Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bazı albümler oluyor, birkaç sebepten dinlemeyi geciktiriyorum. İlk nedeninin, hakkını verecek kadar uzun ve rahat zaman ayırmak istemek. Öyle kulaklığımı takayım, ben metroya yürürken o da bir taraftan arkada çalsın istemiyorum. İkinci sebepse, ‘Ya bu sefer hayal kırkılığına uğrarsam?’ korkusu.

O müzisyenin şu ana kadar yaptığı hemen her şeyi sevmişim ama ya artık sermayeden yemeye başlamışsa, kendini tekrarlıyorsa?

Mabel Matiz’in Zoom Music yapımcılığında hazırlanıp, DMC tarafından dağıtılan ‘Maya’sıyla da bu sebeplerden uzaktan bakışmaktaydık, nihayet buluşma hasıl oldu ve ben bir kez daha bir albümle uzun sürecek bir yolculuğa çıktım.

DERTLİ SAZ BOŞA ÇALMIYOR

Haberin Devamı

Nerelere? Bu dertli coğrafyanın dört bir köşesine. “Vurma sen onları, gencecik oğlanları/Bunlar hep o ihtiyar dünyanın yalanları” diyen ‘Fırtınadayım’ ile ‘Ortadoğu’nun kadim topraklarına’... “Bir yara bu sevilmezse/Kalbe yürür ovulmazsa” diyen ‘Babamı Beklerken’le çocukluğa... Aşkların en güçlü, en baş döndürücü olduğu doruk noktalarına... İki CD’lik albümdeki 20 (introyla birlikte 21) şarkı arasında değil ama dijitalde bulabileceğiniz ‘Canki’ ve ‘Comme un Animal’la erotizmin kuytularına... Sonra bitişlere, gidişlere ve ayrılığın yakıcı sokaklarına... Hayatın girip çıktığımız ve önünden bile geçmediğimiz çıkmazlarına...

Dinleyin, dinletin...

Hani daha sayarım da herkesin yolculuğu kendine ait. Ama anlaşılacağı gibi, ciddi bir heyecan yarattı bende Matiz’in “Yeni bir başlangıç” diye tanımladığı ‘Maya’sıyla tanışmak. Annesinin adıymış Maya, bu kadar dünle bugünü, doğuyla batıyı, farklı tarzları birleştiren, içinde binbir renk barındıran ve gerçekten boş olmayan şarkılara ortak bir ruh katmış.

Beni bir kez daha şaşırtan, Mabel Matiz’in üretkenliği oldu. İki tane single çıkartmıştı bu albümün habercisi, “Öyle kolaysa gel başımdan kaldır at sevdanı/Dertli sazdım boşa çalınmazdım/Çaldığın reva mı?” hâlâ dillerdeyken, aralarına beş tane daha ekleyip, pekala bir albüm elde edebilirdi. Zaten müzik piyasası kan ağlamaktayken, kimse CD satın almazken... Öyle yapmamış, bir değil, iki CD’lik albüm koymuş önümüze.

Haberin Devamı

Hürriyet’ten Güliz Arslan’a verdiği röportajda, “Dışarıda kopan kıyamete ahlanıp vahlanacak mıyım yoksa dünyaya kendi içimden bakıp gördüklerimi bir şeye mi dönüştüreceğim? Buna karar vermem gerekiyor” diye anlatmış hissettiklerini ve görüldüğü üzere ikinci yolu seçmiş.

19 şarkıyı bizzat kendisi, ‘Sarmaşık’ı ise Sıla Gençoğlu’yla birlikte yazmış. Düzenlemelerin çoğunu Sabi Saltiel ile birlikte yapmış. ‘Kalbime Azap’a Gülden Karaböcek’i, ‘Dualar Değişir’e elektronik kulvarın önde gelen prodüktörlerinden Ah! Kosmos’u, ‘Mendilimde Kırmızım Var’a Sibel Gürsoy’u, ortaya çıkan, hele bu ortamda nadir bulunan mücevher gibi parlayan, işe de bizleri ortak etmiş. Hepimizin içinden bakıp gördüklerini, ortaklaşa duyup hissedebileceğimiz bir şeye dönüştürmüş. Dinleyin, dinletin.