Hangi meslekler psikopat yapar?

En çok psikopat hangi meslek gruplarından çıkar?
En az psikopatın çıktığı meslek grupları hangileridir?
Bu soruların yanıtını hiç merak ettiniz mi?
Kevin Dutton adlı sosyal etkileşim uzmanının yazdığı “Psikopatların Bilgeliği” kitabında var bu soruların yanıtı.
Son günlerde okuduğum yüzlerce kitap arasından en çok bu ilgimi çekti.
Çünkü psikopatların en çok çıktığı meslek grupları arasında gazetecilik de var.
“Psikopatların en sevdiği meslekler”in ilk 10 sıralaması şöyle:
CEO, avukat, TV veya radyo çalışanı, satış elemanı, cerrah, gazeteci, polis, dini görevli, şef ve devlet memuru.
Diğer meslek gruplarını bilemem, ama gazeteci, TV ve radyo çalışanı çok tanıdığım var.
Dutton’un şu tespitleri birebir uyuyor bazılarına:
Psikopatlığı bakın nasıl tanımlamış yazar:
“Ahlakdışı veya anti sosyal davranışları olan, egosu fazla yüksek, insanlarla sağlıklı ilişki kuramayan, empati yoksunu varlıklar.
Onlar korkusuz, merhametsiz ve odaklı. Günümüz toplumunda başarılı olmanın en önemli özellikleri bunlar.”
Dahası da var:
“Duygusuzluk... Korku hissetmemek.... Strese karşı dayanıklılık... Sorumsuzluk... İş arkadaşları üzerinde üstünlük kurmaya çalışmak. Başkalarını üzerek tatmin olurken, suçluluk duygusu hissetmemek.”
Şimdi bir de “En az psikopat olan meslekler”in ilk 10’una bakalım:
Bakıcı, hemşire, terapist, zenaatkar, güzellik uzmanı - stilist, yardım kuruluşu çalışanı, öğretmen, sanatçı, doktor, muhasebeci...
Sosyal etkileşim uzmanı Kevin Dutton’un yaptığı saptamanın bilimsel olup olmadığını bilmiyorum, ama bana çok yararı oldu.
Bazı gazeteci ve televizyoncuların yaptıkları anormalliklerin sebebini şimdi çok daha iyi anlıyorum.

YAZIK OLDU AĞAÇLARA!
Bazı haberler vardır okurken ağzınız açık kalır... “Yuh artık” demekten başka bir şey gelmez içinizden...
Kadının biri, vali yardımcısı olan 40 yıllık eşinden boşandıktan sonra, belli ki ondan intikam almak için bir kitap yazdı.
“Bürokratzede” adlı kitapta yazılanları biri senaryolaştırıp dizi olarak ekrana taşısa, yayın lisansını iptal ederler o kanalın...
Kadına şiddet, tecavüz, ihanet ne ararsan var “Bürokratzede”de...
Asıl bomba şu:
“Televizyonda İbrahim Tatlıses’i izlerken ‘Sen bu adamı seyrederken orgazm oluyorsun’ dedi bana” gibi, Haydar Dümen’in bile aklına gelmeyecek fantastik ayrıntılar var kitapta.
Birçok insan tanıyorum, okuyana faydası dokunacak şeyler yazmalarına rağmen, yayınevi bulamadıkları için kitap çıkaramayan.
Hal böyleyken bir kadının, eşinin valizinde peçeteye sarılmış kocaman bir kadın külodu bulmuş olması gibi mahrem ve gereksiz ayrıntıların yer aldığı kitap için kesilen ağaçlara yazık.
O ağaçlar çürüyüp toprağa karışsaydı ya da ateş olup birini ısıtsaydı, daha fazla yararı olurdu insanlığa...

Özay Şendir Radyo Viva’da
Best FM’le yollarını ayıran Özay Şendir’in yeni adresi Radyo Viva oldu.
Şendir, 12 Kasım Pazartesi’den itibaren hafta içi her sabah 09.00 - 10.00 arasında “Özay Şendir ile İnce Ayar” programını yapmaya başladı.
Yıllarca televizyonlarda yöneticilik, gazetelerde köşe yazarlığı, radyolarda program yapan Özay Şendir, bir saat süren canlı yayınla Türkiye ve Dünya’nın gündemini aktarıyor Radyo Viva dinleyicilerine. Şendir’e başarılar diliyorum yeni adresinde...

Televizyonlar normalleşiyor
Kanal D’nin halen yayında olan sekiz dizisi var...
Arka Sokaklar, Veda, Kanıt, Umutsuz Ev Kadınları, Kuzey Güney, Öyle Bir Geçer ki Zaman, Kayıp Şehir ve Yalan Dünya...
Kanal D bu dizilerden beşini prime time birinci kuşakta (PT1) yayınlıyor, diğerlerini PT2’de...
Hafta sonlarını “Ben Bilmem Eşim Bilir” yarışmasıyla dolduran Kanal D, “Kazanmak İçin Bir Dakika”yı da yeni sunucusu Zuhal Topal’la birlikte ekrana taşıdı.
Star TV’de Muhteşem Yüzyıl, İşler Güçler, Hayatımın Rolü, Behzat Ç., Bir Erkek Bir Kadın, Dila Hanım ve Ağır Roman Yeni Dünya dizileri var.
Ancak yedi diziden sadece Muhteşem Yüzyıl ve Dila Hanım, PT1’de diğerleri PT2’de.
Yakında Star TV, “20 Dakika” adlı yeni dizisiyle Tuba Büyüküstün’ü buluşturacak hayranlarıyla.
Salı ve Perşembe akşamları PT1’de film yayınlayan Star TV, büyük bir ihtimalle onlardan birinin yerine koyacak “20 Dakika”yı...

En dengeli yayın Star’da
Haftanın yedi günü ana haberden sonra “Büyük Risk”i ekrana getiren, Cumartesi, Pazar ve Pazartesi akşamlarını Acun Ilıcalı’nın yarışmaları “Yetenek Sizsiniz Türkiye” ve “O Ses Türkiye”ye teslim eden Star TV, Çarşamba PT2’ye de “Eyvah Düşüyorum’u koydu.
İlk bakışta en çok dizi yayınlayan kanal gibi görünse de, aslında Star TV ekranında yarışmaya ayrılan toplam süre, dizilere ayrılan toplam süreyle kafa kafaya.
“Dizi atv’de izlenir” sloganını belleklere kazıyan atv, şimdilerde PT1’de en çok dizi yayınlayan kanal. Pazartesi “Karadayı”, Salı “Benim İçin Üzülme”, Perşembe “Kurtlar Vadisi Pusu”, Cuma “Huzur Sokağı”, Cumartesi “Alev Alev”, Pazar akşamlarını da “Hayat Devam Ediyor”la dolduran atv, PT2’de de “Krem” ve “Alemin Kralı” dizilerini ve “Kim Milyoner Olmak İster?”i yayınlıyordu. Tamer Karadağlı’nın sunduğu “Güven Bana” da artık her hafta “Kurtlar Vadisi Pusu”nun ardından atv’de olacak.

Dizi fakiri Show TV
Show TV’nin durumu malum. Ekonomik kriz nedeniyle dizi sayısını azaltan, mevcutlara da indirim yaptıran kanalın yayınladığı dizi sayısı dört.
FOX’un durumu da ilginç.
PT1 ve PT2’de toplam beş yerli dizi yayınlayan FOX, aynı zamanda genel içerikli yayın yapan televizyonlar arasında biri PT1, diğeri PT2 olmak üzere iki yabancı dizi ekrana getiren tek kanal.
“Fear Factor” ve “Canlı Para” gibi iki yarışması var.
Bu durum tespitini niye mi yaptım?
“Dizi arkası dizi” yayınlamalarıyla ünlü televizyonların bugün geldiği noktayı gözler önüne sermek için...
Dizilerin prime time kuşağında elde ettikleri toplam sürelerde dikkat çekici bir azalma var.
Tahminim o ki, bir - iki yıla kadar diziler, televizyonları sürükleyen lokomotif olmaktan çıkacak.
Diziler daha da azalacak, yarışmalar artacak, zamanla müzik, eğlence ve şov programları az da olsa prototiplerdeki yerini alacak.

672 SAYFALIK ARNOLD KİTABI
Frankfurk’ta bir kitapçıda gördüm Arnold Schwarzenegger’in hayatını anlattığı “Total Recall” adlı kitabı.
Daha önce de yazdım en çok sevdiğim kitap türüdür biyografi.
O yüzden “Total Recall” de ilgimi çekti.
Alıp, inceledim biraz kitabı...
Kitap Almanca olduğu için yazılanlardan bir şey anlamadım.
Türkçe baskısı yapılırsa çıkar çıkmaz, alıp okuyacağım.
Çünkü merak ettim Arnold Schwarzenegger, 672 sayfalık kitapta şimdiye kadar hakkında bilmediğimiz neler anlattı.