13.10.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
DR. JAN KLOD KAYUKA-BİR NEFES SIHHAT
Sağlıklı bir yaşamın sırrı, vücudumuza iyi bakmak ve gerekli kontrolleri yaptırmaktan geçer. Çocukluk ve gençlik yıllarında yapılan bu kontroller; aşıları, hormonlarımızı, vitaminleri, gerek ruhsal gerekse bedensel gelişmeyi kapsar. Sağlıklı bir çocukluk ve gençlikten sonra 35’li yaşlardan itibaren daha dikkatli olmamız gerekir.
Herhangi bir sağlık sorununa bağlı olmaksızın, belirli aralıklarla yapılan kontrollere ‘check - up’ denir. Bu kelimenin tanımını özelikle yaptım çünkü en büyük hata, bazı şikayetler üzerine ‘bir check - up yaptırayım da ne varsa çıksın’ yaklaşımıdır. Tam tersine, şikayet doğrultusunda konunun uzmanına gitmeli ve sorun çözüldükten sonra genel check - up yaptırılmalı.
Kalp ve damarlara bakılıyor
Çevremizde şu cümleyi sık duyarız: “Rahmetli düzenli check - up yaptırırdı.” Sorun neredeydi? Eksik olan neydi? Yeterli bir check -up’ın kapsamı ne olmalıydı?
Geniş anlamda amacımız, beklenmedik ölümleri engellemek olduğuna göre, tetkiklerimiz de buna en çok yol açan hastalıklara yönelik olmalı. Günümüzde kadın ve erkeklerde ölümlerin yüzde 95 sebebi; ilk sırada kalp ve damar hastalıkları olmak üzere, akciğer kanseri, kalın bağırsak kanseri, kadınlarda meme ve kadın hastalıkları kanserleri, erkeklerdeyse prostat kanseridir.
Kapsamı kişiye göre değişiyor
Büyük bir şanstır ki, bu dört hastalık grubu kesinlikle erken teşhis edilebilir ve tedavi için zaman verir. Ölüm yaşantımızın bir parçası ama önemli olan zamansız, erken ve beklenmedik gelmesi... Check - up, bu dört hastalık grubunu detaylı inceleyecek kadar kapsamlı olmalı.
Pankreas kanseri, lösemi ve beyin tümörü gibi pek çok ölümcül hastalık daha var ama maalesef erken teşhis edilmeleri çok zor. Konuya şöyle bakabiliriz: Arabamızın bakımını yaptıralım, kemerimizi takalım, alkol almayalım ve hız limitlerini aşmadan yolculuğa çıkalım. Yine de kaza yapabiliriz ya da karşı şeritten bir tır gelip bizi ezebilir, ama bu sık olmaz.
Check - up kapsamı; kişinin yaşına, cinsine, aile hikayesine, alışkanlıklarına göre farklılıklar gösterir. Günde iki paket sigara içen bir kişide akciğer kontrolleri ön plana çıkarken, birinci derece yakınında kalın bağırsak kanseri olan hastada kolonoskopi yani bağırsak tetkiki daha önceliklidir.
Annesinde, teyzesinde veya kardeşinde meme kanseri olan bir kadının meme kontrollerini yaptırmaması hayatıyla kumar oynaması anlamına gelir. Tetkiklerin detaylı yapılması, hastalığı yakalama olasılığını artırır.
Günümüzde ciddi bir akciğer hastalığı riski olan hastanın takibinin akciğer tomografisiyle yapılması çok daha doğru olur. Rutin bir akciğer grafisiyle erken teşhis koyma ihtimali zayıftır.
İşi şansa bırakmayın
Ailesinde kalp krizi hikayesi olan yüksek kolesterol seviyeli, sigara içen, obez bir hastanın kalp tetkikleri gerektiğinde anjiyografiye varacak kadar detaylı yapılmalı. Aksi takdirde kalp krizininin engellenmesi mümkün olmaz. Kısacası işi şansa bırakmak gibi bir lüks yok.
Bazı tetkiklerden kaçınmak ileride daha ciddi sıkıntılara yol açabilir. Kadınlar mamografiden, erkekler prostat muayenesinden ve her iki cins de kolonoskopiden kaçar.
Arabamızı bakıma götürdüğümüzde “Lütfen fren sistemi dışındaki bölümleri kontrol edin” gibi bir talepte bulanmadığımıza göre, sağlık kontrollerimizde de bunu yapmayalım...