Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İbrahim Şahin’in hayalindeki dizi

Bir yıl önceydi... TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, konuk olarak katıldığı TRT Belgesel’deki “Beyaz Sayfa” adlı programda kendine dair çok özel şeyler anlatmıştı.
Ben de o “çok özel” açıklamalar üstüne “İbrahim Şahin’in Bilinmeyen Yüzü” diye bir yazı yazmıştım Milliyet Televizyon’da...
Şahin, bir hayalini anlatmıştı o canlı yayında söyleşiyi yapan Sabiha Akdemir’e... 28 Ekim 2010 tarihli yazımda Şahin’in söylediklerini şöyle özetlemiştim:
“İş yoğunluğu yüzünden kitap okumaya vakit ayıramamaktan dert yanan TRT Genel Müdürü, bir hafta sonu eve kapanıp Alexandre Cavelius’un Bosnalı bir kızın yürek burkan, tüyler ürperten gerçek yaşam öyküsünü yazdığı “Leyla” adlı kitabını okuduğunu, çok etkilendiğini ve bunun dizisini yaptırmak istediğini anlattı.”
Aradan bir yıl geçti, İbrahim Şahin’in ha-yalindeki o dizi ekranda şimdi...
Adı da “Mavi Kelebekler”...
Yapımcılığını Hatice Soysev’in, yönetmenliğini Yasemin Türkmenli’nin üstlendiği, senaryosunu Müjdan Kayserli’nin yazdığı, müziklerini ise Kıraç’ın yaptığı TRT 1’de çarşamba akşamları yayınlanan dizinin sloganı da şu: “Savaşlar er ya da geç biter, insanlık için bitmeyen savaş, asıl o zaman başlar.”

Haberin Devamı

‘Haberdar’ın perde arkası
Serhat Akça, beğendiğim bir televizyoncuydu... “TRT Almanya Treni”yle yaptığımız seyahatte anladım ki, Akça, sadece iyi bir televizyoncu değil, aynı zamanda iyi bir insan... Yani televizyon dünyasında az rastlananlardan...
Seyahat boyunca sıkça bir arada olduğumuz Akça, TRT Türk’te üç yıldır yayınlanan “Haberdar” programının perde arkasını anlattı.
Serhat Akça’nın hafta içi hergün 08.00 - 10.00 saatleri arasında yeni partneri Irmak Kerimoğlu ile sundukları programa ilişkin anlattıkları şunlardı:
“Programda 13 farklı dilde, dört kıtadan 25’i aşkın ülkeden 30’dan fazla gazeteyi günlük olarak aktarıyoruz izleyicilere. Bu diller; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Arapça, Farsça, Japonca, İbranice, Rusça, İspanyolca, Azerice, Yunanca ve Özbekçe. Yayınlarını takip ettiğimiz belli başlı gazeteler ise şunlar:
International Herald Tribune, Asahi Shimbun, The Wall Street Journal,
Die Welt, Guardian, Independent, El Pais, Liberation, Yediot Ahrenot, Ta Nra...
Gazetelerin internet versiyonunu değil, bayide satılan halini ekrana getiriyoruz. Digital olarak temin edemediğimiz gazeteler için o ülkede çevirmen buluyoruz. İsrail, Japonya ve İran’da böyle yapıyoruz. Buralardaki arkadaşlarımız sabah erkenden aldıkları gazeteleri scanner ile tarayıp bize gönderiyor, biz de yayınlıyoruz. ‘Haberdar’ için 15 çevirmen editör görev yapıyor. Çevirmenler Türkiye saati ile her gün 04.00’te uyanıp işbaşı yapıyor.
Her gazeteden en önemli üç haberin yanı sıra Türkiye hakkında haberler varsa onlar çevriliyor. ‘Haberdar’ın internet sitesini de (www.trtturkhaberdar.com) açtık ve test yayınına başladık.”

Haberin Devamı

Seda Sayan’ın selamı 250 lira
Seda Sayan’ın yeni reklamını izlediniz mi?
Eğlenceli bir reklam olmuş Seda Sayan’lı Desa reklamı...
Daha önce Özcan Deniz ve Meltem Cumbul gibi popüler kültür simalarını reklam yıldızı olarak kullanan Desa’nın aradığı ismi sonunda bulduğunun göstergesi kampanyanın adında saklı:
SEDA - DESA...
Fransız yönetmen Henry Barges’in Film Sokağı Stüdyoları’nda iki günde çektiği, Rus ve Brezilyalı kadın, Çek ve Alman erkek mankenlerin eşlik ettiği Seda Sayan’ın reklamda söylediği şu:
“Benden selam söyleyin, Desa ceketleri 250 lira indirimle alın.”
“Etkili reklam” dediğin budur!
Kaç lira bu deri ceket?
750 lira...
Seda Abla’nın selamı var ama...
Öyle söylesene, o zaman sana 500 lira...

Haberin Devamı

RTL’de bir Türk
RTL’de “Stare Dei Der Arbeit” adlı bir şov programı seyrettim.
Almanca bilmediğim halde bu programı izlememin bir nedeni vardı; o da Kaya Yanar...
Paul Panzer adlı ortağıyla RTL’de program yapan Kaya Yanar’ın programı, stüdyodan daha önce çekilen skeçlerle zenginleşen bir yapım.
Kaya Yanar ve Paul Panzer’in, kılıktan kılığa girip yaptıkları çekimlerin, stüdyodaki izleyiciler kadar, ekran karşısındakileri de eğlendirdiğini sanıyorum. İzlediğim bölümde Kaya Yanar’ın Türk kovboyu, Paul Panzer’in de Alman kovboyu canlandırdığı bir skeç süperdi.
Kaya Yanar, Almanya’nın ünlü komedi yıldızlarından biri...
2007’de Kapalıçarşı’da bir gösteri yapan ve “Beyaz Show”a da konuk olan Kaya Yanar’ın RTL’de Paul Panzer’le yaptığı skeçler kadar, tek başına yaptığı şovlar da ilgi görüyor.
Bizde insanları güldüren, eğlendiren program sayısı her geçen yıl azalıyor. Çünkü TV yöneticileri, “Seyirci bunu istiyor” deyip ha bire dizi yapıyor.
İzleyici de; müzik, eğlence ve komedi programlarını unuttu, dramaların peşine takıldı gidiyor.

Türk - Alman dayanışması
Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği Ernst-Reuter-Girişimi çerçevesinde başlattığı “Türkiye ve Almanya - Biz Birlikteyiz” projesinde Şebnem Schaefer, Nur Aysan, Ümit Karan, Mesut Özil ve Nuri Şahin gibi Almanya’da doğmuş ya da yaşamış Türkler, “Biz birlikteyiz” diyordu.
O kampanya bitti, Almanya’nın Türkiye Büyükelçiliği aynı amaçla yeni bir kampanya daha başlattı. Üniversite öğrencilerinin çektiği 1 - 1.5 dakikalık filmlerden en çok
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar’dan Alceste Tosca Wegner, Yusuf Bahar, Ahmet Teke ve Asuman Zirek’in hazırladığı Almut Wegner’li filmi beğendim.
Sinemalarda gösterilen tanıtım filminde Alman sanatçı, 21 yıl önce Kapadokya’ya yerleşme kararı verdiğinde, “Türkiye’ye sakın gitme” diyen Almanların sıraladıkları çekincelerin ne denli boş olduğunu çok güzel anlattı.