Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Okumaya başlayınca da oradan oraya zıplayarak içinde kaybolduğum bir yeni siteyle tanıştım: Ekranella. Sitenin sloganı “Okuması izlemesinden daha heyecanlı” ki haksız değil

Bu hafta sonu sosyal medyada en çok paylaşılan ve konuşulan yazılardan biri, “kutsal anne” kavramının ekranlarda yerle bir edilişi üzerineydi. Kuzey ve Güney’in “Sinsilik, gücünü zayıflığından alma, devamlı kendini kurbanlaştırarak etrafına hayatı zehir etme, plancılık, ağzında bakla ıslanmama, faydacılık, gözü yükseklerde olma, bütün bencilliklerini ve hastalıklarını fedakârlık ve cefakarlık olarak sunma, her türlü haltı yiyip ‘Ama ne bileyim evladım, farkında bile değildim’ yapma ya da daha sinir edici bir sahtekârlık çeşidi olarak ‘Yavrum, ben senin iyiliğin için yaptım!’a dayama (...)” gibi özellikleri bünyesinde toplayan annesi Handan’la başlayıp Merhamet’teki kocasına olan aşkından çoluk çocuğu gözü görmeyen anneye, oradan yine koca ve iktidar tutkusuyla kendi evlatlarını birer piyon olarak görebilen Hürrem’e uzanan şahane bir analiz. Ve şu yukarıdaki alıntıdan bile tahmin edilebileceği gibi, Perihan Mağden imzalı.
Hani şu bildik “anneler melektir” klişesine, “Anne olunca anlarsın” meselesine sıkı bir tokat aşkeden bir yazı. Ve tabii dizilerdeki annelere de başka bir gözle bir kez daha bakmanızı sağlayan...
Bir kez bu yazıyı okumaya başlayınca da oradan oraya zıplayarak içinde kaybolduğum bir yeni siteyle tanıştım: Ekranella. Radikal ve Sabah’ın ek yayınlarını yönetmiş Elçin Yahşi kurmuş siteyi. İçinde televizyon haberleri, yorumları, forumları, röportajlar, portreler ve bazılarını zaten takip ettiğim, bazılarını yeni keşfettiğim birbirinden iyi yazarlar var. Hani bir diziyi izlediniz, hemen sıcağı sıcağına birilerine anlatmak istediniz, açıp “özetli-yorum” bölümüne bakmanız yeterli. Altına siz de fikirlerinizi yazabilirsiniz.
Sitenin sloganı “Okuması izlemesinden daha heyecanlı” ki haksız değil. Herhangi bir grubun kanalını gözetmek gibi bir dertleri olmadığından yazarlar kalemlerini sakınmıyorlar, o yüzden de çok eğlenceli. Daha açılalı iki gün olmuş, belli ki kısa zamanda çok zenginleşecek ve ekran tiryakilerine bir buluşma mekanı olacak.

Haberin Devamı

BiR 3 ARALIK DAHA

Haberin Devamı

Aralık ayı, Burhan Şeşen’in oğlu Serhan’ı tanımış, bir sebeple yolu onunla kesişmişler için en hüzünlü aydır. Tam beş senedir bu böyle. 3 Aralık 2008’de biz onu bir dizi hata-ihmal neticesinde sonsuzluğa uğurladık. Bugün saat 13.00’te yine sevenleri Çengelköy’deki ‘bahçesinde’ buluşacak, her yıl olduğu gibi.
Şeşen ailesinin müzisyen dostu Vural Şerifoğlu, Serhan’la aralarında geçen kulis sohbetlerinden bazı alıntılar paylaşmış, ben de birkaçını yazmak istiyorum. Nasıl bir çocuğu kaybettiğimizi hatırlatmak için:
“Serhan şu son Drumcircle işini mükemmel çıkardınız. Yakında paraları istiflemeye başlarsın.
- Abi sağol. Ama inan para kısmı listemde en son sırada. Ben insanların sevgisini ve güvenini kazandım.” ...
“Üzülme koçum kazıklanmak da bir eğitimdir.
-Haklısın abi. Aslında beni değil kendilerini kazıkladılar. Hayat resim çizmek gibi. Tek farkı silgi kullanamıyorsun.” ...
“Bizim yaşlarımıza geldiğinde bütün bunları kazanç hanene yazacan.
-Doğru abi. Zaman en iyi öğretmen ama sonunda bütün öğrencilerini öldürüyor.”