Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Banu Güven atv’ye “Hayır”  dedi


Turkuvaz Medya Grubu’nun atv’ye anchorman, Sabah’a başyazar olarak üç yıllık maaş tutarı olan 900 bin YTL ödeyip transfer ettiği Mehmet Barlas, bir süredir atv’nin ana haber bültenini sunmuyor. Çünkü Mehmet Barlas’lı atv Ana Haber Bülteni’nin reyting tablosu ne Barlas’ı mutlu etti, ne de atv’yi...
O yüzden Barlas, yaz tatiline çıktı ve atv ana haber bültenini sunmayı bıraktı.
Barlas’ın yerine önce Şebnem Sunar Küçük çıktı atv ana haber bültenine, o da tatile çıkınca da iş kanalın hafta sonu haberlerini sunmak için kadrosuna kattığı Fuat Kozluklu’ya düştü.
Ancak geçici bir tablo bu.
Zira atv yönetimi, ana haber bültenini sunacak yeni bir isim arayışına girdi.
atv yöneticileri Banu Güven’i almak istediler ama olmadı...
Çünkü Güven, atv’den gelen bu cazip teklifi kabul etmedi.
Neden mi?
Nedeni şu:
NTV gece haberlerinin sunucu Banu Güven, atv’nin teklifini şu gerekçeyle reddetti: “atv eski atv olsa, teklifi kabul ederdim ama kanal sahip değiştirdi. Kanalın yeni patronla birlikte yayın çizgisinin değişeceği yönünde yaygın bir kanaat var kamuoyunda... atv eski çizgisinde mi kalacak, yoksa yeni bir yola mı sapacak belli olmadan böyle bir teklife evet diyemem.”
Banu Güven, bazıları gibi “İlke de neymiş, para her şeymiş” demeyip teklifi kabul etmedi.
atv’nin yeni haber yüzü çok yakında bulunacak, bakalım bu kim olacak?


Bu ülkenin duyarlı “sanatçı”ları bu kadar mı?
“Katledilişlerinin 15. yılında aramızdan ayrılanları anmak ve Madımak Oteli’nin müze yapılması talebimizi, bir kere daha duyurmak için 2 Temmuz 2008’de Sivas’tayız...”
Milliyet’te okuduğum bu ilanda toplumsal konulara duyarlı, insan haklarına saygılı ve özgürlük taraftarı birçok dernek, federasyon, sendika ve birlik yöneticilerinin yanı sıra sanatçı, yazar, gazeteci, avukat, doktor gibi değişik meslek grubuna mensup insanların da isimleri vardı...
Yanlarına “sanatçı” yazanların alfabetik sıraya göre listesini çıkardım.
İşte “2 Temmuz’da Sivas’tayız” diyen sanatçılar:
Alaattin Us, Aytaç Arman, Cahit Berkay, Edip Akbayram, Fazıl Say, Ferhat Tunç, Halil Ergün, Leman Sam, Mazlum Çimen, Memet Ali Alabora, Mehmet Özer, Melike Demirağ, Menderes Samancılar, Muammer Ketencioğlu, Mustafa Alabora, Necmettin Çobanoğlu, Nevzat Karakaş, Onur Akın, Rutkay Aziz, Sabahat Akkiraz, Suavi, Suzan Samancı, Tarık Akan, Turan Alıcı, Vedat Sakman, Yasemin Göksu, Yavuz Bingöl, Yelda Reynauld Kaymakçı, Yılmaz Demiral.
İster sağdan say, ister soldan...
İster yukarıdan aşağıya git, istersen sondan başa doğru sonuç aynı:
Topu topu 29 “sanatçı” var listede...
Oysa bu ülkede “Sanatçıyım ben” diyenlerin isimlerini alt alta yazmaya kalksak, İstanbul’un telefon rehberi gibi dev bir katalog çıkar ortaya...
“15 yıl önce yakılarak katledilen 35 kişiyi anmaya gidiyoruz” diyecek duyarlıktaki sanatçı sayısı bir otobüs doldurmaya yetmez.
70 milyonluk bir ülkede böylesi bir konuya duyarlılık gösteren “sanatçı” sayısı, 15 yıl önce Sivas’ta katledilen 35 kişiden bile az ise  ki, öyle,  vay halimize...


Banu Güven atv’ye “Hayır”  dedi
Cem Özer’in sitemi!

Pazartesi sabahı Cem Özer aradı...    Aramasının sebebi, o gün yayınlanan, “Nurgül Yeşilçay’ı böyle bilmezdim” başlıklı yazımdı.
Yazının öfkelendirdiği Özer, bir hayli sitem etti.
Hayli uzun süren üç telefon görüşmesi yaptık Cem Özer’le... Özer’in bazılarını, “Bunları yaz diye değil, sadece bilesin diye anlatıyorum” diyerek anlattığı için onları pas geçeceğim.
Özer, “Hakkımızda anlatılanları duyduktan sonra yazmadan keşke bir de bana sorsaydın” dedi ki, haklı...
“Vicdan” filmindeki “Uygulayıcı Yapımcılık” işinin kendisine, eş referansıyla değil yönetmen Erden Kıral istediğiyle geldiğini anlatan Özer, şunları söyledi:
“Uygulayıcı Yapımcı, Türkiye’de yeni bir şey olduğu için yetki ve sorumluluk sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğini çok fazla bilen yok. Ayrıca İstanbul dışındaki setlerin vazgeçilmezidir dedikodu. Sette işi bitenler 3’er, 5’şer kişilik gruplar halinde toplanıp dedikodu yapar. Sonra da o konuşulanlar dışarıya başka türlü akseder. Çekim boyunca Erden Kıral’la aramızda en küçük bir sorun olmadı. Hatta bana teşekkür bile etti, ‘Sen benim setime modernlik kazandırdın’ diye... Erden Abi’ye bir dönem filmi teklifi geldi, bana o filmde de birlikte çalışmayı teklif etti.”
Yaptığınız işte ne kadar tecrübeli olursanız olun, bazen en küçük bir ayrıntıyı kaçırdığınız zaman hata kaçınılmaz oluyor, kaş yapayım derken bir darbe de göze indiriyorsunuz.