GÜNCEL

Yasemin Allen, Bebek'te Arap bir adamın tacizine uğramış.
Bir blog yazarı da “Kendisine bakan güzel ve yakışıklıysa iltifat olarak algılayacaksın ama beğenmezsen taciz!
Eğer sen vücudunu teşhir edecek şekilde giyinirsen bakmaktan doğal ne olabilir?” diye Allen’ı eleştirmiş.
Öncelikle, Allen’ın ‘Arap adamı beğenmediği için’ tacizle suçladığını iddia ederek tam anlamıyla zırvalamış.
Eleştirinin geneli zaten kadınların ortak sorunu olan mantalitenin açık ifadesi.
Sanki genç oyuncu, tipini beğendiği adamın kendisine yiyecek gibi bakmasını hoş görecek bir kadın... Hafifmeşrep, kolay... Vücudunu ‘teşhir ettiği için’ sanki tacize davetiye çıkarıyor..

"HAYVAN GİBİ İÇGÜDÜLERİNİZE GÖRE YAŞIYORSANIZ..."
Yasemin Allen kendisine yakışan bir kıyafetle, Bebek’te bir kafeye girmiş. Ramazan ayında gündüz vakti Fatih’te değil yani... Haberin altına yorum yazanları hayretle okuyorum. Neredeyse kızcağızı linç edecekler, ‘hak etmiş’ diyerek.
Arap turist de yiyecek gibi bakmakta haklı olmuş!
İşte bu kafa, tecavüz suçuna ‘tahrik’ ve iyi halden ceza indirimi uygulamasını savunan, kadının her tavrı ve kılığının erkekleri tahrik üzerine kurgulandığını savunan kafa.
Yasemin Allen ne güzel söylemiş:
“Bu tarz erkeklerin nefislerine hakim olamayışlarını meşrulaştıranları kınıyorum. Afedersiniz ama elbise giydim diye kimsenin bacaklarıma yiyecekmiş gibi bakma hakkı falan yok. Nefsinize hakim olamıyorsanız, insan olmayı beceremiyorsanız, hayvan gibi içgüdülerinize göre yaşıyorsunuz demektir. Ben de ona göre muamele yaparım.”
Yalnız değilsin Yasemin. Kadının -ister açık, ister kapalı- ne isterse giyme özgürlüğünü biz kadınlar savunacağız. Aksi takdirde meydan, ayak bileği görünce bile ağzının suyu akan bu tiplere kalacak.

Haberin Devamı

YEMEK

PİPA YENİDEN...

Pipa yeniden açıldı diye sevinsem mi, üzülsem mi bilemiyorum. Çocuklarla en favori uğrak yerlerimizden biri olan bu restoran, iştahımı dizginlememi imkansız kılıyor çünkü! Harbiye Süleyman Nazif Sokak’taki Pipa, şef Marco Rosso’nun enfes yemekleriyle her gidişte kafadan bir kilo aldırıyor. Ahşap servis üzerinde gelen etler, ayrıca Enrico’nun elinden çıkma pizzalar nefis.
Hele Nutella’lı bir pizza var ki, insan kontrolden çıkıyor! Kapanınca üzülmüştük, iyi ki yeniden açıldı.

Haberin Devamı

CIMBIZ

BU KADAR DERT VARKEN

Pazartesi stres ve beyin dalgaları hak-kındaki yazım üzerine gelen tepkiler muhtelif. Kimi diyor ki “Hayatın bu kadar derdi varken nasıl stressiz olmaya-lım?” Kimin hayatı dikensiz gül bahçesi ki zaten? Hayatı güzel ve yaşanası kılan, taşlı da olsa bu yolda yürümeyi başarmak değil mi?
Zorluk kadar, güzel, iyi, hoşnutluk verici şeyler de var. Kimse aksini savunmasın. Bir dost sohbeti, sıcak bir çay, çocuğunun gülüşü, tutan kollar bacaklar, karnın tok olması, başının üzerinde bir çatı olması... Bunların hepsi sözde değil, özde şükran duyulması gereken nimetler.
Esas klişe olan dert konuşmak. Sıkılmadınız mı şikayetten, sonu gelmeyen yakınmadan? Bir yararı var mı pişirip pişirip bunları sofraya getirmenin?
Hiç olmazsa bugün deneyin, bakalım hiç yakınmadan, mevcut dertleri başa sarıp anlatmadan kaç saat geçireceksiniz?
Çok zor olacak ama mükafatı büyük. Alışkanlık haline getirdiğiniz takdirde stres kontrolü yolunda büyük adım atmış olacaksınız. Bu da sağlık demek.

Haberin Devamı