“Bızzzzt”

Geçen gece bir arkadaşım twitter’a yaklaşık olarak şöyle cıvıldadı: “Birazdan şu kanalda olacak konukları sakın kaçırmayın.” E merak ettik, televizyonu açtık, bekledik. Kovboya benzer bir Amerikalı ve onun söylediklerini tercüme eden bir hanımefendi. Türkiye’de workshop yapmaya gelmiş beye-fendi. Vaat ettiği şey acayip büyük. Özetle bu çalışmaya katılanın hayatında kısa sürede inanılmaz olumlu değişiklikler meydana geliyormuş. Programın mahir sunucusu gayet olumlu sorular sordu, konuğu sıkıştırmaya kalkmadı. Ve fakat soruların yanıtları yaklaşık olarak yüz sözcüğün içinde dönüp durdu. Kendimize soru soracakmışız. Eğer sabah kalktığımızda soru soramıyorsak, kendimize ne soracağımızı soracakmışız. Sonra dayanamadım internete girdim. Sözü geçen sistem(?) nasıl bir şeymiş diye baktım. (Adını vermeyeceğim, bu yazıda adı “bızzzzt” diye geçecek bundan böyle.) Bazı alıntılar yapayım size: “Para enerjisini hayatınıza bızzzzt ile kolaylık neşe ve ihtişamla çekin”; “Siz izin verensiniz; siz farkındalıksınız ve siz birliksiniz. Bu gerçeklikte her şey katı ve gerçek olarak yaratılır ve travma veya drama olmasına hiç gerek yoktur.”
Beni tanıyanlar, okuyanlar ciddi biri diye bilirler. Ve fakat bugünlerde ciddi yazı yazamıyorum. Ya da ciddi yazmaya korkuyorum. Aşağıda adı geçmeyen sitede “bızzzzzt” için (aynen alıntılıyorum, ama aynen) şunları okuyoruz:
“Bilinçli ebeveynler bilinçli çocuklar; Para problem değil; problem sizsiniz; Sihir- sizsiniz-siz sihir olun- seks dört kelime değil; yaşamanın neşesi; hayvanlarla konuşmak kitaplarının yazarlarına kanallıkla gelen Access Enerji Transformasyonu dünyada binlerce insanın hayatında yeni olasılıklar açtı.”
İmlâ hatalarını bir tarafa atmaya çalıştım. Beynimdeki nöronları ve bağlantıları zorladım. “Seks dört kelime değil” ne demek? “Hayvanlarla konuşmak” ne? Kime ne gelmiş ve kanallıkla gelmek ne demek?



Yaşam Pınarı Noktası!
Sözünü etmeye çalıştığım ‘şey’ aslında sadece bir örnek. Çağdaş insanın bunalımlarını, arzularını, hırslarını, ölümsüzlük arayışını eğer siz de fark ediyorsanız evde oturup alengirli İngilizce bir isim bulun. Sonra bedeninizi yoklayın, çok acımayan yerlerden -ne bileyim- nokta falan tespit edin. Onlara da birer isim verin. Mesela ‘yaşam pınarı noktası’ iyi gidebilir. Sonra bence Amerika’da barda tanıştığınız bir tipi veya Hindistan’da sokakta bulduğunuz bir Hintliyi buraya çağırın. ‘Workshop’ lafı çok çok önemli, yapılan şeyin adı bunun başına getirilmeli. Dört yıldızlı bir otelle anlaşın. Gelenlere birbirlerinin yaşam pınarı noktalarına nasıl dokunacaklarını gösterin. Sakın ola TL almayın dolar olacak ödemeler. İsim bulmakta zorlanıyorsanız girin internete örneklere bakın: “Blokaj çözümleme, tersine dön değiş terapisi, geçmiş yaşam deneyimlemesi, gerçek bacaklarının arasında...” gibi bir isim gayet uygundur.


KENDİNİZİN BİRİCİK OLDUĞUNU UNUTMAYIN

Ne olur dikkat edin. Yardım aldığınızı veya alacağınızı düşündüğünüz bir takım kurslar, eğitimler, ‘workshop’ lar yararsız olmakla kalmayabilir. Zarar görebileceğinizi de sakın aklınızdan çıkarmayın. Bu tür meselelerde neyi ölçüt alabilirsiniz? Özellikle insanları genelleyen şeylerden uzak durun. Kendinizin biricik olduğunu unutmayın.

TIBBIN ALTIN KURALIDIR
Evrende tıpatıp size benzeyen hiçbir insanoğlunun sizden önce ve sizden sonra da olmayacağını unutmayın. Kendinize ait olan bireysel tarihinizin, biyolojik, psikolojik ve sosyal özelliklerinizin ‘tek’ olduğu gerçeğini aklınızdan çıkarmayın. Tıbbın altın kurallarından birisidir, “Hastalık yoktur, hasta vardır.” Yani hiçbir birey ve onun rahatsızlığı bir diğerine tıpatıp benzemez. Nasıl oranıza buranıza mahir olmayan ellerin cerrahi müdahale yapmasını göze almazsanız, ne olur ruhunuza da dokundurtmayın. Ruhsal sağaltım, değişim, dönüşüm, tekamül ne istiyorsanız isteyin. Bu türden dönüşümleri isteseniz de istemeseniz de hayatın kendisi zaman zaman travmatik de olabilecek biçimde size yaşatır. Ve fakat bunun dışında bu tür değişim ve dönüşümler süreç içinde gerçekleşir.
İki günlük kurslarla duygusal dünyanızın içine zihinsel kaşıklar sokarak ancak kendinizi kandırırsınız. Veya mahir olmayan ellerin duygusal süreçlerinize bilinçsizce dokunması size beklenmedik olumsuzluklar getirebilir. Karadeniz’de güzel bir laf vardır: “Akıl ince bir kıldır klink diye kopar...” (A)Kılınıza dokundurtmayın.


Haftanın önerileri
Kİtap: İnsanın Anlam Arayışı, Viktor Frankl
Fİlm: District 9, Yönetmen: Peter Jackson
Müzİk: Here Be Monsters, Ed Harcourt
Web sİtesİ: www.lebriz.com
Mekan: Çorlulu Ali Paşa Medresesi (nargile, çay, tavla. Ben bu tür yerlere DURMA MEKANI diyorum. Gidip durun...)