Bu acımasızlık, bu gaddarlık sahiden çok can sıkıcı. Sen dünyanın en güzel kadınlarından, en ünlü aktrislerinden, sinemanın son ‘star’larından biri olacaksın, günün birinde ‘yeterince uzun yaşama şansına sahip’ her insanoğlu gibi yaşlanacaksın ve sırf bu doğal süreç yüzünden milletin dalga konusu olacaksın.
Cannes Festivali bu sene filmleri ve ödülleri kadar - neredeyse daha fazla - Catherine Deneuve’ün kırmızı halıdaki görünüşüyle konuşuldu. Pardon bir de Sophie Marceau’nun açılan eteğinden görünen donu var tabii... Ki o da sürekli yaşıyla beraber konu ediliyor. “48 yaşında ve hâlâ bacakları var” ve “Artık bize bir tarafını göstermese mi ki?” gibi ‘zekice’ yorumlar eşliğinde. İnsanlar gençlik sevdasından delirmiş olabilirler mi? Kadın hâlâ dünya güzeli, daha ne olacak anlamadım...
‘Şüpheli koli’ Deneuve
Kısa süre önce uğradığı saldırının korkunçluğu ve bundan duyduğumuz dehşet, üzüntü baki kalmak üzere soruyorum: Charlie Hebdo’nun Cannes kapağında kırmızı halıda bir ‘şüpheli koli’ olarak resmedilmiş Catherine Deneuve. “Yanlış alarm, Catherine Deneuve” diye düzeltiliyor anons. Peki, 72 yaşındaki Deneuve’ün eski siluetini koruyamaması komik mi? Bir mizah malzemesi olarak zekice mi? İnsaflı mı, vicdanlı mı gibi sorular sormuyorum dahi... Sadece komik mi? Neresinde güleceğiz?
Hayır, mecbur mu canım kadın 70 sene fit yaşamaya? Ne yapacak, siz onu koliye benzetmeyesiniz diye spor salonunda mı tüketecek ömrünü? Ya da göz zevkiniz bozulmasın diye çıkmayacak mı 40 yıldır boy gösterdiği kırmızı halıya? Ve özellikle kadınlar söz konusu olduğunda bu cüret nereden geliyor?
Gene vakti geldi, bizde de plajlar ünlülerle, çevreleri de hangisinin neresinin sarktığını, kimin selülitlerinde artış belirlendiğini tespit etmekle görevli paparazzilerle dolacak. Normalde birinin yüzüne karşı “Kilo almışsın” derken bile çekiniriz, ama ekranlardan, gazete sayfalarından, sosyal medyadan özellikle belli bir yaşı geçmiş kadınları topa tutmaktan hiç rahatsız olmayacağız.
İlerleyen yaşına rağmen...
“Son hali dehşete düşürdü!” diye bilmiş bilmiş konuşacak tüyleri diken diken eden tonlamasıyla bay ‘voice over’. Hep kadınların son hali dehşete düşürecek ama. “Yıllara yenik düştü!” diyecek, “İlerleyen yaşına rağmen bikini giymekten çekinmiyor”... Kimse de dönüp “Sana ne kardeşim?” demeyecek.
Gördüğüm kadarıyla Fransızlar da en az bizim kadar acımasız ve cüretkâr. Twitter, Deneuve’ü görünüşünden ötürü yerden yere vuran, ilginçtir, epeycesi kadın ve anlaşılan ‘sonsuz gençlik iksiri’ içmiş kullanıcılarla dolu. Yoksa “Biz de yaşlanacağız neticede, yer çekimi olsun, yavaşlayan metabolizma olsun, bunlar hep insan için” der, susma haklarını kullanırlardı. Yok, sanıyorum hepsi birer Bond kızı ve öyle kalacaklarını garanti etmişler.
Deneuve’e en sağlam destek, bir dolu filmde birlikte oynadığı ve yıllardır dünyanın en haşmetli göbeğini taşıyarak bir dolu aşk filminde soyunup dökünen Gerard Depardieu’den gelmiş:
“Ağızlarının ortasına bir şamar lazım” şeklinde. Ne diyeyim, ağzına sağlık.
