Cadde "Asmalı Konak" efsanesi yeniden

"Asmalı Konak" efsanesi yeniden

15.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Asmalı Konak efsanesi yeniden

80'li, 90'lı yıllarda İbrahim Tatlıses, Sezen Aksu, Nilüfer gibi birkaç star ismin çıkardıkları albümlerin toplam tirajına bugün, bir yılda piyasaya çıkan albümlerin toplam satışı ulaşamıyor. Albüm satışlarındaki bu müthiş düşüşün en büyük sebebi korsan şüphesiz. Ancak müzik sektörünün eskisi kadar çok sayıda hit parça da üretemediği bir gerçek.Sırf bu nedenledir ki müzik sektöründe insanlar dönüp dönüp insanların belleklerinde yer etmiş şarkılara sarılıyor.Kimi şarkıyı bilinen haliyle yorumlayıp pazara çıkarıyor, kimi kendince günümüze uyarlıyor.Her nostalji albümü yapan tiraj olarak karşılığını alıyor mu?Hayır. Ama alanlar da yok değil.Türkiye'nin bu gerçeğinin yanında şöyle bir gerçeği daha oluştu.Türk dizi izleyicisi profesyonelleşti.Artık izleyici kolay kolay yeni bir diziyi beğenip, sahiplenmiyor.Onun içindir ki, 60 yeni diziyle başlayan yeni yayın döneminin sonunu ancak birkaç tanesi tamamlayabiliyor.Gerisi "Dizi çöplüğü"ne...İki yıldır pazartesi günlerini "Acı Hayat" dizisiyle açık ara zirvede götüren Show TV yöneticileri şu günlerde Türk televizyon tarihine adını altın harflerle kazıyan "Asmalı Konak" dizisini yeniden çekmek için harekete geçti."Acı Hayat" bir ay içinde final yapıp ekrana veda edecek. Haliyle Show TV'nin pazartesi günkü reyting krallığı tehlikeye girecek. Günlerce "Ne yapalım da pazartesi günkü liderliğimizi kaptırmayalım?" diye beyin jimnastiği yapan Saner Ayar ve arkadaşlarının aklına "Asmalı Konak" efsanesini yeniden canlandırmak geldi. Dizinin yaratıcısı Abdullah Oğuz da Ayar'la aynı fikirde olunca projenin hayata geçirilmesi konusunda temaslar başladı.Yapımcı ve yayıncı, projeye dahil etmek istediklerinin tümünü ikna etmeyi başarıp, yeni yayın döneminden önce dizi için "motor" diyebilir mi, şimdiden kestirmek zor. Ama öğrendiğim kadarıyla dizi yeniden çekilse bile Nurgül Yeşilçay olmayacak.Bunun iki gerekçesi var. Birincisi; hikâyenin devamının inandırıcılığı adına buna mecburlar. İkincisi de Abdullah Oğuz'la Nurgül Yeşilçay mahkemelik. "Asmalı Konak" dizisinin ardından "Haziran Gecesi" dizisini alnının akıyla tamamlayan ama "Kader" dizisinde aynı başarıyı yakalayamayan Özcan Deniz konusunda bildiğim tek şey dizinin yeniden çekilmesini baştan "Hayır" deyip reddetmediği...Bu konuda en büyük riski Özcan Deniz alacağı için karar vermesi de o ölçüde zor olacak. Özcan Deniz, "Şu şu koşullarda evet" der de, dizi yeniden başlarsa eski reyting başarısını elde eder mi? "Asmalı Konak"ın yeniden ekrana dönmesi halinde başarı şansını yüzde 51 olarak görüyorum.Bu bir puanın nedeni de şu:"Yeni dizilerin çoğu Asmalı Konak'ı taklit ediyor, ama hiçbiri onun yerini alamaz" sözünü o kadar çok duyuyorum ki... Bir de "Seymen Ağa" diye bir erkek tipi var; ister evli olsun, ister bekar, dizi tutkunu kadınların bayılarak izlediği... Hayli zamandır "Asmalı Konak" diye bir dizi yok ekranda ama "Seymen Ağa" taklidi bir sürü erkek kahraman var.Taklitlerini onca insan izliyorsa gerçeğini daha fazlası izler gibi düz bir mantıkla da konuyu değerlendirmek mümkün. Ama "Asmalı Konak'ımıza dokunmayın" diyenler de olacaktır, "Müziği anladık da dizi işinde de mi nostalji başladı" diyenler de...Öyle sanıyorum ki bu yazıya okurlardan gelecek yorumlar ve başlayacak tartışmalar "Asmalı Konak"ın kaderini belirleyecektir. Türkiye son yıllarda şöyle bir gerçekle karşı karşıya. Sahibi olduğu hiçbir şirkette çalışmamış olmama rağmen Erol Aksoy, kahverengi kıyafet takıntısı ve aşırı disiplinine rağmen çalışanının hakkını veren bir medya patronu olarak yer etmiştir hafızamda. O nedenle medyaya yeniden dönmesine sevindim. Ancak Cine5'i Tasarruf Sigorta Fonu'ndan (TMSF) geri alıp yeniden canlandırmaya kalkan Aksoy'un Cine5 Haber ekibine, "Ufuk Güldemir'in cenaze haberini görmeyin" şeklinde talimat verdiğini duyunca üzüldüm.Gerçi Cine5 Haber'in patronu Aydın Özdalga, "Öyle bir talimat yok. Kameraman gönderemediğimiz için haberi alt yazı olarak verdik" dedi Ama bilenler biliyor ki Aksoy'un Güldemir'le eski bir hesabı var. Aksoy bu hesapta haklı da olabilir. Ama bu ülkenin gelenekleri arasında ölüye saygı diye bir şey de var... Yaşadığı onca badireden sonra yani hem zirveyi, hem dibi görmüş bir insan olarak Erol Aksoy'un medya patronluğu çıtasını "Kana kan intikam" zeminine oturtması normal mi?Her gazetenin, televizyon-un en geniş haber olarak gördüğü bir gerçeği kişisel hesaplar adına yok varsaymak, izah edilebilir bir durum olmasa gerek... Güldemir görüntüsü Cine5'te niye yoktu? Geçen ay Pegasus Hava Yolları ile Trabzon'a giderken bir eksiklik dikkatimi çekmişti.Malum Pegasus'ta bir şey yemek içmek, bazı yabancı ülke uçak şirketlerinde olduğu gibi paralı. Hostes, "Yiyecek ve içecek servisimiz başlamıştır" anonsu yaptıktan sonra koltuk cebindeki menü listesine göz attım. Benim gibi diyabetliler için bir çöp bile yok. Şeker hastası olmayıp diyette olanlar için de durum aynı. Durumu hostese bildirdim, "Haklısınız" deyip, ekledi:"Ama isterseniz dergimizde bir şikayet ve öneriler formu var. Onu doldurup bana verin, ben de şirkete ileteyim."Dediği gibi yaptım.Şikayet ve öneriler formunu doldurup, hostese verdim.Birkaç gün önce elektronik postama Pegasus'tan bir yazı geldi. Özetle şunlar yazılıydı:"Sayın Ali Eyüboğlu... Değerli eleştiriniz için teşekkür eder, 21 Mayıs 2007 tarihi itibariyle kepekli ve şekersiz ürünlerin stoklarımıza eklenmiş olduğunu bilgilerinize sunarız."Müşteri memnuniyeti budur yani... Teşekkürler... aeyuboglu@milliyet.com.tr Pegasus'un menüsünü nasıl değiştirttim?