AĞZIMIZDAN ÇÜRÜK VE KOKU EKSiK OLMUYOR

Türkiye, ağız ve diş sağlığını ihmal eden ülkelerin başında geliyor. Yılda bir kez diş fırçasını değiştiren Türkler, 110 gr. macun kullanıyor. Avrupa ve Amerika’da kişi başına düşen diş macun miktarı ise 400-450 gr.

Bugün 20 Mart Dünya Oral Sağlık Günü... Dünya Dişhekimliği Birliği tarafından belirlenen bugünde; oral hastalıkların görülme sıklığını azaltmak, toplumda farkındalık yaratmak ve ağız-diş sağlığının genel sağlığın bir parçası olduğunu hatırlatmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Biz de CADDE okurları için Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel ile Türkiye’de oral sağlığa verilen önemi konuştuk.

Sağlıklı bir ağız için uygulamamız gereken adımlar neler?

Öncelikle günde iki kez düzenli ve etkili şekilde dişleri fırçalamak, plak birikimini önlemek gerekir. Ayrıca sert dokular etrafında biriken plağın ortamdan uzaklaştırılması amacıyla diş ipi kullanılarak mekanik temizliği tamamlamak lazım. Ağız gargaraları kullanmak, bakterilerin diş yüzeylerine tutunmasını engelleyebilir. Çürüğe neden olan mutans bakterilere karşı oral kavitenin temizliği de desteklenebilir.

Türk halkı ağız sağlığına yeterince özen gösteriyor mu?
Ülkemizde yapılan araştırmalar, diş çürüğü ve diş eti hastalıklarının toplumda çok yaygın olduğunu göstermektedir. Ülkemizde 6 yaşın altındaki çocuklarda çürük yaygınlığı yüzde 80’in üzerinde.
60 yaş ve üzerindeki insanların normalde ağzında 28 diş olması gerekir ancak bunların genelde 23’ü çekilmiş oluyor. Yani ileri yaştakilerin çoğunluğunun ağzında sadece 5 diş kalıyor. 65 yaş ve üzeri bireylerde total dişsizlik oranı ise yüzde 67.
Ne yazık ki, ülkemizde yılda bir diş fırçası ve 110 gr. macun tüketiliyor. Bu sayılar, Avrupa ve Amerika ortalamasının çok altında. Bu ülkelerde kişi başına düşen yıllık macun tüketimi, 400-450 gr. Ağız sağlığına gösterilen özensizliğin en önemli nedeni, toplumun bu konudaki bilgisizliği ve ülkenin ağız sağlığı politikasının olmamasıdır.

Ağız ve diş sağlığını korumak, geliştirmek için neler yapılmalı?Çocukların küçük yaşlardan itibaren bu konuda bilinçlendirilmesi gerekir. Şeker bakımından zengin gıdalarla beslenmenin sonuçları iyi anlatılmalı.

Kötü ağız hijyeni, diş ve diş eti hastalıkları hangi sorunlara yol açabilir?
Kötü ağız hijyeni ve diş hastalıkları, genel sağlığımız açısından tehdit oluşturuyor. Fokal enfeksiyon (hastanın anlayamayacağı ve standart muayenelerle çoğu kere saptanamayan, sinsi seyreden ufak iltihap odakları) açısından baktığımızda; diş çürüklerine neden olan bakteri plağının içerindeki mikro-organizmalar; kalp kapak hastalıkları ve eklem romatizması açısından büyük risk taşıyor. Ayrıca dişin sert ve yumuşak dokularındaki enfeksiyonlar, birtakım sistemik hastalıklara; erken doğumlara, düşüklere, mide ülserine, zatürreye ve kanserlere yol açabiliyor.
Diş eti hastalıkları tedavi edilmediğinde; kemik erimeleri ve lezyonlar ortaya çıkıyor. Ve bunun sonucunda da diş kaybediliyor. Ayrıca kontrol altına alınamayan diş hastalıklarının diyabetin kontrolünü zorlaştırdığı ve kalp krizi geçirme riskini tetikleyebildiği bilimsel araştırmalarla kanıtlandı.

TDB olarak Oral Sağlık Günü’nde ne gibi aktiviteler yapıyorsunuz?
TDB, her yıl ‘Ağız sağlığı genel sağlığın ayrılmaz parçasıdır’ sloganıyla ağız-diş sağlığının önemine vurgu yapıyor. Okullarda, topluma açık alanlarda diş çürüklerini ve diş hastalıklarını önlemek amacıyla TDB Öğrenci Kolları tarafından oral hijyen eğitimleri veriliyor.

iSTENMEYEN KOKU ÖNLENEBiLiR
Ağız kokusuna neden olan faktörler arasında; çürükler, diş eti hastalıkları, diş etiyle uyumları bozulmuş ve plak birikimine yol açan restorasyonlar, köprüler, özellikle dil sırtına yerleşen sülfür içeren yiyecekleri parçalayan bakteriler, yemek borusundaki enfeksiyonlar, üst solunum yolu enfeksiyonları, bazı ilaçların yan etkileri, böbrek ve karaciğer yetmezlikleri var.
Öncelikle bu sorunların tedavisinin yapılması gerekir. Kişi; dişin sert ve yumuşak dokularını, dil sırtını fırçalamalı ve ağız gargarasının antibakteriyel etkisinden yararlanmak amacıyla
çalkalama yapmalı.

3 AŞAMALI BAKIM
Türk Dişhekimleri Birliği’nin verilerine göre; oral hastalıklar, en sık rastlanan kronik rahatsızlıklar arasında. Dünya nüfusunun yüzde 90’ı çürük, diş eti hastalığı ve diş kaybı riski altında. Yetersiz ağız bakımı, pek çok hastalığa zemin hazırlıyor.
Yediğiniz elmadan kullandığınız çatal bıçağa, elinizden ucunu ısırdığınız kaleme kadar ağzınıza götürdüğünüz her şey, bakterilerle kaplı. Bu bakteriler çoğalarak dişlerde birikir ve ağız sağlığını bozabilir.
Listerine; fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız çalkamayı kapsayan üç aşamalı komple bakımını günde iki kez uygulamanızı öneriyor. Bakteri plağı oluşumu, sadece fırçalamayla yüzde 70 oranında azalır. Diş ipi ve ağız temizleme suyu ise bakteri plağına ve diş eti iltihabına karşı koruma sağlar. Ayrıca ağız kokusuna neden olan bakterilere etki eder.