Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen haftaki İstanbul Fashion Week yazımdan sonra IFW komitesinden bir buluşma teklifi aldım. Onları dinlemeyi hiç düşünmeden kabul ettim
Damat&Tween’in yani Orka Group’un kurucusu Süleyman Orakçıoğlu ve Elaidi’nin yaratıcısı Mehtap Elaidi ile Delicatessen’de buluştum.
Tween’in yurt dışındaki başarılarını takip ediyorum. Londra Moda Haftası’na bu yıl ilk defa katılıyor. Biliyorsunuz, Londra Moda Haftası’na katılmak öyle her babayiğidin harcı değil. Kolay olmuyor bu işler. Ama Tween yurt dışında giderek büyüyor. Barcelona’daki mağazasından Londra’da Selfridges vitrinlerini süslemesine, hatta önemli moda tasarımcılarını yetiştiren Central St. Martins’deki öğrencilerin tez konusu olmasına, konu konuyu açıyor.

Haberin Devamı

Nasıl başladılar?
“Nasıl başladınız?” diye soruyorum, üniversitedeyken Osmanbey’de 20 metrekare bir dükkanda fason yaptırdığı pantolonları satarak başlamış işe. “Bir fark yaratmak gerekiyordu, işte o yüzden Kapalıçarşı’daki artık derileri topladım ve onlardan pantolonlara detaylar yaptırdım. Sipariş alana kadar da üretime geçmedim” diyor.
Mehtap Elaidi itiraf ediyor, “Ben sizi ikinci kuşak sanıyordum.” Doğrusu ben de öyle sanıyordum.
Süleyman Orakçıoğlu girişimci bir işadamı. Mimar Sinan Üniversitesi’nde ders veriyor. Akademisyenlik de belli ki onu heyecanlandırıyor.
Mehtap Elaidi ise benim bundan 8-9 yıl önce ilk gömleklerine vurulduğum markanın yaratıcısı, tasarımcısı. Süleyman Orakçıoğlu firmaları, Mehtap Elaidi ise tasarımcıları temsil ediyor. Elaidi’nin de hikayesi ilginç. Deniz hukukuyla ilgilenirken, boşanınca 36 yaşında sıfırdan moda tasarımına başlıyor. “Ne kalıp, ne kumaş hiçbir şey bilmiyordum, tek bildiğim İngilizce’ydi” diyor. Böyle başarı hikayeleri umut veriyor hepimize.

‘Marka ve tasarımcı evlilikleri olacak’
Şimdi gelelim yarın başlayacak olan İstanbul Fashion Week’e... Belli ki çok çalışmışlar ve çok heyecanlılar. Acımasızca eleştirilseler de yılmıyorlar. “Bu sefer daha önce yaptığımız hataları yapmayacağız” diyecek kadar da samimiler. Firmalarla tasarımcıların arasında bir sorun olmadığının altını çiziyorlar. Hatta Süleyman Orakçıoğlu “Marka ve tasarımcı evlilikleri olabilir” diyor. Kendisi bütün genç tasarımcıların defilelerini izleyecek. Tween’e bir kadın koleksiyonu hazırlamak için bir tasarımcıyla her an evlilik yapabilir.
Konu çok konuşulan defile saatlerini satma meselesine gelince... İş başa düşmüş Süleyman Orakçıoğlu ve Sedef Orman sahneye çıkıp binbir dil dökerek satışı yapmışlar. “Böylece gelir sağladık” diyorlar.
Bu sene Collection Premier İstanbul (CPI) fuarı bugün, yani moda haftasından bir gün önce başlıyor. Böylece fuarla moda haftası birbirine karışmayacak. Komite ünlü bir ismi bu sefer getirmemeyi tercih etmiş.
Ben en çok “Körler sağırlar birbirini ağrılar mı olacak?” kısmına takılıyorum. Yabancı basın ve alıcılar gelecek mi? Moda haftası denilen şey eşe dosta süslenip ön sırada defile izletmek için değil gerçekten sektöre yönelik aslında. Yabancı basından 500 kişi davet edilmiş. “Ee, çadır 800 kişilik, nasıl oturacak herkes?” diyecek oluyorum. Süleyman Orakçıoğlu, “Sadece 150’si moda haftasına akredite, diğerleri CPI’a katılacak’ diyor. Bu arada yabancı basına bir Galata turu yaptırılacakmış, tasarımcıların mağazalarını ve atölyelerini görmeleri için. “Keşke bu yapılanlardan bizim de haberimiz olsa. Biz de onlarla bir araya gelsek” diyorum. “İyi fikir” diyorlar. İstanbul Fashion Week’in daha çok başında olduğunu kabul ediyorlar, geliştirmek için de çok çalışıyorlar. Moda haftası sonrası birlikte bir durum değerlendirmesi yapmak üzere sözleşiyoruz. Çünkü yapıcı eleştirilere açıklar. Çünkü ağustos için şimdiden hazırlıklara başlamışlar.

Partiler ve sosyal medya
İstanbul Fashion Week bu akşam Vogue ve Moda Tasarımcıları Derneği’nin santralistanbul’da Enerji Müzesi’ndeki partisiyle başlıyor.
Bu akşamdan pazar akşamına kadar santralistanbul’dayız. Bir tek Arzu Kaprol’ün özel sunumu için Kuruçeşme’deki ofisine gideceğiz.
Bütün defileleri Markafoni’den takip etmek mümkün. Bu defa bazı ilkler de var. Örneğin Simay Bülbül’ün son koleksiyonu ‘Zema’nın Sesleri’ defileden bir gün sonra Trendyol’da satışa sunulacak.
IFW’nin kapanışında Koton bizi diskoya götürüyor. Pazar akşamı Koton’un Discorium’daki defilesinden sonra bir de Elle ile birlikte düzenlediği kapanış partisi olacak.