Cadde ‘Aşıya güvenmek için erken’

‘Aşıya güvenmek için erken’

17.11.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Dün, 22 ülke için domuz gribi aşısı üreten şirketin merkezindeydik. Merkezin direktörü Prof. South, “Tartışmayın, aşı olun” demişti. İngiltere’de yaşayan Türk profesör Sırrı, tersini söylüyor: “Kimse kimseyi aşıya mecbur edemez.” Sırrı’nın, hastalıktan korunmak isteyenlere ilginç bir önerisi de var!

‘Aşıya güvenmek için erken’

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in MBE (Üstün Hizmet Ödülü) ile ödüllendirdiği Kıbrıslı Türk Profesör Teoman Sırrı, domuz gribi yüzünden panik yapmaya gerek olmadığını, ancak hastalığı ciddiye almak gerektiğini söylüyor. Ünlü kanser uzmanı Prof. Sırrı, İngiltere’de her hafta 80-100 bin arası domuz gribi vakası tespit edildiğini, belirterek, şunları söylüyor:
“İngiltere’de altı ayda 182 kişi öldü. Ortalamaya bakarsanız bin kişide bir kişi. Bu çok önemli bir rakam değil. Normal gripten ölenlerin sayısı, aşı olmalarına rağmen bunun 5 - 10 misli. Dünyada yarım milyondan fazla insan domuz gribine yakalandı. Ancak bunların binde biri öldü. Bir haftada kanserden, AIDS’ten ve trafik kazalarından ölenlerin sayısı bundan çok daha fazla. 75 milyonluk Türkiye’de domuz gribinden 60 kişi öldü. Bunun nesi korkunç? Bu paniğin nedenini anlamıyorum. Benim tavsiyem; panik yapılmasın ancak ciddiye alınsın.”
Prof. Dr. Sırrı, domuz gribinin ilk kez görüldüğü 1918 yılında, virüsün domuzdan insana geçtiğini belirterek, “O zaman sadece 5-10 kişi öldü. Virüsün domuzdan mı insana, insandan mı domuza geçtiği hala araştırılıyor. Asıl muamma budur. Bu grip, domuzdan domuza, domuzdan kuşa, domuzdan insanlara geçer. İnsandan insana geçmesi ise yeni bir şey” diyor.

Haberin Devamı

“AŞI, TİCARİ ZİHNİYETTİR”
Domuz gribine yakalananların sayısının abartıldığını savunan Prof. Sırrı, şöyle devam ediyor: “Doktorlarını telefonla arayan birçok hasta, belirtileri anlatıyor, doktorlar hastayı görmeden soru sorarak ‘domuz gribi’ teşhisi koyup, kolayca ilaç yazabiliyor. Telefonda teşhisi konulanlar bile sisteme işleniyor, istatistik rakamlarını yükseltiliyor. Domuz gribinin teşhis edilebilmesi için boğazdan kültür alınması gerekir. Bence başvuranların yüzde 90’u domuz gribi değil. Mesele politiktir, ticari bir zihniyet ürünüdür. İlaç satmak için sayıyı yüksek gösteriyorlar. Bunlar sistemin bir parçası.
Kuş gribine karşı piyasaya bir ilaç sürülmüştü. Şimdi stokları eritmek için kullanma tarihi geçmeden o ilacı bitirmeye bakıyorlar. Kuş gribi aşısı da böyle çıkartıldı. Ne oldu? Bütün kuşları, tavukları öldürdüler. Üç yılda unuttuk. Domuz gribinin virüsten kaynaklanan bir grip çeşidi olduğunu düşünüyorum. İlaçla tedavisi yoktur. Aşıların tamamen ticari zihniyetle piyasaya sürülmüş ürünler olduğunu söyleyebilirim.

‘Aşıya güvenmek için erken’

Haberin Devamı

“AŞIYA?GÜVENMEK?İÇİN?ERKEN”
Hükümetlerin, en çok komisyon veren ilaç şirketlerini tercih ettiklerini öne süren Prof. Sırrı, şunları söylüyor: “Arada kimin cebine ne gittiğini belirlemek imkansız. Türkiye, milyonlarca aşı aldı. Bakalım kaça aldı? Bu yüzden kimse kimseyi aşıya mecbur edemez. Domuz gribi aşısı çok kısa zamanda hazırlandı. Yan etkileri belli değil.
Tifo ve tüberküloz aşılarına, yıllarca kullanıldığı için güveniriz. Ama bu aşıya ‘güvenilir’ demek için çok erken. Aşıdan komaya giren birkaç kişi oldu. Aşıdan önce tespit edilmesi gereken alerjik reaksiyon neticesi de olabilir ama aşının dataları henüz alınmadı. Aşıyı riskli gruptakilere vermelerinin nedeni açık. Örneğin şeker hastasına yapılıyor. Neden? Ölüm ya da başka bir reaksiyon olursa, ‘Şekerden öldü’ diyebilmek için.”

“MEDYA?PANİK?YARATTI”
İmmünoloji Profesörü ve İngiliz Hükümetin Aşı Danışmanı David Salisbury, özellikle hamile kadınların aşılanması gerektiğinin altını çiziyor: “Medyada çıkan haberler, boş yere insanlarda panik yarattı. Aşının içinde bulunan maddeler daha önce de kullanılmıştı. Aşıdan kaynaklanan yan etkiler hastalığın getireceklerinden çok daha az.”


İYİ BESLENİN
İngiltere’nin, Viveka adlı önde gelen kadın doğum ve sağlık kuruluşunda homeopati (tamamlayıcı tıp) tedavileri için özel uzmanlar görev yapıyor. Uzmanların, mevsimsel gribe ve domuz gribine karşı etkili tavsiyeleri şöyle:
-Belladonna (güzel avrat otu) ve Aconite (bıldırcın otu) grip hastaları için çok yararlı.
-Ayrıca Gelsemium (sarı yasemin kökü), mürver çiçeği, nane, çiğ sarımsak, zencefil ve limonu kaynatıp, içine bal katın ve için. Bu karışım boğazınızı virüslere karşı güçlü kılar.
-Bol bol keçiboynuzu yiyin.
-Doğal yoğurt, adaçayı, greyfurt çekirdeği tozu, siyah mürver özü hastalığa karşı iyi geliyor.
-Ne içerseniz için, sıcak olsun. Çayınızın içine bir dilim limon ekleyin. Elma kabuğu ve kekiği kaynatıp, içine bal koyarak sıcak için. Nane, ıhlamur, soğan suyu, zencefil, okaliptus ve ekinezya bitkisi de gribe karşı etkili.
-İyi uyku, vücudunuzun direncini ve bağışıklık sisteminizi güçlü kılar. A, C ve D vitaminleri açısından zengin besinler tüketmeyi ihmal etmeyin.
-Amerikalı bilim adamları, günde iki tane 200 mg’lik ginseng kökü kapsülü alanların grip riskinin yüzde 31 azaldığını ortaya koydu.
-Badem ve patates, tavsiye edilen yiyecekler arasında.
-Zencefilin, içeriğindeki ‘gingerol’ maddesi, her türlü enfeksiyonu uzakta tutmaya yardımcı oluyor. Balla karıştırıp içebilirsiniz.
-Kırmızı et bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

‘Aşıya güvenmek için erken’


65 YAŞ SINIRI
İngiltere Sağlık Bakanlığı Başdanışmanı Sir Liam Donaldson, 65 yaş üzerindeki sağlıklı insanların bu virüse karşı doğal bağışıklıkları olduğunu belirterek, “İngiltere’de şimdiye kadar domuz gribinden ölenlerin sayısı 182. Birleşik Krallık’ta ağustos ayından bu yana domuz gribi vakalarında ilk kez düşüş görüldü” diyor.
İngiliz Hükümeti’nin sağlık alanındaki en üst düzey yetkilisi olan Sir Donaldson, düşüşü okulların yarı yıl tatiline girmesine bağlıyor: “H1N1 virüsüyle mücadelede kullanılan ilaca cevap vermeyen birkaç vakaya rastlandı. Ancak bu yaygın değil. Hastalık, toplum genelinde görüldüğü için okulların kapatılmasının bir fayda sağlamayacağına inanıyorum. İngiltere’de istatistikler düşüyor. Ama H1N1 virüsünden etkilenerek hastanelerde tedavi görmesi gereken kişilerin sayısı hala yüksek. Riskli grupta olanların, aşılanması önemli. Ve iddia edildiği gibi aşının ciddi yan etkileri bulunmuyor.”


“BIYIKLILARLA?ÖPÜŞMEYİN”
Prof. Dr. Teoman Sırrı, bıyığın mikropları uzun süre barındırdığını belirterek, şu uyarıyı yapıyor: “Hastalarım beni arayıp, ‘Aşı olalım mı?’ diye soruyorlar. ‘Siz karar verin’ diyorum.’ Japonlar gibi yapın. Uzaktan uzağa selam verin, insanlara yapışmayın. Çünkü virüs, temasla geçiyor. Sakallı ve bıyıklı erkeklerin özellikle dikkat etmesi gerekir. İnsanlara sakallılarla öpüşmemelerini, onlara sarılmamalarını tavsiye ediyorum. Çok tehlikeli. Hapşırıktan, öksürükten gelen mikropları, sakal uzun süre taşıyabilir. Sakallı ve bıyıklı erkekler, ya sakallarını kesmeli ya da devamlı temizlemeliler. Önemli olan, kendine iyi bakmak, iyi beslenmek ve stresten uzak yaşamaktır.”


‘Aşıya güvenmek için erken’


“YAN ETKİSİ AZ”
İngiliz Kraliyet Tabipler Odası Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi Başkanı Dr. Maureen Baker, hamile kadınların aşılanması gerektiğini söylüyor: “Özellikle riskli grupta olanların aşı olması çok önemli. İngiltere genelinde 10 bin aile hekim kliniğine 500’er aşı gönderdik. Aşının yan etkileri çok az, aksi yöndeki iddialar doğru değil. Yeterince araştırma yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor.”
Kendisinin de aşı olacağını belirten Baker, “Çocuklarınıza aşı yaptıracak mısınız?” sorusunu şöyle cevaplıyor: “Sıra gelirse evet. Ama öncelikle riskli gruptakilerin aşılanması önemli.”


“AŞI?GEREKSİZ”
İngiltere’nin önde gelen doğal sağlık uzmanlarından Dr. Robert Verkerk, domuz gribi aşısına ilişkin tereddütleri olanlar arasında yer alıyor. Verkerk, “Domuz gribi aşısını şimdilik gerekli görmüyorum. Hastalık daha öldürücü hale gelirse aşı yapılmalı. Zaten virüs güçlenir, salgın şiddetlenirse bu aşılar yetersiz kalacak, hiçbir faydası olmayacak. Çünkü aşılar, virüsün bugünkü durumuna uygun” diyor.

İngİltere’de 12 mİlyon kİşİ aşılanacak
İngiltere’de kasım ayının sonuna kadar riskli grupta olan 12 milyon kişi aşılanmış olacak. Ülkede, domuz gribine karşı iki aşı kullanılıyor. Aşılardan biri GlaxoSmithKline (GSK) tarafından yumurtada üretiliyor. Diğer aşının üreticisi olan Baxter adlı şirket, ölü virüsleri kullanıyor.
GSK’nın aşısı, altı aylıktan dokuz yaşına kadar, riskli grupta olan bütün çocuklara üç hafta aralıkla iki kez yarımşar doz (0.25 ml) tavsiye ediliyor. 10 ve 59 yaş arasındaki riskli gruplara tek bir doz (0.5) veriliyor. İngiliz Aşı ve Bağışıklık Ortak Komitesi, 18 yaşına kadar olanlara, yumurtaya alerjileri yoksa, GSK’nın aşısını tavsiye ediyor. Hamile kadınlara tek doz öneriliyor. Baxter’ın aşısı, altı aylıktan yetişkinlere kadar en az üç hafta arayla iki doz (0.5 ml) veriliyor. Aşının, 60 yaşın üzerindekilere ve çocuklara uygulanması için yeni veriler bekleniyor.