Cem Mumcu

Cem Mumcu

cemmumcu@okuyanus.com.tr

Tüm Yazıları

Bana enerji gönderin, kuantumlayın beni



Kilo vermek için, zengin olmak için, aşkı bulmak için, panik ataktan kurtulmak için kısa yol tuşu arıyor herkes. Birileri de bunun farkında, oralarına buralarına dokunuyorlar insanların. Herkes enerji veriyor birbirine. Uzaktan gönderenler var bir de



Neden derinlikten kaçıyoruz? Neden kolayı arıyoruz? Hayatı bu denli zor bulurken neden çözümler bu kadar kolay olsun istiyoruz? Televizyonu açıyorum, iletişim uzmanı bir adam var. İletişim uzmanı ne demek ben bilmiyorum. Aklınıza ne gelirse artık. Belki de telefon satıyordur. Acayip laflar ediyor. Her şeyi biliyor gibi görünüyor. “Şöyledir, böyledir, şöyle yapın, böyle yapın” diyor. Ne de kolay söylüyor. Araya da güya bilimsel terimler sıkıştırıyor. Meseleler hakkında hiçbir bilgisi ve donanımı yok. Ama isminin adı altında uzman yazıyor. Bir keresinde “bilmemne doktoru” diye bilinen birine televizyonda eğitiminiz ne diye sormuştum. Büyük ahkâmlar kesiyordu. “Ben çekirdekten yetiştim” dedi. E ama çekirdek çitleyin o zaman! İnsanları bu denli etkileme gücü olan mecralarda bir takım uzman(?)lar oldukça sığ, gerçeklikten uzak, ama sloganlarla dolu konuşmalar yapıyorlar. Sıradan bir izleyici için anlık bir açılım getirecekmiş gibi görünen doldur boşalt laflar ediyorlar. Kimse düşünmüyor ki bu tehlikelidir.

Haberin Devamı

Canlı yayında rüya yorumu Az önce bir televizyon programında yine bir ‘uzman’ vardı. Konu aldatma. Bitiremediler bu konuyu. Konuşulması gerektiği gibi hiç konuşulduğunu da görmedim. En sonunda stüdyoya bir askıda asılı ceket, gömlek, kravat getirdiler. Uzmanımız da aldatıldığımızı anlamak için nerelerini koklamamız gerektiğini anlattı. Şaka değil bunlar. Gerçek. Başka bir kanalda da rüya uzmanı var. Canlı yayında rüya yorumluyor. Bir başkasında da kuantum uzmanı. Bunlar sonra kitap da yazıyor, gazetelerde de köşeleri var. Kuantum Yaşam Koçu, Enerji Sistemleri Uzmanı diye bir şey gördüm geçenlerde. Şu koç kelimesi çıktıktan sonra işler iyice sarpa sardı. Diyor ki mesela bir tane uzman “Annenize söyleyin dişine dikkat etsin, dişinde problem yansıyor.” “Dişte problem yansıması” ne demek, nereye yansıyor? Ben anlamıyorum. Adam grafoloji ve astroloji uzmanıymış. Olasılıkla benim beynim yetmiyor anlamaya.

Haberin Devamı

Herkes araştırmacı Sonra düşünce tekniği uzmanları var. Otur otur ipe diz. Size aynen alıntılıyorum televizyondan bir cümleyi: “Kuantum dünyasında yüksek enerji boyutuna çıkmanın formülü korkularımızdan arınarak sevgi enerjisine ulaşmaya çalışmak.” Hö? Bunu söyleyen kişinin bir kitabı varmış, internette buldum, adı “Kuantum Diyarı’nda Kelebekleri Özgürleştirmek”. Vallahi doğru söylüyorum. Quantum Mekaniği ve DNA sarmalları üzerine araştırmalar yapmakta, bilinçaltımızın gücü ve enerji sistemleri üzerine makaleler yazmaktaymış. Canım ablacım sen ne diyorsun? DNA sarmalları sarmalasın seni. Araştırma kelimesine de suyu kaçırdılar. Herkes araştırmacı. Bir de bunlar her konuda faydalıdır. İş Hayatında Başarı ve Mutluluk, ÖSS ve OKS’de Başarı, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite, Depresyon, Bel Fıtığı, ereksiyon şeysi… Aklınıza ne geliyorsa artık. Her şeyin bir şeyi var bunlarda. Bir tanesi “sadece 35 TL, kapıda ödeme için hemen arayın” diye CD’ler satıyor. Diyor ki “Tekrar tekrar dinlendiğinde iş hayatında başarı yaratma ve bunu sürdürme kaçınılmaz olacaktır.” Ve bir diğerinde de “IQ artırma ve zeka geliştirme bu CD içerisinde yer alan bonustur.” Bunlara inanan insanlar var. Kendini robot sanan birileri var demek ki. İnsanı işletim sistemi olan, salak bir programla değiştirilebilecek bir şey falan sanıyorlar. Akıl sağlığı ile meşgulüm, aklımı yitirmek üzereyim. Evrensel enerji çarptı beni.

Haberin Devamı

Gösteri yapıyorlar
Ortalık koçlardan, masterlardan geçilmiyor. Yalana teslimiz. Şimdilerde bilimsel geçmişi olanlar da bu saçmalığın cazibesine kapıldılar. Artık doktorlar da slogan üretiyorlar. Televizyonlara çıkıp, telefon açan hasta ve hasta yakınlarına kolay çözümler öneriyorlar, gösteri yapıyorlar. Bir yerlerden te - levizyonda eğlenceli görünmenin, komik olmanın iyi olduğu bilgisini edinmiş bazıları. Telefonun ucunda derdini anlatanla konuşurken salak gibi sırıtıyorlar. Ayağa kalkıp bir şovmen edasıyla hareketli animasyonlar yapıyorlar. Bir tanesi var, hekim de değil. Kimyacı. Ve fakat her ne hikmetse depresyondan, anksiyeteye, uykudan, rüyaya, kalp hastalıklarından idrar yolu rahatsızlıklarına kadar her konuda ahkâm kesiyor. Bir biçimde medyatik oldu, bir biçimde medya onu sevdi, kullandı. Mümkündür ki hakim olduğu konular da vardır. Ve fakat Okan Bayülgen nedendir ve niyedir bilmiyorum onu garip bir konumlandırma ile kullanıyor. Adeta her bilimdalının uzmanı, hatta hocası artık o. Yanında sözü geçen konunun uzmanları bile olsa son sözü söyleyici. Metafizik, genetik, psikiyatri, nöroloji ne varsa artık. Ve maalesef genellikle diğer uzman konuklar da belki ekran deneyimsizliği belki programın yönetim biçimindeki dinamikten öyle susup kalıyorlar. “Hanımefendi iyi de siz kimsiniz, bu konuda eğitimiz ne?” falan diyemiyorlar. Oysa bir tıp doktoru bile değil. Kimse de ne oluyor burada demiyor?

Sevgi yumağında sarmak
Delirmiş olmalıyız, aklımızdan çıkmış olmalıyız. Medet ya okur, aklıma mukayyet olun, bana enerji gönderin, kuantumlayın beni. Sevgi yumağınıza sarın beni, Kızkulesi kaçtı bir yerlerime Sunay Akın şiirine salın beni, marrrttılarr gibi öpün beni, Volkan Konaklama Tesisleri’nde bir çay içimi oturtun beni güzel insanlar. Kalkamazsam Haydar Dümen’e götürün. Duygudan gebericem şimdi, beni Karacehennem’e teslim edin, Ahmet Selçuk İlkan şiiri okuyun başucumda. (Akıl kalırsa gelecek yazılardan birinde ne yazacağım belli oldu sanırım).


Haftanın önerileri
Kitap: Bilim ve Şarlatanlık, Hüseyin Batuhan, Bulut Yayınları
Film: Kutsal Duman(Holy Smoke),Yönetmen: Jane Campion
Müzik: In the Court of the Crimson King, King Crimson
Web Sitesi: www.madafakabasmaz.blogspot.com
Mekan: Safa Lokantası, Yedikule, İstanbul