Cadde Altın Portakal'dan çekilen 'Bal'ın yönetmeni konuştu

Altın Portakal'dan çekilen 'Bal'ın yönetmeni konuştu

08.10.2010 - 15:37 | Son Güncellenme:

.

Altın Portakaldan çekilen Balın yönetmeni konuştu

Altın Portakal Film Festivali’ne katılmaktan Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica’nın jüri üyesi olarak görev yapacak olması nedeniyle vazgeçilen "Bal" filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu, "Sayıları yüz binlerle ifade edilen Bosnalı sivilleri sadece inançları ve Boşnak oldukları için katledenleri, on binlerce kadına çoluk çocuk tecavüz edenleri savunan bir ’sanatçının’ AKSAV yönetimi tarafından himaye edilmesi bizim vicdanımızı acıtmaktadır" dedi.

Kaplanoğlu, "Bal Filmi Ekibi" adına yaptığı açıklamada, AKSAV yönetiminin 6 Ekim tarihli "Bizim için üst kimlik sanatçıdır" başlıklı açıklamasını hayretle okuduklarını belirtti.

1992-1996 yılları arasında Bosna Hersek’te yaşanan olayların uluslararası mahkemeler tarafından soykırım ve insanlık suçu olarak tanımlandığı ve bu suçlara bulaşanların yargılanıp mahkum edildiğini anımsatan Kaplanoğlu, şunları kaydetti: "Sayıları yüz binlerle ifade edilen Bosnalı sivilleri sadece inançları ve Boşnak oldukları için katledenleri, on binlerce kadına çoluk çocuk tecavüz edenleri hala açılan toplu mezarlar ortadayken savunan bir ’sanatçının’ AKSAV yönetimi tarafından himaye edilmesi bizim vicdanımızı acıtmaktadır. Biz burada hiç kimseyi etnik kökeninden ya da inancından dolayı eleştirmiyoruz. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suça sözle de olsa katkı sağlayarak soykırımı ve tecavüzü meşrulaştıran bir zihniyetin savunulmasına karşı çıkıyoruz. Savaşa ve savaş suçlarına karşı bizleri birleştirecek tek kriter tek kimlik insan olmaktır.

Sanatçı insanlığından ayrılamaz.

Bu gerekçeler doğrultusunda Antalya Altın Portakal Film Festivali programında 11 Ekim Pazartesi günü yapılacak Bal filmi festival galası da dahil festivaldeki hiçbir etkinliğe üzülerek katılmayacağız."

Haberin Devamı

-"BAL" EKİBİNİN TEPKİSİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER-

"Bal" film ekibinin tepkisine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan yönetmen Mustafa Altıoklar da alınan kararın siyasi olduğunu, ancak öyle ya da böyle bu kararı doğru bulduğunu ifade ederek, "Bosna Hersek’te yaşanan olaylar unutulmamalıdır. Bu nedenle Bal ekibinin koyduğu tavır tarihi ve memnuniyet vericidir. Kendilerini destekliyorum. Ben de olsam aynısını yapardım" dedi.

Sanatçı Müjdat Gezen de "Bal" filmine ilişkin alınan karara saygı duyduğunu söyledi.

Bunun yönetmenin kendi düşüncesi olduğunu ve alınan kararlara iyi de olsa kötü de olsa saygı göstermek gerektiğini anlatan Gezen, "Herkes düşünce özgürlüğüne sahiptir. Kendisi böyle uygun görmüştür. Saygı duyuyorum" diye konuştu.

Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay ise festivale davet edilen Emir Kusturica’nın dünya çapında bir sanatçı olduğunu kaydetti.

Kusturica’nın özellikle Sırplar’ı yeterince kınamadığı ve savaşa, daha doğrusu soykırımı nesnel biçimde bakmaya çalıştığı için çok eleştirildiğini anlatan Dorsay, şöyle konuştu: "Böyle bir insanlık suçu karşısında nesnel kalamaz denildi. Bütün bunlar 1990’ların ortasında, özellikle 1995 Cannes Festivali’nde olan şeylerdi.

Kusturica’nın yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. O zaman öyle düşündüyse bile bundan çok pişmanlık duyduğunu sanıyorum. Bu durumda ona gelme demek, onu kabul etmemek geri çevirmek yapılacak en kötü şey olur. Ülkemiz aleyhine bir hava yaratır. Tersine bırakalım gelsin ve gerekiyorsa derdini anlatsın, sözünü söylesin. Bu bizim eleştirme hakkımızı elimizden almaz. Bizim milletçe ne kadar demokrat, özgürlükçü ve hoşgörülü olduğumuzu gösterir."