En beklenmedik anda bir şehrin umulmadık bir duvarına şaşırtan, düşündüren, öfkeye tercüman olan, zekasıyla hayranlık uyandıran ama her koşulda sistemi eleştiren bir iz bırakıveren İngiliz sokak sanatçısı Banksy’yi şehrimize bekliyorduk ne zamandır.
Onun ‘beklenmedik’liğine ters bir şeydi bu ama olsun. İstanbul’da bir Banksy sergisi, heyecan uyandırmayacak gibi değildi.
Gerçi bu serginin Banksy’nin uzun yıllar yol arkadaşlığı yapıp 2009’da bozuştuğu eski menajeri Steve Lazarides’in eseri olması düşündürmüyor değildi. Sotheby’s’de Banksy müzayedesi de düzenleyen Lazarides kendi söylüyor, “Banksy görse nefret eder” diye.
Kendisini ‘gerilla sanatçı’ olarak gören, orijinal, imzalı işlerini New York Central Park’ta 60 dolara satan ve eserlerine binlerce dolar verilmesiyle dalga geçen bir adamın, o dolarları vermiş koleksiyonerlerden toplanmış işlerinden oluşan bir retrospektif bu, neticede.
Sosyal medyada serginin en çok da bir yatırım şirketinin (Global Yatırım) sponsorluğunda gerçekleştiriliyor olması Banksy’nin sokak sanatına külliyen ters düşmesi nedeniyle eleştiri oklarına neden oluyor. Ama tabii onu ve sanatını çok iyi tanıyan biri tarafından hazırlanmış ve kağıt ya da başka malzemeler üzerine baskı 80 kadar işiyle Banksy’ye dair fikir sahibi olmanızı sağlayan, çok kapsamlı bir sergi, ‘The Art or Banksy’. Meraklıları için bulunmaz nimet.
Bütün İstanbul oradaydı
Ama önce işin özüne dair bir dolu tartışmayı daha tetikleyen iş yapıp Biletix’ten 35 TL’lik biletinizi almanız gerekiyor. Ondan sonra Global Karaköy’ün Londra sokaklarına benzetilmeye çalışılmış koridorlarında gezinip Banksy’nin meşhur kırmızı balonlu kızını, çiçek fırlatan çocuğunu, öpüşen polislerini yakından görebilirsiniz.
Bütün İstanbul’un hazır bulunduğu açılışta, elinizde prosecco’larınızla balonlu kız ve çiçek fırlatan çocuğun ortalıkta dolaşan ‘vücut bulmuş halleriyle’ selfie de ‘çekinebiliyordunuz’ ama artık onu kaçırdınız.
Hediyelik eşya dükkanı duruyor ama Banksy’nin 2010 yapımı belgesel filmi ‘Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından / Exit Through the Gift Shop’la dalga geçer gibi. Hatta belki de tam bu nedenle.
Oradan bir Banksy hizmetçili tabure olsun, makyaj çantası olsun, kalp balonlu kolye ya da mug olsun, edinebilirsiniz.
“Yok ben de içimde bir Banksy saklıyorum, dışarı çıkmaya fırsat kollayan” diyorsanız, 35 TL’lik sprey boyalar da hizmetinizde. Yalnız eleştireceğiniz şeyin niteliğine göre Banksy’den bunca yıldır kimliğini saklı tutmasının sırrını da öğrenmeniz gerekebilir.
Zaten şu sıra sanat dünyasının en büyük beklentisi, Banksy’nin sergi sırasında İstanbul’a gelip duvarlarımıza bir sürpriz bırakması. Belki de cevap hakkını kullanır, kim bilir?
