Cadde Bugün TV'ye topraktan girdim

Bugün TV'ye topraktan girdim

09.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bugün TV’nin haber spikeri Evren Özalkuş, “Turizimcilikten sonra diksiyon - spikerlik kursuna yazıldım. ‘Her işi yapmaya, eşek gibi çalışmaya hazırım’ başlıklı CV’mi haber merkezlerine yolladım. Kimseden cevap gelmeyince HBB kanalının kapısına dayandım” dedi

Bugün TVye topraktan girdim

n Nasıl gelindi bugüne, özet geç rica edeceğim zira 60 yıla yakındır ekranlardasın? Tamam espriydi, kızma.
Şöyle ki haylaz bir lise öğrencisiydim ve radyo - TV bölümünü kazanamadım. Turizm okuyup üç yıl da mesleği yaptıktan sonra fark ettim ki bir şeyler gitmiyor. Öyleyse bir yerden başlayayım dedim ve şimdilerde hocası olduğum tip bir diksiyon-spikerlik kursuna başladım. Kurs bittiğinde elimize TV ve radyoların telefon ve adreslerini verdiler.
‘Meslekte kariyer edinmek için her işi yapmaya, eşek gibi çalışmaya hazırım’ başlıklı bir CV hazırlayıp , teker teker yayın yönetmenlerine, haber merkezlerine yolladım. Bir gün HBB kanalının kapısına gidip (cidden kapısına gittim) içerde şu an soyadını hatırlayamadığım Levent Bey’le görüşüp, parasız çalışmak pahasına anlaşıp, başlamıştım bile mesleğe. 16 yıllık meslek hayatımda, muhabirlik, prodüktörlük, programcılık, editörlük ve spikerlik yaptım. Bugün TV’ye topraktan girdim.
n Seviyor musun mesleğini? Şartlar önceki yıllara göre değişti çünkü...
Seviyorum tabii. Sevmesem çekilmez zaten. 1997’leri görmüş biri olarak Türkiye’de tarihi bir süreci yaşandığımızın farkındayım. Fakat mesleğimi sevmekten hiçbir baskı beni vazgeçiremedi. Bu, bir virüs. Heyecan, haberciliği ayakta tutar. Diğer şartlara gelince; elbette artık eski paralar yok. Gerçi ben hiç şanslı güruhtan olmadım. Ekiplerin içinde hiç bulunmadım çünkü. Torpilim de yok. Eh düşündüğünü de çekinmeden söyleyen bir arkadaşınızım ne yazık ki. Hiçbir zaman iyi para kazanamadım meslekten…

‘Şaşıra şaşıra değiştim’

Sakin ve narin bir duruşun var. Hanımefendi çizginden neler çıkarıyor seni?
Seninle ilk tanıştığımız yıllarda gerçekten sakin ve narindim. Keza bütün o yıllar boyunca narin ve iyi niyetli olmanın da bana ezilmekten başka bir getirisi olmadı. Yetenekli ve çalışkandım, güzelce de kullanıldım. Şimdi dönüp bakınca gerçekten çok çalıştığımı ve emek verdiğimi görüyorum bu mesleğe.
Beni nelerin deli ettiğine gelince; kendine ve sevdiklerine yapılmasını istemediklerini bana yapanlar, yani yavşak, laubali, iki yüzlü, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılar, bilmedikleri hayatlar üzerine atıp tutanlar beni deli ediyor. Çok asabiyimdir. Ve tepkimi de dile getiririm.

Haberin Devamı

‘Instagram’da eğleniyorum’

Sosyal medyada bazen çenemizi tutamıyoruz dolayısıyla üstümüze gelindiği dönemler oluyor.
Bu konuda çok ciddi bir badire atlattığım kesin. Hâlâ nasıl yaptığımı düşünürüm. Hiç düşünmeden yazdığım, çok da kötü niyetli olmayan, rahmetli Mehmet Ali Birand, söylediğinde sevimli bulunan bir kelimeyi sarfetmiştim. Küfür haznem gelişti sonrasında. Hayatımda hiç duymadığım laflarla karşılaştım, benim sarfettiğimi katlayarak geçen, ailem üzerine çok tehdit aldım. En çok o korkuttu beni. O zamandan beri çok çok olmayacak kalitede dikkat ediyorum yazdıklarıma. Dilimi tutabilsem başka yerlerde olurdum zaten.
Hiçbir zaman apolitik olmadım, olmak da istemedim. Bu yüzden de az şey gelmedi başıma. Fakat kendini saklamak karaktersizlik ve kimliksizlik gibi geliyor bana. O nedenle sosyal medyada da takipçilerim ne olduğumu bilir. Düşüncelerim yüzünden de çok laf yiyorum, etiketleniyorum fakat umurumda mı? Hayır.
Instagram’da çok eğleniyorum. Makyajlı makyajsız takıntım yoktur. Kendimden uzaklaşmak istemiyorum. İzliyiciler de bizden uzaklaşmasınlar. Yeni dünyada ulaşılamayacak figürler değiliz. Bir gün Obama’ya tweet attığımda asla cevap vermeyeceğini kimse söyleyemez bana. O kadar yakınız, hepimiz biziz.

Haberin Devamı

‘İçimde bir ‘İbiş’ var!’

Ekranda haber dışında başka ne yapmak isterdin, var mı böyle bir hayalin?

İçimdeki ‘ibişi’ ortaya çıkarak bir şey yapmak isterim tabi imkan olursa. Evlilik programı bile olur. Tabii ki talk show tercihim. Hatta Ekin (Olcayto) ile zaman zaman ‘Ay beraber yapsak ne eğleniriz’ diye konuşmuyor değilliz. Fakat ondan önce, yönetiminde olacağım
2 saatlik bir programdan çıkabilirim yola. Zaman zaman siyasi, sanatçı ve doktor ağırlayabileceğim bir tür. Bu arada şunu belirteyim. Çok iyi haber yazar ve kurgu yaparım ve çok da severim. Gerçi burada fırsat olmuyor, sistemimiz de buna uygun değil, çok yoğunuz zaten. Fakat bir gün sadece bunları yapmak da zevk verecektir bana. En az 5 yıl sonra tabii ki...

‘Boyumdan uzun çenem var’

Sizin gezegende aşk ya da evlilik var mı?
Şu an her ikisi de yok. Aileme çok düşkünüm, canımı veririm onlar için. Osman (Topaç) ve Mahmut’um (Küçük) var yani dört ayaklı tüylü meleklerim, bir de boyumdan uzun çenem. Cesareti olan varsa tüm hassasiyetlerime benim kadar hassasiyet gösterebilecekse, buyursun gelsin. Şaka şaka, bu bir çağrı değil, sakın yanlış anlaşılmasın. Durum bildirimi. Aşk güzel şey. Karşılıklı ve saygı - sevgiyle yoğrulunca özellikle . Allah herkese nasip etsin, ben dahil. Hiçbir zaman evlilik odaklı bir insan olmadım. Aşkın getirdiği bir hayat arkadaşı olacaksa olur diye düşünüyorum.