Gereği yapılır’
Darbe girişimi karşısında Türkiye’de seçilmiş hükümetin yanında durduklarını belirten ABD Dışişleri Bakanı Kerry, “Ancak aynı zamanda Türkiye hükümetine ülkede sükunet ve istikrarı korumaları çağrısı yapıyoruz. Türk hükümetine ülkenin demokratik kurumları ve hukukun üstünlüğü hususunda en yüksek standartları koruması çağrısı yapıyoruz. Darbe girişiminde bulunanların adalet önüne getirilmesini kesinlikle destekliyoruz ancak aynı zamanda bunun ötesine geçmesine karşı ihtiyatlıyız” dedi.
Demokrasinin NATO’nun şartı olduğunu belirten Kerry, NATO’nun durumu yakından izleyeceğini belirtti. Kerry, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türk hükümetinin demokrasi ve hukuka uyacağı garantisi verdiğini aktardı.
Kerry, ABD’de yaşayan Fetullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi hakkında, “Türk Dışişleri Bakanı’na iadenin uygun kanallarla yasal zeminde ve resmi olarak istenmesi gerektiğini söyledim. Bize gönderecekleri iade dosyasında suçlama değil kanıt göndermeleri gerektiğini söyledim” dedi. Kerry, ABD’nin Gülen’in iade edilmemesi konusunda bir çıkarının bulunmadığını söylerken, Türkiye’nin henüz resmi bir iade talebinde bulunmadığını yineledi. Bakan, delillerin standartlara uygun olması durumunda ABD’nin gereğini yapacağını vurguladı.
AB’den ortak bildiri
AB ise zirve sonunda yayınladığı açıklama ile darbe girişimini kınayarak, Türkiye’nin meşru kurumlarına olan tam desteğini yineledi. Dış İlişkiler Konseyi toplantısı sonrası yayınlanan bildiride, “AB, güçlü bir şekilde Türkiye’deki darbe girişimini kınıyor ve ülkenin meşru kurumlarına olan tam desteğini yineliyor” ifadesine yer verildi. AB’nin, çok sayıda kişinin ölmesinden duyduğu üzüntü ve Türk halkıyla dayanışma içinde olduğu vurgulanan metinde, siyasi partilerin demokrasinin yanında yer almasından duyulan memnuniyet dile getirildi. Daha fazla şiddetin önüne geçebilmek, insanların hayatlarını korumak ve süküneti yeniden sağlamak için gerekenlerin yapılması kaydedilen bildiride, anayasal düzene tam olarak riayet edilmesinin önemine dikkat çekildi.
Demokrasi, insan hakları, temel özgürlükler ve herkesin idam cezasının kaldırılmasını öngören 13. protokol dahil Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi’ne tam uyum çerçevesinde adil şekilde yargılanma hakkına tam saygı gösterilmesine dikkat çekildi. İdam cezasının kaldırılmasının Birlik müktesebatının önemli bir unsuru olduğunu hatırlatılarak, “Türkiye aday bir ülke ve AB’nin önemli bir ortağıdır. AB, bu ortak zorlukları ele almak için demokratik, kapsayıcı ve istikrarlı bir Türkiye ile çalışmaya olan taahhüdüne bağlıdır” ifadesi kullanıldı.