“Klipte; telefon görüşmesi sırasında birbirlerini hayal eden bay ve bayan iki gencin cinsel arzu ve istek içinde, önce odada, sonra açık alandaki çim üzerinde ve denizde sevişme görüntülerine yer verilmiştir.
Söz konusu klibin devamında; açık alanda birbirlerinin elbiselerini çıkararak yalnızca tanga ile kalan bayanın ve pantolon ile kalan erkeğin birbirlerine sarılarak; öpme, okşama, vücutlarını yalama ve şehvet içinde sevişme görüntüleri (7 kez) tekrarlanarak toplam 4 dakika süre ile yakın çekim planda ekrana getirildiği tespit edilmiştir.
Müstehcenlik kavramı, halkın ar ve haya duygularını inciten veya cinsi arzuları tahrik ve istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırılık hali olarak tanımlanmaktadır.
Her ne kadar müstehcenlik anlayışının toplumdan topluma ve zamandan zamana değişebileceği gerçeği dikkate alınsa da, her toplumda toplumun genel değerleri açısından asgari müşterek bir müstehcenlik anlayışının varlığını kabulü zorunludur. Bu durumda; gelişmiş ve sanatsal zevkler istisnai nitelikte olup; toplumda yaşayan orta zekâlı, makul ve normal bir bireyin düşüncesi esastır.
Söz konusu yayının yukarıda açıklandığı şekliyle cinsi duyguları istismar eder nitelikte olduğu, yayında cinselliğin ön plana çıkarıldığı ve ar ve haya duygularını rencide edebilir nitelikte olduğu tespit edilmiştir.”
Bu metni herkes yazamaz
Tırnak içindeki bu satırların ilk iki pragrafını Playboy’dan bir editör, sonrasındakileri de görevi “ahlak bekçiliği” olan biri yazmadı.
Bu satırların tamamını; T.C. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Hukuk Müşavirliği’nin 2 Nisan 2008 tarihli yazısından aldım.
RTÜK, Shayne Ward’ın “No u hang up” klibini yayınladığı için müzik kanalı Number One TV’ye kestiği 375 bin YTL para cezasını işte bu gerekçeyle açıkladı.
RTÜK’ün “müstehcen klip”ten Number One TV’ye kestiği ilk ceza değil buÖ
Anlaşılan o ki, son ceza da olmayacak.
Bu klibin “müstehcen” olup olmadığı ayrı bir konuÖ
Klip youtube’da var, merak eden izleyip karar versinÖ
Benim bu olayda asıl dikkat çekmek istediğim şey; RTÜK’ün Hukuk Müşavirliği’nin klip için yazdığı metin.
İnsan bu metni okuyunca klibi bir kez daha izleyesi geliyor, hem de büyük bir iştahla!
Hayatımı haber ve yazı yazarak kazanıyorum. O klibi iki kez izledim, iki bin defa da izlesem ben böyle “şehvetli” bir metin yazamam.
Böyle bir derginin yöneticisi olsam, ilk iş olarak bu metni yazanı editör olarak işe alırdım.
Bir klip bu kadar mı şehvetli anlatılır?
Aysel Gürel’i böyle andılar
Cuma akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nın büyük salonunda İstanbul Film Festivali’nin açılışı, küçük salonlarından Dolmabahçe’de ise Aysel Gürel’i anma ve “Aysel Gürel / Çınar - Vol.1 albümünün tanıtımı vardı.
Müjde - Mehtap - Söz Ar, Ercan Karakaş ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün ev sahipliğindeki gecede Aysel Gürel şarkıları okuyan sanatçılar sırayla sahneye çıkıp albümde söyledikleri şarkıyı okudu ama çoğunu duymak mümkün olmadı.
Çünkü tavanı alçak salondaki davete katılanların çoğu öbek öbek toplanıp sohbet edince ortaya çıkan gürültü kirliliği sahnede şarkı söyleyenleri bastırdı. Önce Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, ardından Mehtap Ar’ın defalarca insanları sessiz olmaya davet etti ama sonuç değişmedi.
Utandıran “gürültü kirliliği”
Yavuz Bingöl, “İnce Sevdam”ı söyleyip sahneden indiğinde sinir küpüydü.
Yanıma geldiğinde burnundan soluyordu, “Allah aşkına bu rezaleti yaz... İnsanlar buraya börek yemeye gelmişler. Sahnede şarkı söyleyen insanlara en küçük bir saygıları yok” diye dert yandı.
Seneye “Aysel Gürel Şarkı Sözü Yarışması” yapacaklarını söyleyen Ercan Karakaş, “Ama bu bize ders oldu. Seneye ödül töreni ve anmayı böyle ayakta kokteyl havasında değil de, oturma düzeni olan bir salonda yapacağız” dedi.
Onca gürültüde güme gitmeyen tek bir şarkı oldu; o da Suavi’nin besteleyip okuduğu “Nilüfer Beyazı”...
Türkü formatındaki parçanın ilk yarısı slow, ikinci bölümü oyun havası şeklindeydi... Davetliler, konuşmayı bırakıp alkışla tempo tutunca Mehtap Ar, Suavi’den şarkıyı bir kez daha söylemesini istedi.
Mehtap Ar, bir yandan gözyaşlarını silip bir yandan Suavi’nin şarkısıyla oynayan davetlilere ayak uydurmaya çalışırken Müjde Ar ise bu tabloyu ağlayarak izledi.
Özetle tam da “Çılgın Aysel”e göre bir geceydi...
