Cadde BiR GECEKONDULAŞMA HiKAYESi

BiR GECEKONDULAŞMA HiKAYESi

17.11.2012 - 19:30 | Son Güncellenme:

NTV Yayınları’ndan çıkan ‘İstanbul Ansiklopedisi’nin ‘gecekondulaşma’ başlığını Oktay Ekinci kaleme aldı. İstanbul’da gecekondulaşmanın 1940’larda başladığını hatırlatan Ekinci, 2000’li yıllara gelindiğinde her 10 İstanbulludan en az 6’sının yasadışı yapılaşmış alanlarda oturduğuna dikkat çekiyor

BiR GECEKONDULAŞMA HiKAYESi

İstanbul, yoksulların derme çatma barınaklarıyla Osmanlı döneminde tanıştı. Ancak o zaman adları ‘gecekondu’ olmadığı gibi, kendileri de bu adın neden olduğu ‘izinsiz ve bir çırpıda yapılan evcikler’ sayılmazlardı. Çoğu, Tarihi Yarımada’da ve sur diplerinde bulunan, tahtadan yapılmış, çatıları teneke kaplı, kapıları pencereleri başka binalardan devşirilmiş bu yoksul evlerinin bazıları, ‘sivil mimarlık mirası’ uygulaması içinde halen koruma altındadır. Doğan Kuban, bu evler için “Osmanlı’nın gecekonduları” deyimini kullanır.
Kelime olarak ‘gecekondu’ ise, cumhuriyet döneminin Türkçeye kazandırdığı sözcüklerden biridir. ‘Gece’ deyimi ‘kaçak’ ve ‘gizlice’ yapılmalarını, ‘kondu’ da ‘geçiciliklerini’ tanımlar. Ne var ki 70’lerden sonra ‘apartmanlaşan’ gecekondular için bu deyim anlamsız olunca, mimarlık çevreleri ‘kaçak yapı’ ya da ‘yasadışı yapılaşma’ tanımlarını yeğlemişlerdir. Buna rağmen yasal düzenlemelerde, izinsiz ve imara aykırı yapıların, hatta konut dışı kullanım amaçlarıyla yapılan binaların da ‘gecekondu’ sayılmaları sadece Türkiye’ye has bir durumdur.
1940’ların sonlarından itibaren başlayan göç dalgaları, gecekondulaşmayı da başlatmış oldu.
İstanbul’daki gecekondu sayısı, resmi kaynaklara göre 1950’lerde
8 bin 239’ken, 1959’da 61 bin 400’e ve 1963’te 120 bine tırmanmıştır. 1960’lara gelindiğinde İstanbul nüfusunun yüzde 35’i, yani her üç İstanbulludan biri gecekonduda yaşıyordu. 2000’lerde aynı oranın, ‘kaçak yapılaşma bölgeleri’ olarak ulaştığı düzeyin yüzde 65 olduğu belirtiliyor. Yani artık her 10 İstanbulludan en az 6’sı yasadışı yapılaşmış alanlarda oturmaktaydı.

Haberin Devamı

Artık yoksul değiller
İstanbul gecekondularının ‘barınma’ amacı dışında ‘rant’ araçları olarak da yaygınlaşmasının kanıtı, sayıları her yıl artış gösteren kiralık gecekondular ve kiralık kaçak dairelerdir. O kadar ki, gecekonduların bulunduğu arazilerdeki, kiralık yasadışı konutlarda oturan ‘ev sahipleri’nin yüzde 70’i, aynı zamanda birden fazla gecekondunun da sahibidir ve kira gelirleri cumhurbaşkanı maaşının çok üzerindedir. Gecekondu ve kaçak yapı sakinleri artık ‘aşırı yoksul’ olmayıp, orta gelir gruplarında yer alırlar.

Araştırma ne diyor?
‘İstanbul’da Gecekondu ve Bölgelerin Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Durumu’ konulu araştırma, bu açıdan çarpıcı sonuçlar verir. Araştırmaya göre, birden fazla kredi kartı olan gecekondu sahipleri arasında işsizlik, kent genelindeki yüzde 3.5’ten düşük olarak, yüzde 2 civarındadır. Aynı araştırmada aile gelirlerini yüzde 75 oranında kadınların karşıladığı, çocukların yüzde 49’unun hem okuyup hem çalıştıkları, erkeklerde en yaygın iş kolunun yüzde 20’yle şoförlük olduğu saptandı. Gazete satın alanların yüzde 23’te kaldığı, yüzde 65’in sinemaya, yüzde 87’sinin de tiyatroya gitmediği belirtildi.

Haberin Devamı

Af, af üstüne
1949-80 arasındaki 20’ye yakın imar affının ortak söylemi, gecekondu affı düzenlemesi, öncekilerden farklı olarak gecekonduların ‘plana bağlanmalarını’ da öngörmüştür. Buna dayanılarak, 1984’te bir ‘kent planı’ türü tanımlanmıştır. Gecekonduların bulunduğu yerlerin ‘inşaata müsait arsa’ya dönüştürülmeleri, bu arsalarda dört kata kadar apartman yapma olanağının tanınması sağlanmıştır. Böylece her gecekondu aynı zamanda ‘apartman inşaatı hakkı’ anlamına geldiğinden, ülke kentleri apartmanlaşmaya başlamıştır.

Deprem etkisi
‘Kentsel dönüşüm’, İstanbul’un 21’inci yüzyılın başlarındaki imar gündeminde öne çıkıyor. Genel değerlendirmelerde, ‘mimarlık ve mühendislik hizmetinden yoksun ve denetimsiz’ olmaları nedeniyle depreme dayanıksız gecekondu ve kaçak yapıların güçlendirilmeleri de mümkün olmadığından, bu yapıların yıkılarak yenilenmeleri en güvenilir çözüm sayılıyor. Ne var ki, kentsel dönüşüm bölgelerine bakıldığında, uygulamanın gecekondu ve kaçak yapılaşmayı giderme ya da güçlendirilmiş semtler yaratma önceliği yerine, emlak pazarına yönelik tercihler taşıdığı tartışmasını yaratıyor. İşte bu özellikleriyle İstanbul gecekonduları ve bölgeleri, dünyadaki örneklerinden farklı nitelik kazanarak, imar düzenindeki egemenliklerini de sürdürüyor.

Haberin Devamı

‘İstanbul Ansiklopedisi, semtler, mimari, doğa, müzik, gösteri sanatları, mitoloji ve insanlar üzerinden şehri anlatan 350 madde içeriyor

YARIN: iSTANBUL TÜRKÇESi