Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ayşe Arman ayurvedik detoksla 3 kilo verdiğini yazdı. Bu detoksu bir de 8 gün aç kalıp, her şeyi harfi harfiyen uygulayıp1 kilo bile veremeyen benden dinleyin

Doktorlar, diyetisyenler inatla yazıyor, diyet kişiye özel olmalı. Başkasının reçetesiyle diyete kalkışmayın, herkesin yaptığı size faydalı olma-yabilir diye uyarıyorlar. Ama bünye dinlemek istemiyor, özellikle yaz öncesinde bilmemkim bu diyetle 3 kilo verdiyse hemen ben de başlayayım, ben de 3-5 kilo vereyim diye inat ediyor.
Önceki gün Ayşe Arman yazmış, “İnsanlık için küçük, benim için büyük adım, 3 kilo verdim” diye. Rasayana Klinik’ten Buğra Öktem’in ayurvedik detoksuyla nasıl 1 haftada 4 kilo verdiğini, daha sonra 1 kiloyu geri aldığını ama 3 kilodan kalıcı olarak kurtulduğunu yazmış.
Aynı yöntemi bundan 3 sene önce aynı klinikte aynı doktorun gözetiminde harfi harfiyen uygulamış ve 1 kilo bile verememiş biri olarak sizi uyarayım. Sabahları sıcak sütün içine ghee yağı, zencefil ve darülfülfül karıştırıp lıkır lıkır içmiş, her yemeğin üzerine baharatları özellikle darülfülfülü (bir çeşit karabiber) bocalamış biri olarak 8’inci günün sonunda hâlâ aynı kilodaydım. Temizlik gününde (virechana diyorlar) verilen bitkisel haplar da işe yaramayınca doktordan aldığım cevap, “Hindistan’daki hoca sizi incelemeli, ilk defa böyle bir durum görüyorum” oldu. Sonuçta anladım, 8 gün aç kalmanın bana bir yararı yok, bir ayurvedik detoks parası sıkışmış o kadar. Detoksun sonucunu hızlandırmak amacıyla birkaç kez ayurvedik masaj da oldum, o da yanıma kâr kaldı.
Bir daha başkasının önerdiği zayıflama yöntemini dener miyim? Denerim, pekala ayurvedik detoksla zayıflayan tanıdıklarım da oldu. Ama kimseye tavsiye eder miyim? Etmem. Sakın Ayşe Arman 3 kilo verdi diye siz de Pitta’sınız, aynı yöntemle o kadar kilo verirsiniz sanmayın. “İçsel temizlik istiyorum” diyorsanız o zaman diyecek bir şey yok. Sizi bilmem ama ben içsel temizlik isteyip de kilo vermek istemeyen kimseyi henüz tanımadım.

Haberin Devamı

iMAJ DANIŞMANI ARANIYOR!

Haberin Devamı

Ödül törenlerini izledikçe bir kez daha görüyoruz, bizim yıldızlarımız giyinmeyi bilmiyor. Acilen onları baştan yaratacak imaj danışmanlarına ihtiyaçları var. İşte şimdi bu işe kalkışmak isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat var. Firenze Yurtdışı Eğitim bir yarışma düzenliyor. Milano’da bir İstanbullu’nun stilini anlatacak bir moda kolajı hazırlıyorsunuz. Yarışmanın birincisi Istituto Marangoni Milano’da 3 haftalık bir Moda İmaj Danışmanlığı eğitimi ve Milano’da konaklama kazanıyor. Eğitim İngilizce olacak. İlgililere duyurulur!
Ayrıntılı bilgi için: www.firenze.com.tr

Etiler’de otele gidilir mi?

İstanbul’da otele gitme alışkanlığımız yok. Etiler’de bir otele yemeğe, içkiye gitmek aklımızın ucundan bile geçmez. Zaten çoğunluk “Etiler’de otel mi var?” bile diyebilir. Le Meridien, Etiler’de 2’nci Köprü’nün girişinde. Resmi açılış 24 Mayıs’ta.
İçeri girince dünyadaki diğer Le Meridien’lerde de olan bir koku karşılıyor sizi. Mağazalar, oteller bu koku işini iyice önemsiyor artık. Aynı koku, aynı kalite hissi veriyor.
Le Meridien’in mimarı Emre Arolat, iç mimarıysa Sinan Kafadar. Detaylar çok başarılı. Burası pekala İstanbullular’ın da yeme-içmeye, havuza, SPA’ya gidebileceği bir yer olmuş.
Diğer otellerden en büyük farkı, sanata değer vermesi ve sanat eserleriyle süslü olması. Mentalklinik’ten Haluk Akakçe’ye birçok imza dikkat çekiyor burada.
Eserler kadar etkileyici bir diğer şey de 34’üncü kattaki Boaz adlı bardan panoramik manzara. İki köprü birden ayaklarınızın altında. Ben gündüz gördüm, ama gece de muhteşem olacağına eminim.
La Torre adlı restoranındaysa Uzakdoğu’dan yeni dönen Türk şef Tarkan Özdemir yerel lezzetleri yeniden yorumlamış. Özellikle levrekli baklava böreği denemeye değer.
Bir de tabii otelin güzel bir SPA’sı var, Explore SPA. Kendinizi Taylandlılar’a emanet edip Tayland ya da Bali masajıyla günün stresinden kurtulmak mümkün. Otelin yeni açılmış olması da bir avantaj, her şey yepyeni, pırıl pırıl. İstanbul’a böyle daha çok şehir oteli gerekiyor.