TRT, 2011 için 7 dizi çektiriyor
TRT 1’de şu anda yayınlanan yerli dizi sayısı beş... Ancak aldığım bilgiler TRT’nin 2011 yılı için yedi dizi daha sipariş ettiği yönünde...
TRT 1’in halen yayınlanan “Sakarya Fırat”, “Elde Var Hayat”, “Yerden Yüksek”, “Küstüm Çiçeği” ve “Halil İbrahim Sofrası”ndan hangilerini bitirip, onların yerine yeni dizileri yayınlayacağını bilmiyorum.
Ancak kanaatim, yapılan ölçümlerde en yüksek reytingi alan “Sakarya Fırat”ın kesin olarak devam edeceği, diziler arasında en düşük reytingi alan “Küstüm Çiçeği” içinse “yolun sonu”nun göründüğü yönünde... Diğer üç dizinin sezon sonuna kadar devam edip etmeyeceği ya da gelecek sezonu da görüp görmeyeceğini ise bundan sonra alacakları reyting belirler.
TRT’nin 2011 dizilerine gelince:
Bu dizilerden biri NTC Medya’nın çekeceği “Hastane”...
TRT’nin dizi anlaşması yaptığı diğer yapım şirketleri ve yapımcılar şunlar:
Boyut Film - Mahsun Kırmızıgül, Avşar Film - Şükrü Avşar, Tim’s - Timur Savcı, Onur Ünlü, Dada Film ve At Yapım - Atabay Taşdiken...
Toplum Destekli Polis ne iş yapar?
Tepe Nautilus’taki Değirmen’de bir yandan çayımı yudumluyor, bir yandan da kitap okuyordum.
Birkaç dakika sonra biri kadın, biri erkek iki genç polis geldi cafeye...
Önce iki kadının oturduğu masaya yöneldiler...
Kadınlarla yaptıkları sohbetin sonunda ellerindeki kağıtlara bir şeyler not ettiler.
Sonra bir başka masaya gittiler.
Orada da aynı şeyi tekrarladılar...
Üniformalı polisler AVM’nin cafesinde insanlarla ne konuşuyorlar böyle diye merak edip yanlarına gittim ve ne yaptıklarını sordum.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerden olduklarını, kanunlar hakkında insanları bilgilendirdiklerini söyledi. Ayaküstü sohbet ettiğim polislerin anlattıkları şunlardı:
“Biz, Toplum Destekli Polis’in (TDP) Kadıköy’deki şubesinde 4 polis memuruyuz. Bize her 15 gün ya da ayda bir, insanların hangi konuda bilgilendirileceği konusunda emir gelir. Biz de her gün bir semt belirleyip, orada insanlarla konuşuruz. Emniyet’in bize verdiği formlara da, kanunlar konusunda bilgilendirdiğimiz insanların isimlerini, mesleklerini, oturdukları semtleri ve telefonları kaydederiz. Bu hafta insanlara yönelttiğimiz soru şu:
Alkollü araç kullanırken yakalandığınızda ne ceza alacağınızı biliyor musunuz?
İnsanların çoğu nasıl bir cezayla karşı karşıya olduğunu bilmiyor. Bilmeyenlere, alkollü araç kullanırken yakalanırsanız ehliyetinize altı ay el konur diyoruz.
Bir başka zaman, başka bir konu hakkında insanları bilgilendiriyoruz.
İstanbul gibi bir şehirde, ilçe başına düşen 4-5 polisle günde en fazla birkaç yüz kişiyi bilgilendirmek mümkün...
Emniyet’in halkı bilgilendirmek için medya gibi bir mecradan yararlanmak yerine böyle bir tercih yapmış olması, insanları bilgilendirmek ve bilinçlendirmekten çok polisin güzel bir halkla ilişkiler faaliyeti olsa gerek...
Son günlerde ha bire öğrenci coplarken izlediğimiz polisleri, halkı bilgilendirirken görmek de güzel...
‘Polis kamerası’ndan tartışılacak bir ayrıntı
Fiyapı İnönü Stadyumu’ndaki Beşiktaş-Bursaspor maçı sonrası çıkan olaylar, futbol fanatiklerinin
Devleti yönetenler her olay sonrasında bunun önüne geçmek için gereken tedbirlerin alınacağını söylüyor, ama sonuç ortada...
Bunlar bir yana Beşiktaşlılar ile Bursasporlular arasında çıkan kavganın ekranlara yansıyan görüntülerinden bir şey dikkatimi çekti. “Futbolda şiddete hayır” diyen bazı spor programları kavga görüntülerini ekrana taşımazken, bazı kanalların “polis kamerası”ndan diyerek verdiği görüntüler aslında tartışılması gereken bir şeyi de göz önüne serdi.
Ama nedense bu olay pas geçildi.
Polisin çektiği görüntülerden taraftarlardan biri, elindeki kasatura gibi bıçakla dalıyor insanların içine...
Görüntüyü çeken polis bunu görünce, o insanın kasap gibi birilerini doğramasını bekleyip çekmek yerine, kamerayı bir kenara bırakıp, anında ona müdahale etmesi gerekmez mi?
O görüntüyü çeken herhangi bir televizyonun kameramanı değil ki!
Kameramanın olayları önlemek gibi bir görevi yok, ama polisin var.
Kameramanlık o polisin “tali” görevi. Onun “asli işi” polislik, yani insanların güvenliği... Belinde silahı, kelepçesi, biber gazı olan bir polisin, “Benim işim olayları görüntülemek, olayları önlemek değil” deme hakkı var mı? Bu olayın kendi kadar, görüntüyü yayınlayan televizyon kanallarının bunu “pas geçip” tartışmaya açmaması bana garip geldi...
Yaş gününde döktürdü
TRT 1’de yayınlanan “Yerden Yüksek” dizisinin yemeği vardı hafta içinde Maltepe’deki Nanna’da...
Dizi ekibinin tam kadro katıldığı yemekte, “Yerden Yüksek”te “Ülfet Nine”yi oynayan Sevil Üstekin’in doğum günü de kutlandı.
Ekip arkadaşları, 61 yaşına giren tiyatrocuya yaş günü sürprizi yaptı. Arkadaşlarının alkışlar ve “İyi ki doğdun” tezahüratları eşliğinde önüne getirdiği pastadaki mumları söndürmeden önce, “Şımartıyorsunuz beni. Daha geçen gün kutlamıştık doğum günümü” diyen Üstekin’den ekip, şarkı söylemesini de istedi. “
Piyanist eşliğinde söylediği İngilizce şarkılarla ekip arkadaşlarına dans ettiren Üstekin, sadece oyunculukta değil, şarkıcılıkta da hünerli olduğunu gösterdi.
Akalın ve Gürses ‘Geniş Aile’de buluştu
Kanal D’nin sevilen komedi dizisi “Geniş Aile”, yeni yılı sürpriz bir bölümle karşılayacak.
Malum “Geniş Aile” cuma akşamları ekrana geliyor. Dizinin bu yıl ekrana gelecek son bölümü 31 Aralık Cuma akşamı yayınlanacak.
Bu yüzden dizinin senaristleri “Geniş Aile” izleyicilerine sürpriz bir bölüm hazırlamaya karar verdi.
2010’u müzik dünyasının sevilen gruplarından Gripin ile şarkıcı Ziynet Sali’yi konuk oyuncu olarak oynatarak çektikleri sürpriz bölümle karşılayan ekibin bu yılki sürpriz şarkıcıları ise müzik dünyasının iki yıldızı...
“Geniş Aile” ekibi, 2011’in sürpriz konuk oyuncuları olarak Müslüm Gürses ve Demet Akalın ile el sıkıştı. Önümüzdeki günlerde çekimleri yapılacak ve yılbaşı gecesi ekrana gelecek bölümde Müslüm Gürses ve Demet Akalın, “Geniş Aile” ekibini eğlendiren şarkıcılar olarak kamera karşısına geçecek.
‘Deli Saraylı’ dizisi de bitti
Perran Kutman’ın uzun bir aradan sonra ekranlara döndüren “Deli Saraylı” dizisi, yapımcı Süreç Film’in ve yayıncı Show TV’nin iddialı yapımlarından biriydi... Projeye hazırlanırken ne senaristi Gani Müjde, ne yapımcı Ali Gündoğdu, ne de Show TV’nin Genel Müdürü Saner Ayar, bu denli inanarak giriştikleri “Deli Saraylı”nın ömrünün kısa olacağını düşünmemişti.
Ancak “Deli Saraylı” tutkunlarının sayısı, diziyi uzun süre ekranda tutmaya yetmedi.
Çetin Tekindor, Melis Birkan, Özge Özpirinçci, Perran Kutman, Öner Erkan, Itır Esen, Köksal Engür, Engin Alkan, Kenan Ece, Okan Tangücü, Cüneyt Türel, Serkan Keskin, Leyla Göksun, Selen Uçer, Begüm Akdoğan, Ani İpekkaya, Hakan Meriçliler, Hakan Paktan, İştar Gökseven ve Ünal Gümüş’ten oluşan zengin bir oyuncu kadrosuna sahip dizinin ömrünün bu denli kısa olması elbette ki, üzücü.
Hatırlarsanız, kısa bir süre önce “Deli Saraylı için yolun sonu görünüyor” diye yazmıştım. Yazımın ardından Star TV’deki Cengiz Semercioğlu’nun “Full Ekran” programına çıkan yapımcı Ali Gündoğdu, “13 bölümü tamamladıktan sonra reytingine bakıp, kanalla birlikte devam edip etmeyeceğini kararlaştıracağız” demişti.
Ancak süreç, Süreç Film’in patronu Ali Gündoğdu’nun dediği gibi gelişmedi.
Dizi, ilk 13 bölümü tamamlayamadan, 11. bölümde bitti.