ALMAK YA DA ALMAMAK

Maçka Küçükçiftlik Park’taki Galatamoda nasıl geçti? Moda ve takı tasarımına meraklıysanız dikkate almanız gereken iki isim: Çiğdem Akın ve Aslı Özçoban Ünsal

Galatamoda bu sefer hak ettiği kadar çok kişiye ulaşamadı. Nedeni belli, kar-kış durumları. Maçka Küçükçiftlik Park’ta diye, daha önceki Galatamodaların da etkisiyle, sanırım herkes açık havada olduğunu zannetti. Oysa çadırın içinde sıcak bir ortamdaydı.
Bütün standları tek tek dolaştım. Mehtap Elaidi’nin gömleklerini ve Gamze Saraçoğlu’nun bele oturan elbiselerini her zamanki gibi çok beğendim. Gece elbiselerine bayıldığım Özgür Masur’da yine çok beğendiğim elbiseler vardı ama ya kuplar değişmiş ya ben kilo almışım, istediğim gibi üzerime cuk oturmadı. Bir dantel elbisede aklım kaldı ama ona da cesaret edemedim.
Bu yıl en çok beğendiğim iki stant var, Çiğdem Akın ve Selim Baklacı. Selim Baklacı’nın pullarla işlediği kapüşonlu sweatshirtlere bayıldım, fiyatlarını Galatamoda için yüksek bulsam da. Çiğdem Akın’ınsa zaten senelerdir hayranıyım.
Bir Galatamoda daha bütçeye verilen ağır hasarla ama gardıroba eklenen güzel parçalarla tamamlandı. Almak ya da almamak, işte bütün mesele bu. Bir sonrakine artık gitmesem sanırım benim için daha iyi olacak.

SİMYA GALERİ’DE MASKELER

Geçen hafta Ortaköy’deki Simya Galeri’de bir takı sergisine katıldım. Malum, herkesin hayali ya kafe açmak ya takı tasarımcısı olmak. Sabrina Fresko alanında belli ki iyi bir hoca. Takı tasarımı dersi verdiği öğrencilerin yaptıkları da neredeyse hocanın yaptıkları kadar başarılı. Boynuz kulağı geçer durumu yakında söz konusu olabilir.
Sabrina Fresko, Şebnem Arslan, Aslı Güvenal, Wendy Serter, Aslı Özçoban Ünsal ve Ester Asa’nın tasarımlarının sergilendiği serginin konsepti, maske. Ben en çok Aslı Özçoban Ünsal’ın tasarımlarını beğendim. Maske hissi veren kurukafadan tilkiye, baykuştan gözlüğe birçok figürü yeniden yorumlamış. Ortaya çok güzel ve takılabilir tasarımlar çıkmış.
Beğendiklerimden bir parça almayı hayal ederken, tasarımcılara haber vermeden galerideki görevlilere fiyat listesini sordum ama ne yazık ki orada bulunduğum uzun süre boyunca liste gelmedi. Açılış gecesiydi, kalabalıktı. Artık başka zamana kaldı. Sergi, 21 Mart’a kadar devam edecek.

ÇİĞDEM AKIN’A DİKKAT!

Çiğdem Akın, son yıllarda en çok beğendiğim Türk moda tasarımcısı. Farklı bağlanan trikolarından tasarım tasarım duran ceketlerine, örümcek ağını andıran deri kemerlerinden battaniye hissi veren hırkalarına her elimi attığım parçayı istisnasız seviyorum. Alışverişe hiç niyetim yokken kendimi iki büyük alışveriş torbası doldurmuş bulacak kadar. Bu sırada da kendi kendimi ikna etmek için içimden sessizce “Çiğdem Akın, dünya çapında olması gereken bir tasarımcı, bu tasarımlara bu fiyatlar çok iyi” diye tekrarlıyorum.
Bazı parçaları Issey Miyake ya da Moncler Gamme Rouge koleksiyonuna ne kadar yakışırdı diye düşünüyorum. Zaten bu markaları sevenler Çiğdem Akın koleksiyonlarını da sevecektir. Çünkü benzer tarzlara hitap ediyorlar.
Bana göre, başarılı bir moda tasarımcısı demek, uzaktan gördü-ğünüzde onun imzasını tanıyabilmek demek. İşte Çiğdem Akın imzası uzaktan da belli olan bir tasarımcı. The Marmara’nın tepesindeki Raika’nın çalışanlarının formaları da Çiğdem Akın imzası taşıyor.
Umarım, yakında Çiğdem Akın’ın değeri daha çok anlaşılır, moda dergileri Çiğdem Akın’ın tasarımlarına daha çok yer verir. Çünkü olduğundan çok daha iyi bir yerde olmayı hak eden az sayıdaki Türk moda tasarımcısından biri. Galata Serdar-ı Ekrem Sokak’ta ve Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’nde Kırıntı’nın üstünde showroomları var. Şimdiye kadar onu keşfetmediyseniz, sizin kaybınız. Bir an önce Galata ya da Nişantaşı’nda Çiğdem Akın’ı ziyaret edin.