Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başlıktaki iddia, aslında tüm kalbimle inanmak istediğim bir şey. Başka bir dünya mümkünse bunun kadınların elinde şekilleneceğine, barış gelecekse onun da yolunun kadınlardan geçeceğine fena halde inanasım var. Erkeklerin kurup yürüttüğünü gördük çünkü. Acil bir el değişikliği şart.

Kadın, doğası gereği yumuşaktır, çiçektir ve kelebektir söylemine girecek değilim elbette. Tam tersi, fırsat bulduğu zaman güçlü olacağına inancımdan bu iddiam. Belki tarih boyunca itilip kakılmanın, geride bırakılmanın, ‘öteki’ sayılmanın ne olduğunu iyi bilmesinden. Dinine, diline, ırkına bakmadan mazlumu, mağduru iyi anlayacağını varsaydığımdan.

Haberin Devamı

Bu yüzden ırkçı, faşist söylemler kadınlardan geldiğinde iki kat şaşırıp hayal kırıklığına uğruyorum, dünyada hüküm süren erkek dili onları da ele geçiriyor, bir de kendine inandırıyor diye. O dilin ilk kendilerini vurduğunu nasıl görmüyorlar, kendi başlatmadıkları ama kendi çocuklarını kurban verdikleri savaşların nasıl destekçisi olabiliyorlar diye.

Yine bu yüzden de, Gazze’ye Kadın Gemisi (Women’s Boat to Gaza WBG) girişimini çok önemli buluyorum.

Özgürlük Filosu Koalisyonu altında birleşmiş, Gazze’deki İsrail ablukasına karşı Filistinli kadınların yanında durmayı, onlara ses, nefes, umut olmayı planlayan bir girişim bu. Dünyanın 14 ülkesinden 15 güçlü ve cesur kadın, önceki gün adları Amal (Umut) ve Zaytuna (Zeytin) olan iki gemiye binerek Barselona’dan yola çıktılar. 17 Eylül’de Fransa’nın Korsika kıyısındaki Ajaccio’ya ulaşıp 19 Eylül’de de rotayı Gazze’ye çevirmek, planları. Ekimde de her şey yolunda giderse, menzile ulaşmış olacaklar.

Söz sırası onlarda

Bianet’in haberine göre, İsveç’ten Avrupa Parlamentosu üyesi Malin Björk, 2003’te Irak işgali sırasında istifa eden ABD ordusu albaylarından Ann Wright, Malezyalı fizikçi Dr. Fauziah Modh Hasan gibi isimlerin bulunduğu gemide Türkiye’den de 2010 yılında Mavi Marmara gemisinde hayatını kaybeden Çetin Topçuoğlu’nun karısı Çiğdem Topçuoğlu var.

Bana bu hareket biraz dünyadaki iktidar sahiplerine “Siz şöyle bir dursanıza, her şeyi elinize yüzünüze bulaştırdınız, sıra bizde” demenin bir yolu gibi geliyor. Kaptan ve mürettebat dahil, gemidekilerin tamamı kadın ve tam da bu yüzden yolculuklarının hedefine ulaşacağına olan inançları tam.

Haberin Devamı

Geminin İspanyol aktivisti Laura Arau, ‘kadın kadına’ yola çıkma kararlarını AA’ya açıklarken “Tarih boyunca tüm çatışmalarda erkekler önde gösterildi, kadınlar ise görülmedi” diyor: “Ben Mavi Marmara’da da bulundum. Ama bu kez farklı. Bu gemide sadece kadınlar var ve belki de sırf bu yüzden Gazze’ye ulaşabiliriz.”

Bu inanç ve kararlılıkla belki bu kez olabilir, sahiden. Bir umut, bir zeytin dalı, ufak da olsa bir şeyleri değiştirebilir. Günden güne kararan, gözleri bürüyen iktidar hırslarının, rant kavgalarının esiri olan zavallı dünyamızın o kadar ihtiyacı var ki böyle bir umuda.