Cadde “BÖYLESiNE KARAKTERSiZ BiR KARAKTERi OYNAMAMIŞTIM”

“BÖYLESiNE KARAKTERSiZ BiR KARAKTERi OYNAMAMIŞTIM”

28.02.2011 - 01:00 | Son Güncellenme:

Star TV bu akşam izleyiciyi yeni bir diziyle buluşturuyor. Bursa’da çekilen ‘Sırat’, güçlü ve imrenilen Sancaktar Ailesi içinde yaşanan savaşları konu alıyor. Dizide zalim bir adam olan “Galip Sancaktar’ı canlandıran Rutkay Aziz, senaryonun çok özgün olduğu söyledi

“BÖYLESiNE KARAKTERSiZ BiR KARAKTERi OYNAMAMIŞTIM”

Rutkay Aziz (Galip Sancaktar):
* Ekibe nasıl dahil oldunuz?
‘Sırat’ı çok özgün buldum. Ne tiyatro sahnesinde ne de ekranda böylesine karaktersiz bir karakteri
oynamamıştım.

* O kadar kötü bir karakter mi?
Evet, ama beni çok heyecanlandırdı. Hep bir işkenceciyi oynamayı isterdim. İktidarı, her türlü hırsı, acımasızlığı içinde barındıran bir karakter.

* Galip Bey bu iktidar savaşlarıyla nasıl başa çıkıyor?
Var olan iktidarlar gibi çıkıyor. Aslına baktığınızda da böyle değil mi? Zalimlik, çıkar her zaman esastır. Ama yine de aile bireyleri arasındaki sevgiyi, dayanışmayı da göreceğiz.

* Eşini Firuze’yle aldatıyor Galip Bey.
O sevgi mi, başka bir şey mi, ? Bunu zaman gösterecek. Aslında bu adamın şimdiye kadar pek yaşamadığı bir duygu, onun için darbeler yiyecektir büyük ihtimalle. Ama üstesinden gelmeye çalışacak.

* Seyirci nelere takılacak sizce?
Bir kere özgün ve değerli bir iş. Hem kamera önü hem de kamera arkası ekibi işine büyük bir coşkuyla sarılıyor. Dilerim bunun sonuçları seyirciyle buluşur.

* Attan düşme sahnesinde dublör kullandığınızı duyduk?
Bu olması gereken bir olay. Amerika’da dublörlere Oscarlar veriliyor. İyi ki varlar, yoksa biz o aksiyon sahnelerini çekemezdik.

Haberin Devamı


İlker Kızmaz (yusuf):
* Dizinin hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Bir baba ve üç oğlunun hikayesi bizimki. Ne baba bildiğimiz baba ne de oğulları... İşin içine kadınlar, para, atlar ve tabii ki aşk girince herkesin dönüşüm geçirdiği çok keskin ve sert bir iş oluyor.

* Bir önceki projenizde de bir doktoru canlandırmıştınız. Bu hikayedeki karakterin farkı ne?
Orada askerliğini yapan, emir komuta zinciri altında bir tabib asteğmendim. Bu hikayede ise doktorluk yapan, ailesine bağlı, genç, idealist birini canlandırıyorum.

* Rolünüz için özel bir ders aldınız mı?
Daha önce birkaç ameliyata girmiştim. Acil müdahale ve ameliyatlar konusunda birtakım bilgilere sahibim. Bu dizide sanırım çok işime yarayacak öğrendiklerim.

* Bursa’ya alışabildiniz mi?
Bursa çok güzel bir yer. İnsanları çok samimi ve içten. Bize çok destek oluyorlar. Mümkün mertebe Bursa’da kalmaya çalışıyorum işim olmasa dahi. İstanbul’un yoğunluğu, trafiği çok yorucuymuş gerçekten. Burası huzur veriyor şimdilik.

CANER KURTARAN (AHMET):
* Canlandırdığınız Ahmet Sancaktar nasıl bir karakter?
Ahmet ailenin ortanca oğlu. Bir savcıyı canlandırıyorum. Babasına ve onun yaptıklarına karşı. Ben kanun savunucusuyum ama öbür tarafta bir kanunsuzluk durumu var.

* Sancaktar ailesinin yaşadıkları Ahmet’in evliliğini nasıl etkileyecek?
Olanlar evliliğimi, aile yaşantımı ve mesleğimi çok kötü etkiliyor.

* Duygularını çok belli etmeyen biri herhalde.
Evet, kendi içinde yaşıyor her şeyi. Duygularını, sıkıntılarını, nefretlerini çok fazla gösteren bir adam değil. Ben normalde de öyle insanları severim. Oynaması zevkli oluyor.

* Talihsiz bir dönem yaşadınız. Şimdi nasıl bir Caner Kurtaran görecek seyirci?
Aynı, değişen bir şey yok. Oyunculuk olarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ünlü olmak için değil mutlu olduğum için bu işi yapıyorum.

BURAK ALTAY (TOPAL SALİH):
* Topal Salih’i anlatabilir misiniz biraz?
Çiftlikte yetişmiş, ayak işlerine koşturan, seyislik, şoförlük yapan, çiftliği çekip çeviren bir adam. Barakada yaşıyor. Biraz zavallı bir karakter. Ama böyle karakterlerden çok şey beklenir. Diğer oyuncu arkadaşların “Keşke biz oynasaydık” diye gıptayla baktığı bir karakter.

* Evin erkekleriyle arası nasıl?
Aslında beraber büyümüşler gibi. Ama Galip Sancaktar, çocuklarının asla evin bir çalışanıyla samimi olmasını istemiyor. O yüzden hep bir mesafe var ilişkilerinde.

* Bursa’da çalışmak nasıl?
Set dışında genelde otelde vakit geçiriyoruz. İstanbul’a gidip geliyorum, bir de Erzurum Devlet Tiyatrosu’ndaki oyunlarım devam ediyor.

* Bu yoğunluk arasında Erzurum’a gidip gelmek zor olmuyor mu?
Erzurum Devlet Tiyatrosu’nda bu sene sekizinci yılım. Bu biraz benim inadımla da alakalı bir şey. Orada yaptığımız görevin çok kutsal olduğunu düşünüyorum. 25 bin seyirciye ulaştık bu süre içerisinde, bu da çok motive edici.

PERİHAN SAVAŞ (NESİBE):
* Yeni bir diziyle ekrana dönüyorsunuz. Ekibe nasıl dahil oldunuz?
Projenin güzel olması çok önemliydi. Gerçekten çok güzel yazılmış bir senaryo, beni çok cezbetti. Böyle bir işin içinde olduğum için çok keyifliyim.

* Gördüğümüz kadarıyla dominant bir kadını canlandırıyorsunuz...
Evet, bütün işlere hakim. Bir tek kocasıyla baş edemiyor. Oğullarının üzerine titriyor, her ne kadar dediğini yaptıramasa da gizli bir güç olarak her zaman yanlarında.

* Kadroyu nasıl buldunuz?
Her şeyden önce oyuncuların iyi olması benim için de ayrı bir avantaj. Gerçekten çok memnunum.

* Sizce dizide ilgi çekecek noktalar neler olacak?
Bir sürü nokta var. Kimi insan çok kızacak, kimi insan çok sevecek.

* Bursa’da çalışmak nasıl?
Benim için biraz zor çünkü tiyatrom da var. Sürekli yollarda geçen bir iş deneyimim oldu.

Aslı Bayram (Firuze):
* Bu projeye nasıl dahil oldunuz?
Rolü okur okumaz etkilendim. Bu benim ilk televizyon dizim. Şimdiye kadar sinema filmlerinde ve tiyatroda rol aldım.

* Firuze nasıl bir karakter?
Firuze panter gibi, gizemli bir kadın. Çok şey yaşamış ve görmüş. Güçlü bir kişiliği var, akıllı, azimli. Ama hayatında kaybedecek bir şeyi yok.

* Firuze gerçek yüzünü ne zaman gösterecek?
Bunu şimdidem anlatamam. Ama seyirci onun gerçek yüzünü görecek .

* Lüksemburg’da Anne Frank´i canlandırdınız. Türkiye’de tiyatro yapacak mısınız?
Benim için eşsiz bir tecrübe oldu. Bu nedenle Hollywood´da da bulundum. Elbette Türkiye´de de tiyatro oynamak isterim. Ama sadece iyi eserlerde ve hoşuma giden rollerde.

GÜLŞAH ŞAHİN (ZEYNEP):
* Sizi tanıyabilir miyiz biraz?
‘Aile Saadeti’ dizisiyle oyunculuğa başladım, ‘Hanımeli Sokağı’yla devam etti. Şimdi de ‘Sırat’la izleyici karşısındayım.

* Zeynep nasıl biri?
Kötü baba Galip’in geliniyim. Galip Bey’in belki de tek sevgi duyduğu kişi torunu, onu yetiştirmek istiyor. Ama Zeynep çok tedirgin oluyor, oğlunu kaçırmaya çalışıyor. Galip Bey’e kafa tutan bir karakter.

* Kadro iyi. Set sizin için okul gibi mi?
Evet, bu çok motivasyon artırıcı. Ağızlarından çıkan bir cümleyi bile kaçırmamaya çalışıyorum.

* Set ortamınız nasıl?
İş dışında da iletişim halindeyiz. Kim-seyle bir sorun yaşamamayı diliyorum.


TARDU FLORDUN (KENAN):
* Senaryoda sizi cezbeden ne oldu?
Bana aynı dönemde gelen birkaç senaryo teklifi içerisinde bunu uygun gördüm. Çünkü gerçekten yazımı, kurgusu müthiş. Şekspiryen bir dille yazılmış, edebi yönü çok ağır bir hikaye.

* Kenan karakteri nasıl biri?
Ailenin en büyük oğlu. Üç erkek kardeşin en vurdumduymaz görüneni ama çok duygusal bir adam. Bütün karakterler kötü ama bu adamın kötünün en iyisi olduğunu söyleyebiliriz.

* Sancak Ailesi’nde baba-oğul ilişkileri nasıl?
Bütün aile fertlerinin babayla olan çekişmeleri var.

* Kenan babasıyla aynı kadına mı aşık oluyor ?
Evet, ama sürprizi bozmayalım.