SiGARA YASAĞI SAĞLIĞI BOZUYOR

Bu yasak toplum sağlığı gerekçesiyle konuluyor ama toplumun hatırı sayılır oranda üyesi de üst solunum yolları başta olmak üzere çeşitli hastalıklarla dolayısıyla eczacılarla yakın ahbap oluyor

Haberin Devamı

SiGARA YASAĞI SAĞLIĞI BOZUYOR

Sigara içenler kümeler halinde mekanların önüne çıkıyorlar. Kümes hayvanları gibi birbirine
sokularak tüttürüyorlar.



Belimdeki arıza beni üç gün eve kapattı. Ağrı öyle zorluyordu ki, maç izlerken oturmaktan nefret ettiğim için 'şanlı Beşiktaşımız'ın Gençlerbirliği zaferini bile çıplak gözle izlemek nasip olmadı. Ancak önceki gece çok yakın bir dostun yaş günü yemeği vardı ve gitmemek olmazdı. Müzikli mekana iki büklüm girdiğimde 'alemin keyfi yerinde yine maaşallah' makamındaydı dostlar. İliştim bir yere, kadehe bir tutam maydanoz atıp ufak bir yudum çektim rakıdan. Hedef, çok içmeden eve kaçmak. Lakin laf lafı kovaladı ve gecenin dibini bulduk her zaman olduğu gibi.
Sabah masadaki dostlardan birkaçıyla telefon görüşmesi yaptım. Hepsinin sesi berbattı, sanki söz birliği etmişçesine "Hocam ne soğuk vardı dün gece" diyorlardı. Hakikaten acayip bir soğuk vardı ve sigara içen dostlar kümeler halinde mekanın önündeki küçük bahçeye çıkıp, kümes hayvanları misali mantar sobanın dibinde birbirine sokularak tüttürüyorlardı. Haliyle gerek hava almak gerekse muhabbetten kopmamak maksadıyla ben de çıktım dışarı. Ve bir kez daha anladım ki, bu 'sigara yasağı' meselesi en azından bar, restoran, meyhane gibi yerlere gidenler açısından zulüm ötesi bir zulüm.
Evet, anlıyorum, bu yasak toplum sağlığı gerekçesiyle konuluyor ama toplumun hatırı sayılır oranda üyesi de üst solunum yolları başta olmak üzere çeşitli hastalıklarla dolayısıyla da eczacılarla yakın ahbap oluyor. Şimdi bu işin de bir hesabı kitabı olsa gerek. Ne bileyim, doktor masrafı, hadi olmadı ilaç parası, o da olmadı iş gücü kaybı gibi memleket maliyesine ciddi bir yük bindiriyor diye düşünüyorum bu yasak.
O gece masada olanlardan Çınar'la konuşuyoruz sabah, acınacak haldeydi çocuk. Ağlamaklı bir sesle, "Oğlum, dün geceki soğuk bitirdi beni. Hani iş olmasa iki gün yatsam ancak ısınırım. Duşun altından çıkamadım bir saat" dedi. Yazık değil mi Çınar gibi memleket evlatlarına. İnsan sadece sigara içiyor diye cüzzamlı muamelesi gören arkadaşlarını buz gibi soğuğa mahkum eden bir yasağa isyan etmezse neye isyan edecek değil mi?


Konak'ın koku sorunu
Üstüme vazife değil ama irili ufaklı toplumsal aksaklıklara da el atar oldum. Çaktırmadan zam yapan Digitürk'le ilgili yazıma gelen mailler gösterdi ki, çoğu kişi bu işten mustaripmiş. Şimdi bir hizmet daha. Beyoğlu'nda Çiçek Pasajı'nın karşısında Konak adlı bir müessese var. Bu müessesenin kaldırıma verdiği, sanıyorum mutfaktan gelen bir havalandırma deliği var ki, gelen kokuyu Beyoğlu Belediyesi zabıtaları nasıl duymuyorlar anlamak mümkün değil. Hele ki yazın. Ortalık alev alevken oradan gelen koku ta Taksim'e kadar burnumdan gitmiyor.
Tamam restoran işi dolaylı bir kamu hizmeti de sayılır ama para kazanan insanların şu sorunu çözecek bir teknik olanağa yatırım yapması bu kadar mı zor? Mecbur muyuz kardeşim İstiklal de yürürken senin yaydığın o iğrenç kokuyu koklamaya. Rica ederim, şu sorunu çözelim. Ayıp oluyor, yazık oluyor, hatta büyük günah oluyor.