Cadde ‘Bu filmle kendimle gurur duydum’

‘Bu filmle kendimle gurur duydum’

29.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

‘En Uzun Gece’yle adından söz ettiren Orhan Kılıç, “Gösterimde 300 kişi vardı. Yaptığım ve çektiğim filmi beğendim, kendimle gurur duydum” dedi

‘Bu filmle kendimle gurur duydum’

Orhan Kılıç, Almanya’da doğup, büyüyen ödüllü bir oyuncu... ‘Sağır Oda’, ‘Zehirli Sarmaşık’ ve ‘Diriliş Ertuğrul’ gibi fenomen dizilerde rol aldı. Oyuncu, şu sıralar vizyona giren senaryosunu yazıp, yönetmenliğini üstlendiği ilk filminin heyecanını yaşıyor. Bir yandan da ‘Azize’ ile ekrana dönmeye hazırlanıyor. Kılıç’la filmini ve Almanya’daki hayatını konuştuk.

Haberin Devamı

- Yönetmenliğine ve senaryosuna imza attığınız ‘En Uzun Gece’nin, başrolünü de üstleniyorsunuz. Fikir nasıl hayata geçti?

Bundan dört sene önce, mülteci olaylarının zirve yaptığı dönemlerde hayata geçti... İnsani bir dram var. Birçok mülteci parayla Avrupa’ya kaçırılırken, bu kişilere uyuşturucu da veriyorlardı. Yani hem insan hem de uyuşturucu kaçakçılığı bir arada yapılıyor. Ve ciğerimizi dağlayan Aylan bebeğin naaşı, sahilimize vurdu. O olay beni çok ama çok etkiledi. Ben de babayım, Allah kimseye göstermesin bu acıları... Kalemimin yettiği ve hissettiğim kadarıyla kendimce bu konuyu anlatan bir şey yazmak istemedim. Senaryo da böyle gelişti. Hayata geçmesi de 2.5 seneyi buldu.

- Senaryoyu yazarken, “Hangi rolü kendime yazsam” konusunda zorlandınız mı?

Haberin Devamı

Başkomiseri oynayacağımı biliyordum. Oyuncularıma da, ‘Bu filmde herkes başrol’ dedim. Bundan sonra yapacağım filmlerde de yine yönetmen koltuğuna oturup, oynamak istiyorum. Ancak ben kendime film yapmıyorum. Hikaye anlatmayı çok seviyorum.

- Filmi izlediğinizde nasıl buldunuz, içinize sindi mi?

Tabii ‘Keşke şöyle yapsaydım, böyle yapsaydım’ diye düşündüğüm anlar oldu. İster istemez teknik şeylere bakıyorsun, takılıyorsun. Gösterimde 300 kişi vardı. Ve yaptığın işin beğenilmesi, en rahatladığım andı. Yaptığım ve çektiğim filmi beğendim, kendimle gurur duydum. Anlatmak istediğim hikayeyi anlatmışız. Bunun da seyirciye geçmiş olması beni çok mutlu etti. Daha ne
isterim ki...

- Seyirci sizin filminizi neden izlesin?

Her şeyden önce insana dair her şeyi görecekler. İhaneti, aşkı ve insanlık ayıbını.

- Çocuklarınız da filmde rol alıyor. Performanslarını beğendiniz mi?

Ayça (Denker) çok iyi bir performans sergiledi. Üvey kızım olduğu için söylemiyorum. Tanıştığımızda 17 yaşındaydı, her zaman oyuncu olmak istiyordu fakat zamanla bu camiaya ayak uyduramayacağını anladı ve uzaklaşıp, aşçı oldu. O dönem ‘Bir gün film yaparsam, seni mutlaka oynatacağım’ demiştim. Onun önü çok açık. Oğlum Aras için de ‘Armut dibine düşer’ diye bir söz var ya, bunu söylemem doğru olur. İleride sanatla ilgilenmesini çok isterim.

Haberin Devamı

- Gündeminizde başka projeler var mı?

Kanal D’de ekrana gelecek ve beni çok heyecanlandıran, gerçekten müthiş bir proje olan ‘Azize’de rol alacağım. Süreç Film yapımı proje, sezonun en iyi işlerinden biri. Çok acayip bir hikayesi var ve müthiş bir kadroya sahip. Bir de sinema filmi var, çekimleri önümüzdeki haftalarda başlayacak. Orada da generallerden birini canlandıracağım. Aynı zamanda tiyatro oyunum var. Tiyatro benim için çok önemli ve her zaman da hayatımda olacak.

‘Ülkemiz cennet’

- Siz burada sete devam edeceksiniz, aileniz Almanya’da. Zor olmayacak mı?

Hiç zor değil. Berlin’den günde altı uçuş var. Her hafta sonu gelebilirler, o kadar da zor bir ayrılık değil.

- Orada nasıl bir hayatınız var?

Çok güzel ama hiçbir ülke Türkiye gibi olamaz. Türk insanı enerjisiyle, insanlığıyla çok özel bir millet. Ben rahatlıkla söyleyebilirim çünkü Almanya’da doğup, büyüdüm. Benim ülkem cennet.

- Mutlu bir evliliğiniz var. Eşiniz Sema Denker’le aranızda kıskançlıklar oluyor mu hiç?

Haberin Devamı

Bu konuda sopayı Sema elinde tutuyor. Şaka tabii ki... Ben kıskanmıyorum çünkü o nelere sinir olduğumu, nelerden hoşlanmadığımı bilir ve ona göre davranır. İlk yıllarda ufak tefek kıskançlık kavgalarımız olurdu ama aştık oraları. 11 yıldır süren güzel bir evliliğimiz var. Allah bozmasın.