Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milliyet Sanat’taki Haluk Bilginer röportajıma gelen tepkilerden sonra “Bir oyuna gittim, beğendim” derken tereddüt ediyor insan haliyle. Buna rağmen Oyun Atölyesi’nin sahnelediği ‘Don Juan’ın Gecesi’ni hiç de fena bulmadığımı belirtmeliyim


Aslında pek de sevmediğim “Başıma bir şey gelmeyecekse...” kalıbını kullanmak geldi içimden bugün. Oyun Atölyesi’nin yeni oyunu ‘Don Juan’ın Gecesi’ni izledim ve başıma bir şey gelmeyecekse hiç de fena bulmadım. Hatta yine başıma bir şey gelmeyecekse Haluk Bilginer’i çok beğendim. Bu ‘endişemin’ nedeni bu ayki Milliyet Sanat dergisinde ve takiben parça parça bilumum gazetede yayımlanan röportajım. Bu arada yeri gelmişken, röportajımdan parçalar alıp benim ismimi kullanmadan, üstelik kendi imzasını atarak yayımlayan Hürriyet yazarı Sefa Kaplan’a selam ederim. Yakıştı mı yani?
Burada tekrar edecek halim yok, bir dolu konuda hayli çarpıcı ve ‘sert’ cümleler etti Haluk Bilginer.

BAŞIMA BiR ŞEY GELMEYECEKSE...
Benim işim de röportaj yaptığım kişinin söylediklerine müdahale etmek olmadığı için olduğu gibi yayımladım doğal olarak. Niçin çeşitli tiyatro sitelerinde yayınlanan öfkeli açık mektuplara maruz kaldığımı anlamış değilim. Hiçbir şeyin tartışılamadığı tabular ülkesinde buna şaşmamalıyım tabii...
Neyse, hal böyle olunca, “Oyuna gittim, beğendim” derken de tereddüt ediyor tabii insan. İşin ucunda sanat haini ilan edilmek var.
‘Don Juan’ın Gecesi’, Oyun Atölyesi’nin daha önce ‘Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler’ini sahnelediği Eric Emmanuel Schmitt’in ilk oyunu. Yıllar içinde hayli yol katetmiş yazar olarak. Daha doğrudan söylersem, çok parlak bir fikirden yola çıkan ‘Don Juan’ın metnini o fikrin hakkını verecek kadar parlak bulmadım.
Efsanevi kadın avcısı Don Juan’ın her yaş ve sınıftan ‘kurbanları’ tarafından yargılandığı bir geceyi anlatıyor oyun. Her biri için hayatının en tatlı ve acı anısı olmuş Don Juan ve artık bu ele avuca gelmez adamı yargılayıp cezasını vermenin derdindeler. Cezası da son kurbanı genç kızla evlenip ona sadık kalmak.

Haberin Devamı

“Ben aşkı etekli sanırdım”
Fakat karşılarına öyle bir Don Juan çıkıyor ki, afallıyorlar. Başta olanca küstahlığı ve vurdumduymazlığıyla hepsiyle alay eden Don Juan’da bir başkalık var. Onlarla yaşadığı ilişkiyi acıktığı için koparıp dişlediği elmayla bir tutan, hiçbirini hatırlamayan Don Juan’ın bir hafızası var artık. Ve ona acı veren bir anısı... Çünkü hayatında ilk kez aşık olmuş ve aşık olduğu adamı kaybetmiş. Evet “Ben aşkı etekli sanırdım” diye şaşkın şaşkın anlattığı gibi, bir şövalyeye karşı hissetmiş ona dünyanın kaç bucak olduğunu öğreten aşkı. Ve artık omuzları çökük, süngüsü düşük bir adam o... Dolayısıyla kendisinden intikam almanın da hiçbi tadı yok...
Oyun, pek çok konuda düşündürüyor izleyeni.. Ezeli ve ebedi konular... Aşk, cinsellik, sadakat, ihanet... “Siz kadınlar ne kadar kibirlisiniz.” diyor Don Juan örneğin, “Sizlere göre birisi sizi sevdiğini mi ileri sürdü, doğru yapıyor demektir! Sizi yüz üstü bırakıp gidiyor, artık sevmiyor mu, yanlış yapıyor demektir! Hiç aklınıza gelmiyor mu sizi baştan çıkarmaya çalışan bir tek şeyin peşinde. Siz budalalar da buna izin verince artık yanınızda kalmak için bir neden yok ki...”

Haberin Devamı

Temiz oyun, iyi oyuncular
Kemal Aydoğan’ın rejisi, Bengi Günay’ın sahne, İrfan Varlı’nın ışık tasarımı, Tolga Çebi’nin müziği yerli yerinde ama en çok oyunculukların sırtladığı bir oyun ‘Don Juan’ın Gecesi’. Hal böyle olunca, bu rol için biçilmiş kaftan olan Haluk Bilginer’e düşüyor iş ve o da hakikaten artık gözünün bebeğiyle oynuyor. Perdeyi açıp kapayan hizmetçi kızı oynayan Selin Yeninci’nin o kısacık rolle oyuna ne kadar hizmet ettiğini anlatamam, yeni mezun olmuş konservatuardan ve daha büyük rollerde izlemek için sabırsızlanıyorum kendisini. Onun dışında başta Funda İlhan olmak üzere, Güneş Berberoğlu, Gülen Karaman, Evrim Alasya, Seda Türkmen, Don Juan’ın farklı farklı kurbanlarını başarıyla oynuyorlardı. Şövalyede Umut Temizaş, uşakta Muharrem Özcan öyle. Benim Ayşegül Ünsal’ın rahibesine itirazım var, o kadar abartılı kalıyordu ki, başka bir oyundan kaçıp gelmiş gibi...
Son söz olarak, ‘Don Juan’ın Gecesi’ni temiz bir oyun, iyi oyuncular görmek isteyenlere tavsiye edebilirim. Başıma bir şey gelmeyecekse...