Cadde Çocuk ve gençlerde gece yatak ıslatma

Çocuk ve gençlerde gece yatak ıslatma

17.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

Genetik geçişin etkili olduğu geceleri yatak ıslatmada, ailenin çocuğa tepkiyle yaklaşması veya onu cezalandırması, sorunu çözmek yerine daha da derinleşmesine yol açabilir

Çocuk ve gençlerde gece yatak ıslatma

Toplumda sık görülen ancak zamanla geçeceği düşünüldüğü için tedavisi ihmal edilen geceleri yatak ıslatmayla ilgili doğru bildiğimiz yanlışlar var. Bunlardan en bilineni, kullanılan ilaçların kısırlığa yol açacağının zannedilmesi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Oğuz Söylemezoğlu, tıp dilinde enürezis noktürna denen bu sorunla ilgili önemli bilgiler verdi.

Haberin Devamı

Çocuk ve gençlerde gece yatak ıslatma
- Gece yatak ıslatma nedir?
Beş yaşına gelmiş bir çocukta, haftada iki geceden fazla yatak ıslatma normal değildir. Bu durum, çocuğun istemsiz ve farkında olmadan uykuda yatağını ıslatması anlamına gelen enürezis noktürna olarak tanımlanır. Beş yaşındaki her 100 çocuktan yaklaşık 15’i uykuda altını ıslatır. Sorun, 18 yaşında, yüzde 1 oranında devam edebilir.

- Nedenleri nelerdir?
Sorumlu faktörler arasında gelişimsel gecikme, genetik geçiş, anormal mesane fonksiyonu, bazı hormonların salınımında değişiklikler, uyku ve organik hastalıklar vardır. Anne-babalar, yatağını ıslatan çocukların bir kısmının uykularının ağır olduğundan söz eder. Gerçekten de gece altını ıslatma sorunu olan çocukların önemli bir bölümünde, uyku sırasında idrar kesesinin doluluğu, diğer bir deyişle idrar yapma ihtiyacı hissedilemez. Bazı çocuklarda ise gece üretilen idrarın normalden fazla olduğu saptanmıştır. Bu durumda mesane kapasitesi aşılır ve uykuda çiş yapma ihtiyacı ortaya çıkar.
Kimi çocukta da mesane kapasitesinin beklenenden az olması veya mesane kaslarının çok fazla kasılması, idrar kaçırma nedenidir.

Haberin Devamı

- Altında psikolojik sorunlar yatıyor olabilir mi?
Bu faktör, çok nadirdir ve genelde strese, kardeş doğumu veya ayrılma gibi nedenlere bağlıdır. Yılda dört veya daha fazla stresli duruma maruz kalmanın, artmış yatak ıslatma riskine yol açabileceği bildirilmiştir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite hastalığında, 2-3 kat daha fazla alt ıslatma görülme riski olabileceği öne sürülmüştür.

- Genetik etkisi var mı?
Gece alt ıslatma ile ailesel geçiş arasında kuvvetli bir ilişki vardır. Çocukta yatak ıslatma riski, babanın çocukluğunda aynı sorun olduğunda yüzde 39, annede olduğunda yüzde 23 ve her ikisinde de varsa yüzde 46 oranındadır. Bu sorun, genetik olarak kompleks, heterojen bir hastalıktır.

Çocuk ve gençlerde gece yatak ıslatma
- Tedavi edilebilir mi?
Enürezis tedavisi, hem ebeveynler hem de çocuk için zor bir durumdur. Organize bir aile ve motive çocuk, tedavinin başarılı ilerleyebilmesi için önemlidir. Çocuk tedaviyle, kuru kalmak için sorumluluklarının olduğunu öğrenmeli, ebeveynler de ıslatmayı cezalandırmamalı. Aileler, çocuk nefroloji ve üroloji uzmanlarına başvurabilir.
- Tedavi öncesinde aileyle detaylı bir görüşme yapılmalı ve bu sırada gece alt ıslatmanın nedenine yönelik bulgular sorgulanmalı. Başlangıç değerlendirmesinde; gece işemenin başlangıç yaşı, kuru dönem süresi, noktürinin epizod zamanı ve sayısı, gündüz semptomlarının varlığı, akşam alınan sıvı miktarı araştırılır.
- Uyku alışkanlıkları, kabızlık ve kaka kaçırma, nörolojik problemlerin varlığına bakılmalı.
- İdrar tetkiki önemlidir. İdrar yoğunluğu, diyabet varlığı ve idrar yolu enfeskiyonu sorgulanır. Bu çocukların daha ileri incelemelere ihtiyacı yoktur ancak bazı durumlarda mesane hacmini değerlendirmek için ultrasonografi de çekilebilir. - Çocuklar, tedaviye 5-6 yaşından sonra alınmalı ve işe davranış düzenlemeleriyle başlanmalı. Bu dönemde sıvı alımında kısıtlamalar yapılmalı. Çok yiyecek ve içecek tüketilmemeli. Öğleden sonra düşük sodyum ve kalsiyumlu diyet tercih edilmeli. Kafein içeren içeceklerden kaçınılmalı. İşeme eğitimi verilmeli. Kabızlık ve kaka kaçırma tedavisi yapılmalı.
- Çocuk günboyu düzenli olarak işetilmeli. Son dakikaya kadar idrarını tutmaması, işeme sırasında gevşemesi, idrarı tamamen boşalıncaya kadar yeterli zaman ayırması gibi faktörler iyi anlatılmalı.
- İleri aşamalarda ilaç tedavisine geçilebilir. Çocukların bir bölümünde geceleri idrar üretimini azaltmakla görevli ADH adı verilen madde yeteri kadar yapılamaz. ADH’nin eksikliğini yerine koyacak, ağızda eriyen, kullanımı kolay ilaçlar kullanılabilir. Böylece mesanenin idrar hissini ortaya çıkaracak kadar dolmasının önüne geçilir. Bu tedavi, özellikle normal fonksiyonel mesane kapasitesi olan ve gece idrar miktarı beklenenin üzerine çıkanlarda etkilidir. Çocukların yüzde 70-90’ında gece kuru kalmanın sağlanabildiği bu yöntem, uzun süre kullanılabilir.
- Mesanenin çok sık ve kontrolsüz kasılmalarını önlemek için mesane gevşetici ilaçlar veya uyku problemi çok belirginse, bazı psikiyatrik ilaçlar tercih edilebilir. Ancak yan etkileri (çarpıntı, kardiak toksisite) nedeniyle kullanımı kısıtlıdır.
Bazı dirençli durumlarda bu ilaçların kombine tedavileri uygulanabilir. Gece yatak ıslatmaya yönelik kullanılan bazı ilaçların halk arasında kısırlık yaptığına dair söylentiler vardır ancak böyle bir etkileri yoktur.
- Altını ıslatan çocuklarda alarm tedavisi de başka bir seçenektir. Bu yöntemde, iç çamaşırına yerleştirilen bir elektrod, gece altını ıslatma sırasında ilk damlalar belirdiğinde çocuğun pijamasına iliştirilen alarm cihazının çalmasını sağlar. Çocuk uyanmasa bile anne baba alarmın sesiyle uyanır. Tuvalete götürülen çocuk, çişini yapar.
Burada, çocuğun zaman içerisinde uykuda idrar hissini algılamayı öğrenmesi amaçlanır. Altı hafta boyunca anne-babanın her gece çocuğu uyandırarak, tuvalete götürmeyi aksatmadan sürdürmesi zorunludur. En az altı ay uygulanır, motive ailelerde yüzde 90’ın üzerinde iyileşme sağlanır.

Haberin Devamı

- Tedavi edilmediğinde ne gibi sorunlar ortaya çıkar?
Yatak ıslatmanın can sıkıcı bir durum olması, kimi zaman konunun aile içinde konuşulmak istenmemesine yol açar. Sorunun bu şekilde üzerinin kapatılması, tedavisini olanaksız hale getirir ve aile içerisinde gerginliğin artmasına neden olur.

Haberin Devamı

Halk arasında gizleniyor

Haberin Devamı

“Halk arasında genellikle bu sorunun kendiliğinden geçeceğine inanılır ve saklanır. Çocuk, yıllar boyu ıslak uyur. Hatta bazen kız çocukları için ancak evlenme yaşına geldiğinde doktora başvurulur. Toplumda gece yatak ıslatmanın tedavisinde kullanılan ilaçların kısırlık yaptığına dair bir söylenti var. Ancak bu doğru değil! “

Çocuk ve gençlerde gece yatak ıslatma

Ceza vermek veya kızmak doğru değil!

“Yatak ıslatma çocuğunuzun bilinçli bir davranışı değildir. Sorunu ortaya çıkaran nedenler, tedaviye başlanmadığı sürece çocuğunuzun kontrol etmesi mümkün olmayan işlev bozukluklarıdır. Çocuğun gece altını ıslatması, anne-babanın onları iyi eğitememiş olması anlamına da gelmez. Bu durum, çocuğun büyümesi sırasında idrar kontrolüyle ilgili bazı işlevlerin olgunlaşmasının gecikmesiyle ilişkilidir. Ailenin tepkiyle yaklaşması veya cezalandırma yolunu seçmesi, sorunu çözmek bir yana çok daha derinleşmesine yol açabilir.”

Çocuk ve gençlerde gece yatak ıslatma
Okul başarısını etkiliyor

- Gece yatak ıslatma sorunu yaşayan ilginç bir vakanızı paylaşabilir misiniz?
15 yaşındaki bir hastam, Ankara dışında yatılı bir okulda okuyordu ve derslerinde çok başarısızdı. Kendisiyle yaptığım ayrıntılı görüşmede; her sabah altı ıslak kalktığından dolayı arkadaşları bu durumu görmesin diye onlar yatakhaneyi boşalttıktan sonra kalktığını, çarşaflarını topladığını ve değiştirdiğini, bu nedenle de derslere geç kaldığını söyledi. Öğretmenlerinin bu yüzden kendisine kızıp, cezalandırdığını belirtti. Uygun tedavinin ardından, ders başarısı da arttı.

- Size gelmeden önce yanlış bir tedavi uygulanmış hastanız oldu mu?
Malesef çok kötü uygulamalara şahit olduk. Gece işemeyi önlemek için pipisine ip bağlanan ve hatta genital bölgede yanık izleri gördüğümüz hastalar var. Geceleri alt ıslatmanın bir hastalık değil, gelişimsel bir gecikme olduğu bilinmeli. Uygun yaşta, başarılı tedavisi olan bu sorun için aileler uzman hekimlere başvurmalı.