Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yıl 1963, mayıs ayında yağmurlu bir gece... Ordudan tasfiye edilmiş dört asker; Teğmen Şinasi (Tarhan Karagöz), Binbaşı Kemal (Murat Kılıç), Binbaşı Rıfat (Şencan Güleryüz) ve Albay Reha (Ali Seçkiner Yazıcı), o gece Ankara’da başlayacak askeri darbenin İstanbul ayağında kendilerince çok ‘hayati’ bir rol üstlenmiş durumdalar: Büyük bir gizlilik içerisinde İstanbul Radyosu’na ulaşacak, ne pahasına olursa olsun darbe bildirisini anons edecekler. Halkın desteğini alacak etkili bir anonsun başarıya giden yolda birincil unsur olduğuna canı gönülden inanmış durumdalar. Tıpkı bu uğurda her şeyin mubah olduğuna inandıkları gibi... Ama işte ‘hayatın olağan akışı’nı kesmek sandıkları kadar kolay olmayabiliyor...

Haberin Devamı

Bir radyoya yenilen darbe

Mahmut Fazıl Coşkun’un dünya prömiyerini yaptığı 75. Venedik Uluslararası Film Festivali’nden ‘Jüri Özel Ödülü’ ve ‘En İyi Akdeniz Filmi’ ödülüyle dönen üçüncü filmi ‘Anons’, adı üstünde, bu dört askerin son derece basit görünen engellere toslayan ‘anons girişimi’ni anlatıyor. Bütün hayatın karşılarında diz çöküp askeri düzene geçmesini beklerken, anons yapacakları aleti çalıştırmayı bilen tek elemanın mesaisinin bitip, evine gitmiş olmasıyla başlayan ‘aksilik’ler silsilesi, planlanan geceyi tersine çeviriyor.

Mahmut Fazıl Coşkun, Talat Aydemir’in darbe girişimlerinden hareket eden filmin senaryosunu, abisi Ahmet Hakan’dan dinlediği hikayeyi de baz alarak Ercan Kesal ile birlikte kaleme almış. Fakat hikayeyi gerçek bir olaydan esinlendiğinin altını çizmeden, hatta zaman ve mekanın da çok fazla belirginleştirmeden anlatmayı tercih etmiş. Evet, olayın 1960’larda geçtiği belli ama “Bir dönem filmi” demek mümkün değil. Buna rağmen neden o yıllara gitmek istediğini, Milliyet’te çıkan röportajında Nil Kural’a şöyle açıklıyor: “Anons’a kaynaklık eden hikaye beni çok cezbetti. O dönemde radyo üzerinden bir iletişim meselesi var. Askerlerin radyoyu ele geçirirse hakikaten başarılı olma ihtimalleri var. Dolayısıyla radyo o dönem için işin merkezinde bulunuyor ve radyoyu ele geçiren başarılı oluyor. Radyodan ‘Biz başarılı olduk’ dendiğinde halk buna ikna oluyor. Hatta Talat Aydemir’in tarihi bir cümlesi var, ‘Biz bir radyoya yenildik’ diyor. Dolayısıyla bu hikaye ancak o dönemde anlatılabilirdi.”

Haberin Devamı

Neticede filmin yapım tasarımcısı Laszlo Rajk ile sanat yönetmeni Osman Özcan, son derece başarılı bir atmosfer kurarak seyirciyi o sıkışmış, huzursuz ve tekinsiz dünyanın ortasına bırakıyorlar. Ve film, bütün o insanı daraltan, klostrofobik havasına rağmen, taşları yavaş yavaş üst üste koyarak, işin absürt ve komik tarafını ortaya çıkarmayı başarıyor.

Bir darbe filmi olup, siyasetin kıyısından bile geçmemesi, eleştiri konusu olan ‘Anons’, küçücük hikayeyi iyi anlatan, Krum Rodriguez’in görüntü yönetimiyle çıtayı yükselten, çok da iyi oyunculukların olduğu, etkileyici bir kara mizah örneği. Yönetmenin anlatmamayı seçtikleri filmi değerlendirirken, bir kriter olmamalı diye düşünüyorum.