Cadde Dizi için 500 bin euro'ya stüdyo hastane kurdular

Dizi için 500 bin euro'ya stüdyo hastane kurdular

10.12.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Dizi için 500 bin euroya stüdyo hastane kurdular

Makbule Kosif - Zehra Güleray ikilisinin senaryosunu yazdığı, Merve Girgin'in yönettiği dizide yukarıda adı geçenlerin her biri "Doktor" rolüyle ekranda olacak. Dizi, tıp fakültesini yeni bitirmiş ve bir hastanenin cerrahi servisinde asistanlık yapan gençlerin maceralarını ekrana taşıyacak.Dizinin hastane koridoru, hasta odaları bölümlerinin çekimini Bayramoğlu'ndaki Anadolu Sağlık Merkezi'nde yapan Medyapım, iş acil servis, ameliyathane gibi sahnelerin çekimine gelince mecburen stüdyo bir hastane oluşturdu.Çeliktepe'de kiraladıkları yerde tam donanımlı iki ameliyathane, bir acil servis ve bir de travma odası yapan Medyapım bu iş için 500 bin euro harcadı.Stüdyo hastanedeki ameliyat sahnelerini gerçek cerrahların denetiminde yapacaklarını söyleyen Medyapım'ın ortağı Fatih Aksoy, "Doktorlar" dizisi sayesinde bir de hastane açarsa hiç şaşırmam... Show TV'nin "yakında" diye tanıttığı "Doktorlar" adlı yeni bir dizisi var. Medyapım'ın çektiği dizinin kadrosu Yasemin Ergene, Yağmur Atacan, Mehmet Aslan, şarkıcı Kutsi, Cüneyt Türel ve Bekir Aksoy gibi ünlülerin yanı sıra Yeşim Ceren Bozoğlu ve Melike Gülen gibi isimlerden oluştu. Alice'yi takip edenler bilir. Ahu Tuğba - Meriç Erkan, Tülin - Caner ve kaynana Semra Yücel gibi tipleri hep "reyting viagrası" olarak görüp, onların ekranda kullanılma tarzını eleştirdim. Bu tiplerin TV yapımcıları tarafından ekranlarda üstelik gerçek kimlikleriyle "senaryo kavga"lara tutuşmalarını hep sakıncalı buldum.Bu "reyting viagraları"na ekranların kapatılması kararının oluşmasına katkı sağlayanları da alkışlıyorum. Ancak bu vesileyle ortaya çıkan bir başka tehlikeye de dikkat çekmek istiyorum.Malum RTÜK bir şikayet hattı oluşturdu. RTÜK Başkanı Zahid Akman, Alo RTÜK hattına gelen şikayetlerin oluşturduğu verilerle TV yöneticilerinin karşısına geçti.Akman, Alo RTÜK hattına gelen en fazla birkaç bin kişinin şikâyetini dayanak gösterip TV yöneticilerine "Bunları kaldırın" dedi. Ve "reyting viagraları" bir günde gitti.Bu, "Amca rahatsız oluyor" deyip çocuğun elinden ses çıkaran bir oyuncağı almaya benzemez...Bir tarafta birkaç yüz ya da birkaç bin kişiden oluşan "şikâyetçi"ler... Diğer yanda amaçları ne olursa olsun isteyerek onları ısrarla takip eden birkaç milyon izleyici... Bu azınlığın çoğunluğa tahakkümü değil mi? Bu işin en tehlikeli yanı ise şu:Bugün birçok insanın işine gelen bu karar yarın - gerçekten de insanların yararına olan - başka programların kaldırılmasına yol açacak sistemi de harekete geçirdi. RTÜK hukuku baypas etmese kanal yöneticileri de RTÜK'ün uyarısına gerek kalmadan kendi özgür iradeleriyle "reyting viagraları"na ekranlarını kapatsa daha iyi olmaz mıydı? Karar doğru yöntem yanlış Ben yazmaktan usandım ama bazı TV kanallarının editörleri emek hırsızlığını bir türlü terk etmedi. Şimdiye kadar imza attığım onca haber gibi "Türklerle Yunanlılar arasında youtube'da kemençe savaşı" başlıklı son haberimi de birçok TV ana haber bültenine taşıdı. Haberimi izlediğim kanallarda ne "Milliyet'in haberine göre" vurgusuna rastladım ne de ismime. Show TV, atv, Flash TV, Cine5, TGRT ve Kanal 1'in haber merkezinde çalışıp, Milliyet'teki özel haberimi alıp aynen ekrana taşıyan arkadaşlara bir çağrım var. Dalgınlığınıza gelip "Kaynak" göstermeyi unutmuş olabilirsiniz. Telifimi de unutursanız polise gider, işte "gerçek korsanlar" diye sizi gösteririm, ona göre... Telifimi gönderin! Eğri oturup doğrusunu söylemek gerekirse yaşadığı diyetisyen kazasına rağmen Ceyda Düvenci güzel bir kadın. "Binbir Gece" dizisi Kanal D ekranına gelinceye kadar da Ceyda Düvenci TV dizilerinin en güzel kadınlarından biriydi. Düvenci, birkaç kilo almış olmanın dışında güzelliğinden bir şey kaybetmedi. Ancak "Binbir Gece"yle Düvenci bir başka güzelin gölgesinde kaldı."Binbir Gece" dizisine kadar beyaz tenli, güleç yüzlü güzel Düvenci geceyi aydınlatan ay gibiydi..."Binbir Gece"yle birlikte 1.85 boyundaki beyaz tenli Bergüzer Korel bir güneş gibi parladı ekranda. Hani bazı sabahlar güneş çoktan doğar ama ay batmayı unutur ya... Geceleri yansıttığı ışıkla evreni aydınlatan ay, güneşin karşısında sadece sönük değil, mahcup mahcup durur ya...Aynen öyle bir durum var bir süreden beri ekranda...Öyle sanıyorum ki böyle olacağını bilseydi Ceyda Düvenci, Bergüzer Korel'le aynı dizide oynamayı kesinlikle istemezdi. Ceyda Düvenci'nin üstüne "Şehrazat" gölgesi düştü Davut Güloğlu ile "sev Kardeşim"de kız kardeşini oynayan Yeliz Şar'ın sette filizlenen aşkını ortaya çıkarıp, ilk kez yazan biri olarak, yapımcı Osman Yağmurdereli'nin iki oyuncuyu da diziden çıkarmasına üzülmedim desem yalan olur. Yağmurdereli'ye önce Şar, ardından da Güloğlu ile yollarının ayrılmasının sebeplerini sordum. Dizinin bu sezon yaşadığı reyting patinajını Güloğlu ile Şar arasındaki aşkla ilişkilendiren Yağmurdereli özetle şunları söyledi:"Davut Güloğlu benim çocuğum gibi sevdiğim biri. Yılbaşından sonra onunla yeni bir proje daha yapacağız. Ama dizinin son zamanlardaki reyting sıkıntısında Davut ile Yeliz'in ilişkileriyle gündemde olmasının etkisi olduğunu düşünüyorum. Davut ile Yeliz'in birlikte olduğunu bilenlere, sonra onların dizide abi - kardeşi oynaması inandırıcı gelmiyor."Davut Güloğlu 35. bölümde İstanbul'daki akrabalarının yanına gidip diziden ayrılacak ve "Sev Kardeşim" 36. bölümde bitecek.Şayet önce Hande Ataizi, ardından Yeliz Şar ve son olarak da Davut Güloğlu'nun ayrılmasına rağmen 36. bölümde dizinin reytingi azalmaz da yükselirse "Sev Kardeşim" sürecek.Sen aylarca "Sev Kardeşim" de, sonra da sevenleri gönder... Olacak iş mi? Reytingin "hakem kararı"yla da olsa aşkı yendi! "Sev Kardeşim" diyorlar, seveni gönderiyorlar... Digitürk'ün "Aile Paketi"ne üyeyim. Digitürk, bu paketten en sevdiğim kanal olan Show Time'ı bir gecede yok edip yerine Action Max'ı koydu. Digitürk, "İçerikleri aynı sadece logoları farklı. Kimseyi mağdur etmedik" diye kendini savunabilir. Evet iki kanalın da içeriği aynı ama Show Time ile Action Max arasında ciddi bir fark var. Show Time kanalının ekranın sağ altında belli belirsiz şeffaz bir logosu vardı. İzlerken insanın gözünü hiç rahatsız etmiyordu.Ama Action Max'te durum hiç de öyle değil. Devasa bir logo. Üstelik ekranın bir köşesinde değil neredeyse ortasında... Hafta içinde bu konudaki şikâyetimi ilettim Digitürk yetkililerine... Çok geçmeden yanıt geldi Digitürk'ten. Haklı şikâyetimi dikkate alıp Action Max'in logosunu hem küçültüp hem de şeffaflaştırdıklarını söylediler.Teşekkürler. aeyuboglu@milliyet.com.tr Show Time gitti Action Max geldi