Bihter Ayyıldız

Bihter Ayyıldız

tbkrxm@yahoo.fr

Tüm Yazıları

Moda haftasında defile yapan ya da yapmayan tasarımcıların, satın almacılarla ortak buluşma noktası olan The Core’da Türkiye’de yıllardır aktif olarak faaliyet gösteren ama adını duymadığımız tasarımcılarla karşılaşmak mümkün.

İşte The Core sayesinde bu gizli kalmış isimlerden birisiyle tanıştım. Kiminle mi?

THE CORE KEŞFİM
Bilgisayar mühendisliğinin ardından, Milano’da moda okuyan Can Yunus Çetinkaya modern bir kaşif. Türk ve uluslararası birçok markaya danışmanlık yapan ve bununla oldukça iyi bir gelire sahip tasarımcının, 2010’da kurduğu Can Design isimli markası maddi gelirden ziyade, sürdürülebilir modaya katkı amaçlı bir proje niteliğinde.

Haberin Devamı

Koleksiyonları hedef kitle belirliyor

Nasıl mı? Tasarımcı her sezon, koleksiyon öncesi, Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından sokak fotoğrafçılarıyla anlaşarak, sokaktaki insanın ne istediğini araştırıyor. Kendisinin de içinde olduğu bu fotoğrafçı ekibi her koleksiyon için minimum bin adet fotoğraf çekiyor.

Koleksiyon hazırlanmadan tasarımcı bu fotoğrafları inceliyor ve insanların neyi nasıl giydiğini gözlemleyip, neyi nasıl giymek isteyeceğinin cevaplarını arıyor.

Her koleksiyon bir yenilik içeriyor. Mesela son koleksiyonunda hedef görme engellilerin de modayı yakından takip edebilmesine destek olmak. Bu fikir de tasarımcının sokakta fotoğraf çekerken tanıştığı görme engelli bir kişi sayesinde doğmuş.

Moda engel tanımıyor

Bu kişinin yollardaki sarı yürüme şeritleri yapılana kadar ev hapsinde yaşadığını ve bu şeritlerle birlikte sosyal hayata karışabildiğini öğrenen tasarımcı, görme engelliler için, Marmara Üniversitesi’yle birlikte, braille alfabesi ve sesli çip içeren ‘ürün tanıtım kartları’ geliştirmiş. Görme engelliler parmaklarıyla dokundukları bu kartlar sayesinde ürün hakkında birçok bilgiye sahip olabiliyor.

Koleksiyondaki bir kumaşın üzerindeyse bralle alfabesi kabartması mevcut. Tasarımcı bu sayede sadece görme engellilerin anlayabileceği bir dil oluşturmayı başarmış.

Koleksiyonun ana temasıysa Japon Seiichi Miyake tarafından 1965 yılında görme engelliler için keşfedilen hissedilebilir yüzeyli yol; ana rengiyse bu yüzeyli yolun sarı rengi.

Haberin Devamı

Sürdürülebilir moda derken

Tasarımcının koleksiyonunda dikkatimi çeken nokta tüm kumaşların organik olması ve sentetik hiçbir kumaş ya da aksesuara yer vermemesi. Can’ın bu konuda da çok idealist bir yaklaşımı var.

Her parça astarından, düğmesine kadar doğal malzemelerden yapılmış. Pamuk, ipek ve yün ağırlıklı koleksiyonda, viskon karışımlı kumaşlar da mevcut.

Hatta kotların yıkamalarını dahi ceviz, fındık kabuğu ve zeytin çekirdeklerinden yapıyorlar. Dünyada çoğu marka kotlarını endüstriyel bir şekilde kimyasallarla yıkıyor.

Tasarımcının koleksiyondaki ceketlerde kullandığı düğmeler Kolombiya’da yetişen corozo isimli bir meyvenin çekirdeklerinden yapılmış. Tasarımcı bu sayede doğal ve doğa dostu bir malzemeyi hayata geçirmiş oluyor. Yani kısacası Can birçok marka gibi ’sürdürülebilirliği’ bir reklam malzemesi gibi kullanmıyor. Bu kavramın içini sonuna kadar dolduruyor. Hatta aynı zamanda öğretim görevlisi olan Can’ın öğrencilere aktarmak istediği en önemli kavram da bu. Tasarımcının amacı moda severleri de bu anlamda bilinçlendirmek ve petrol ham maddeli kimyasal atıklardan dönüştürülen polyesterden insanları uzaklaştırmak.