Bu sıcak savaş değil soğukla savaş

Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen sığınmacılardan bir kısmı Ankara’da zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Ankara Valiliği’ne 300 metre mesafede bölgedeki kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkılan evlerin molozları arasında derme çatma barakalar kuran yaklaşık 900 Suriyeli, dondurucu soğukla mücadele ediyor. Bir savaştan bir başka savaşa dönüşen yeni hayatlarında, çocuklar beton zeminde yatıyor. Buz gibi barakalarda yere serilmiş bir kilim ve 10 kişiye düşen bir battaniye dışında hemen hemen hiçbir şey yok.
Kentsel dönüşüm ve kentsel yenileme çalışmalarının sürdüğü başkentin göbeğindeki Hacıbayram Mahallesi’nde sosyal dönüşüm de yaşanıyor. Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen sığınmacıların bir bölümü Hacıbayram mahallesinde yeni bir hayat kurmaya çalışıyor. Valiliğe 300 metre mesafedeki Tepe sokaktaki yarı yıkık gecekonduların kapılarını battaniye ile kapatan bazı aileler, diğerlerine göre daha şanslı. Bu evlerden bulamayanlar ise kentsel dönüşüm sırasında yıkılan binaların molozlarını kullanarak derme çatma barakalar kurarak başlarını sokacak bir yer oluşturuyor. Sığınmacıların öncelikli ihtiyaçları ise soba, battaniye, her türlü giyecek ve yiyecek malzemeleri. Ancak AFAD ve Ankara Valiliği işbirliğiyle yürütülen Suriyeli sığınmacıların kayıt altına alınması uygulamasından haberdar değiller. Kayıt altında olmadıkları için de şimdiye kadar hiçbir yardım alamamışlar.

Eşini kaybetti, çocuklarıyla sığındı
3 çocuk annesi Necmi Morandi ise eşini savaşta kaybettikten sonra evini terkettiğini dile getirerek, “Çocuklarımın hayatını kurtarmak için buralara kadar geldim. Ancak burada hiçbir şeyimiz yok. Ekmek dahil her şeye ihtiyacımız var. Çevrede çok sayıda odun parçası var ama bunu yakacak sobamız yok. Çocuklarımı ısıtmak için çadır önünde ateş yakıyorum” diye konuştu.

‘Mahallemizde yabancı olduk’
Hacıbayram mahallesi muhtarı Arif Akbaş, sığınmacıların durumunu ilgili kurumlara bildirdiklerini belirterek, “Zaten müracaat ettiklerinde kaymakamlık yardımda bulunuyor. Mahallemizde sürekli sirkülasyon var. Burayı seçmelerindeki en önemli neden kentin merkezinde olması. Hacı Bayram Camii’ne de Ulus’a da yakın. Oralarda yardım toplayabiliyorlar. Ancak yerli vatandaşlarımız ‘Kendi mahallemizde yabancı olduk’ diye şikâyet ediyor” dedi.

Canını sıkan Ömer’e bez alamamak

Yaz başında 3 çocuğu, eşi ve annesiyle Türkiye’ye sığınan Suriyelilerden Ahmed Ali, iki aile olarak bir barakada 10 kişi kaldıklarını belirterek, yaşadıkları zorluklara dikkati çekti. Suyun ve elektriğin olmadığı barakada sağlık sorunları yaşadıklarını da kaydeden Ali, “Halep’te şoförlük yapıyordum. Savaş şiddetlenince ülkeyi terkettik. Şimdi başka bir savaş veriyoruz. Hiçbir şeyimiz yok. Ama en çok canımı sıkan oğlum Ömer’e bez alamamak” dedi.
Suriyeli sığınmacılardan 65 yaşındaki Sabah Hıdar ise nefes darlığı çektiğini ifade ederek, daha önce kullandığı ilaçlarına ulaşamadığı için zor durumda olduğunu söyledi. Hıdar, hastaneye gitmesi gerektiğini de anlattı.