KÖŞKE DEĞiL KÖYE GiDECEK
Haberin Devamı
Gülben Ergen, ‘eş kontenjanı’ndan gelen Çankaya Köşkü davetine katılmayacak. 29 Ekim’de ‘Çocuklar Gülsün Diye’ kampanyası için Sinop’a gidecek
Ancak önceki güne kadar Gülben Ergen’e bu yıl için bir davet gelmedi.
Bu da Gülben Ergen’in, twitter’daki “Ülkem için endişeliyim” yazısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün küçük oğlu Mehmet Emre Gül’le ters düşmesine bağlandı.
Hatırlarsanız Mehmet Emre Gül, Ergen’e, “Nedir o endişe ve korkular?” diye sormuştu.
Ancak dün Hürriyet’in 27’nci sayfasında tek sütunluk haberden anlıyoruz ki olay yeni bir boyut kazandı. Uğur Ercan’ın haberine göre Cumhurbaşkanlığı’ndan bir yetkili Mustafa Erdoğan’ı aramış ve davetiyenin eşli olarak kendisine gönderildiğini söylemiş.
Peki ne olacak şimdi?
Çankaya Köşkü, gelmeyince olay yaratan davetiyeyi rötarlı da olsa gönderdi. Ancak Cumhurbaşkanlığı Gülben Ergen’i, Gülben Ergen olarak değil, ‘Mustafa Erdoğan’ın eşi’ olarak davet etti. Peki Gülben, son dakikada ‘eş kontenjanı’ndan gelen bu davete icabet edecek mi?
Hayır.
Çünkü Ergen, 29 Ekim’de Çankaya Köşkü’nde değil, köyde olacak. ‘Çocuklar Gülsün Diye’ kampanyası için Sinop’a gidecek.
Anlaşılan o ki, ‘Eş kontenjanı’ ya da ‘düğünden sonra kına’ işe yaramadı.
SEDA SAYAN’IN DÖVMESİ 7’NCİ NİKAHIN HABERCİSİ
Seda Sayan’ın adı Atilla Altay’la anılmaya başladığı ilk günlerde ne yazmıştım? Sayan, sonunda aradığı erkeği buldu.
Days in Colours’ın reklam yüzü olarak kamera karşısına geçen Sayan’ın bileğine yaptırdığı dövme basın mensuplarının gözünde kaçmadı.
Ne yazıyordu o dövmede peki?
‘Atilla the end’ yani ‘Atilla son.’ Çıkan haberlere bakılırsa aynı dövmeden Sayan’ın sevgilisi Atilla Aksoy’da da var. Onun kolunda da ‘Seda the end’ yazıyor. Hafızam beni yanıltmıyorsa Sayan, şimdiye kadar vücudunun hiçbir yerine böyle dövme yaptırmamıştı.
Şimdi yaptırdığına göre demek ki onun için Atilla Altay’ın gönlündeki yeri farklı.
Hatırlarsanız Seda Sayan, birkaç ay önce Atilla Altay’la gittikleri Amerika’da gizlice evlendikleri şeklindeki haberleri yalanlamıştı.
Seda’nın evlenip de bunu saklayacağını sanmıyorum. Taraflar vücutlarına böylesine iddialı sözler yazdırdığına göre, demek ki Sayan için yedinci nikah var ufukta.
‘ALTIN PORTAKAL’ HARiÇ HER YERDEN ÖDÜL ALDI!
‘47’nci Antalya Altın Portakal’da Jüri Başkanı olarak görev yapan Kadir İnanır, ödüle layık gördüklerini açıklamadan önce şöyle dedi:
“Finale kalan filmlerin her biri zaten ödülü hak etmiş demektir. Biz aralarından bunları seçtik. Bir başka jüri, aralarından başkalarını seçecektir.”
Bu denli göreceli bir iş bu gerçekten de. Yıllardır ‘Altın Portakal’ı takip ederim. Bu yıl, jürinin yaptığı değerlendirmeye itiraz eden çıkmadı. Jüri o denli isabetli seçimler yapmış demek ki.
Geçen yılki ‘Altın Portakal’ın jürisinde ise şu isimler vardı:
Erden Kıral, İzzet Günay, Mustafa Altıoklar, Mustafa Ziya Ülkenciler, Nurgül Yeşilçay, Ömür Gedik, Sırrı Süreyya Önder, Yavuz Bingöl ve Zeynep Oral.
Bu jürinin hiçbir dalda ‘Altın Portakal’a layık görmediği ‘Başka Dilde Aşk’ nedense katıldığı her yarışmadan ödülle dönüyor.
‘Başka Dilde Aşk’ son olarak Rum kesiminde düzenlenen ‘Kıbrıs Uluslararası Film Festivali’nde dört dalda ödül aldı. İlksen Başarır’ın yönettiği, Mert Fırat ve Saadet Işıl Aksoy’un başrollerini paylaştığı film, yarıştığı altı kategoriden dördünde de ödül kazandı.
Geçen yıl Antalya’da ‘Kent Konseyi’nin ‘En İyi Film’ seçmesine karşın ‘Altın Portakal’ jürisinin bir ödül bile vermediği ‘Başka Dilde Aşk’ Güney Kıbrıs’ta ‘En İyi Aktör’, ‘En İyi Senaryo’, ‘En İyi Yönetmen’ ve ‘En İyi Film’ ödüllerine layık görüldü ve ‘Altın Afrodit Ödülü’nü aldı.
‘46’ncı Altın Portakal’dan sonra ‘Başka Dilde Aşk’ın ve Mert Fırat’ın hakkının yendiğini defalarca boşuna yazmamışım demek ki!
Aldıkları ödüller nedeniyle film ekibini kutluyor, ‘46’ncı Altın Portakal’ın jüri üyelerine de ‘Başka Dilde Aşk’lar diliyorum.